Türkiye'nin yurt dışı varlıkları ile yurt dışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan Uluslararası Yatırım Pozisyonu (UYP) Merkez bankamız tarafından hesabı tutulan çok ama çok önemli bir göstergedir.
Bugün UYP'nin 2017 ilk altı aylık verileri yayınlandı. Tahmin edebileceğiniz üzere hiç iç açıcı değil. Zira dışarıya karşı net yükümlülüklerimiz (döviz cinsinden borçlarımız diyelim) 2016 yıl sonunda 572 milyar $'dan, 2017 ilk altı ayında 647 milyar $'a çıkmış. %13'den fazla döviz cinsinden borcumuzu büyütmüşüz...
Buna mukabil döviz cinsinden ülke kaynakları, döviz varlıklarımız ise 215 milyar $'dan, 6 ayın sonunda 223 milyar $'a yükselmiş. Yani memleketin suyunu sıksan anca 223 milyar $ döviz var. Buda %3'lük bir artışa tekabül ediyor...
Şimdi asıl habere gelelim: Net UYP 2017 ilk altı ayında 424,1 milyar dolar açık verdi. Bu açık 2016 yıl sonunda 357,3 milyar dolar düzeyinde bulunuyordu.
Haziran sonu Net UYP ile 2016 yılsonu UYP farkını alırsak 66,8 milyar $ ediyor. Bu rakam neredeyse ilk altı ayda kredi garanti fonundan dağıtılan kredi miktarına eşit.
Buna mukabil döviz varlıklarındaki artış sadece 8 milyar $ olmuş. Özetle, KGF kredileri uluslararası yatırım pozisyonumuzda net 60 milyar $'lık hem de altı ay içerisinde büyük bir kara deliğe yol açmış vaziyette.
Şimdi UYP tablosunun gösterdiği bu manzara bizi bir tespite ve bir soruya götürüyor:
Öncelikli tespitimiz şudur: Hükümet, bankalar ve yandaş ekonomistlerinin iddialarının tersine, anlaşılan KGF kredileri Türk (?) bankalarının kendi özkaynak ve imkânlarıyla finanse ettikleri bir fonlama enstrümanı değilmiş. Ziraat Bankası Genel Müdürü ve Bankalar birliği başkanının "Ede avuçta ne varsa KGF kredisi olarak verdik" lafı pek UYP istatistiklerine uymuyor. Resmen ve alenen bankalarımız borçlanıp, borçlanıp devlet garantili kredi olarak dağıtmışlar.
Sorumuza gelince: KGF kredileriyle piyasalara fonlanan bu altmış milyar $'ın nereye harcanmıştır? Ne sabit yatırımlarda, ne tüketim kalemlerinde, ne de başka kalemlerde izine rastlayamıyoruz. Nereye gitti bu paralar?
Eninde sonunda nereye gitti bu paralar sorusunu ödemeler dengesine bağlı krizle birlikte IMF, yeni hükümete soracaktır. Şimdiden hazırlanmakta fayda var...