ÜLKÜ OCAKLARI’NIN EFSANEVİ GENEL BAŞKANI ULVİ BATU İLE SÖYLEŞİ

Ülkücü ideoloji günümüzde pratikten uzak görülüyor. Kısa ve uzun vadeli düşünceleriniz nelerdir? 

Türk Milliyetçiliği ve onun bugünkü temsilcisi olan Ülkücü Hareket, Türk Milleti’nin ve sosyal hayatımızın temel taşıdır.

Konjonktürden ve iç dinamiklerinden kaynaklanan dalgalanmalar, Ülkücü Hareket’in varlık sebepleri, önemi ve taşıdığı sorumluluklarla ilgili herhangi bir tereddüt duymama sebep olmuyor.

Bugün itibarı ile MHP’nin ve Türk Milliyetçiliğ’inin, Türk Siyasetindeki ana ekseni oluşturduğunu düşünüyorum.

Yakın zamanda MHP’nin gerçek oyunu alacağı ve iktidar olacağı kanaatindeyim.

Ülkücü tabanı MHP’de sabit tutabilmek ve gelgitleri önlemek için düşünceleriniz neler olacak? 

MHP’nin iki şeye ihtiyacı var:

Birincisi; Türk Milleti’nin önüne sunacağı, bilimsel, gerçekçi ve uygulanabilir bir iktidar projesi

İkincisi; Günümüzün koşullarına uygun, dinamik, verimli ve kazanmaya yönelik kurgulanmış bir teşkilat yapısı.

MHP ve Ülkücü Hareket, bu iki olguyu milletimizle paylaşıp işler hale getirdiğinde bugünkü tartışmaların son bulacağına inanıyorum.

Terör ve açılım sürecine tepkinin dışında, bu konulardaki çözüm önerileriniz nelerdir? 

MHP’nin terör ve açılım sürecine dair bile ayrıntılı, uygulanabilir bir çözüm önerisi sunduğuna şahit olmadım. En azından -varsa bile- bunu seçmene anlatamadılar.

Ülkücü Hareket sadece bu iki konuda değil, milletimizin ve siyaset kurumunun ilgi sahasına giren her konuda ciddi çalışmalar yapmalı ve kendi tezlerini ortaya koymalıdır.

Ülkücüler’in gelir düzeyi, eğitim seviyesi ve toplumsal çevre gibi bir dizi etken Ülkücüler’ikaygılandırmaktadır. Bu konular ve gelecek için düşünceleriniz nelerdir? 

Ülkemizde iktidarın sebep olduğu bugüne has özel şartlar sadece Ülkücüler’e yönelik kısıtlamalara ve mağduriyetlere sebep olmuyor. Hepimiz biliyoruz ki, bugün iktidar partisinin referansı olmadan kamuda görev yapabilmek, önceden bulunduğu görevde ilerleyebilmek, ticaret yapıyorsanız kamuyla ve belediyelerle iş yapabilmek mümkün değil.

Türkiye Cumhuriyeti devletinin “devlet” vasfını koruyabilmesi için tüm vatandaşlarına eşit mesafede durmalı, bugünkü hukuksuzlukların hesabı yine hukuk aracılığı ile sorulmalıdır. Sorulacağından da hiç endişeniz olmasın.

Ülkücüler öz kaynaklarına dönebilecek mi?  Neler yapılmalıdır?

Ülkücüler’in tek öz kaynağı Ülkü Ocakları’dır. Ocak güçlü olursa Ülkücü Hareket güçlü olur. Ülkücü Hareket’in güçlü olması ise,  Türk Milleti’nin ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin güçlü olması demektir.

Yeni kuşak Ülkücüler partide etkin rol oynayabilirler mi? 

MHP, yaş ortalaması itibarı ile TBMM’de temsil edilen en yaşlı parti. Bunun eksikliği, söyleminden aldığı oya kadar var olduğu her noktada her noktada kendisini şiddetle hissettiriyor.

Türkiye’nin ve hayatın gerçeklerinden uzak kalmanın olumlu bir netice verebileceğini zannetmek ahmaklıktan başka bir şey değildir.

Ülkücü tabanın çeşitli olaylar karşısında ayrı tepkimler vermesi olağan değildir. Ortak tepkiler verilmesi için homojenleştirme nasıl yapılmalıdır? 

Farklılıkları, farklı fikirleri zaaf değil, zenginlik olarak kabul edebiliyorum. Bence problem insanlarımızın farklı tepkiler vermesi değil ülkücülerin bir araya geldiklerinde bir ortak akıl ve ortak irade ortaya koyamaması, bu ortak akıl ve iradenin Ülkücü Hareket’e ve milletimize katkı sağlayamaması. Bütün gücümüzü emeğimizi ve vaktimizi bunu oluşturmak için kullanıyoruz.

Türk Milleti içinde aynı aidiyeti paylaşan ancak giderek taşıdığı özellikleri farklılaşan paralel nesillerin birleşmesi hususundaki görüşleriniz nelerdir? 

Milletin bir araya gelip “Millet olabilmesi” için en önemli şart, devletin bütün bireylerine karşı aynı mesafede durabilmesidir. Devlet ve devlet gücünü elinde tutanlar milleti siyasal, etnik, kültürel ayırımlara tabi tutup farklı tavırlar sergilediğinde, hayal ettiğimiz anlamda bir “birlik” gerçekleştirmek mümkün değil.

Türk Milliyetçiliği’nin yeniden kuşatıcı bir yapıya ulaşması nasıl sağlanır? 

MHP Ülkücüler’in siyasi organizasyonu ve evidir. MHP, Ülkücüler’i bir araya getirebilme vasfını kaybettiği gün milletten de destek bulmakta onunla iletişim kurmakta zorlanacaktır.

Farklılıkları geçmişteki kırgınlıkları ve anlaşmazlıkları bir araya gelmemizde engel olmaya devam edersek ve böyle bir bakış açısıyla partiyi yönetmeye devam edersek küçülmeye devam edeceğiz.

Kararı Ülkücüler verecek.

Toplum değişiyor ve bu değişime uygun olarak farklı söylemleriniz  nelerdir ve de yeni oy getirecek uygulamalar neler olmalıdır? 

Çağımızda en değerli kaynak bilgi. Gelişmiş ülkelere baktığımız zaman ekonomide, sanayide, eğitimde, toplumsal hayatta, güvenlikte, her alanda yapılan organizasyonlarda yapılanmanın bilginin etrafında kurgulandığını görüyoruz.

Yetersizliklerimiz olabilir. Eksiklerimiz de olabilir. Ama her şeye rağmen Türkiye Cumhuriyeti yetişmiş insan potansiyeli ile milletimizi ve devletimizi bugünkünden çok daha hızla ileriye taşıyacak bir potansiyele sahip.

Buralara baktığımızda en geniş topluluğun Ülkücüler olduğunu göreceksiniz. Bu sadece Ülkücü Hareket için değil, milletimiz için de bir fırsat ve şanstır.

Bunun dışında da tüm Ülkücüler’in camialarına ve partilerine az veya çok katkı sağlayabileceklerine inanıyorum. Önemli olan mensuplarının katkı sağlayabileceği ve büyüyerek ilerleyen bir yönetim yapısı oluşturabilmek olduğunu düşünüyorum.

Milyonlara ulaşan gazete, televizyon ve radyoculuk inşası için düşünceleriniz nelerdir? 

Yıllarca yöneticilerini davet edildikleri halde televizyon kanallarına göndermeyen bir siyasi partinin bu konuda bir vizyon ortaya koyabileceğini düşünmüyorum.

Parti içindeki delege sayısı Ülkücü iradeyi yansıtmıyor. Yorumlarınız.

Problem delegelerin kimliklerinden, kişiliklerinden ve siyasi görüşlerinden kaynaklanmıyor. Delegeler ve parti üyesi arkadaşlarımızın MHP’li ve Ülkücü oldukları ile ilgili herhangi bir tereddüdüm yok. Problem farklı fikir ortaya koyan herkesi dışlayan, ihraç eden, hain ilan eden bir parti mekanizmasının

MHP yönetiminin 13 yıllık bir süreçten sonra meydana getirdiği rahatsızlık veren şartlar bu ruh ikliminden kaynaklanıyor.

Parti içinde aşağıdan yukarıya doğru bir hareketlilik imkânı neden yoktur ve çözüm yolları nelerdir?

Ülkücüler’in katkı sağlayabilecekleri, mensuplarına güvenen onların birikimlerini yönetimine yansıtan bir MHP’de bugünkü şikâyet ettiğimiz ve bizi üzen pek çok aksaklığın ortadan kalkacağına ve bu yönetim değişikliğinin MHP’yi iktidara taşıyacağına inanıyorum.

Takip edilen odur ki küreselleşen dünyanın sorunlarına mevcut MHP yönetimi yanıt verememektedir. Bu sorunlarla baş etmenin ve çözüm yolu oluşturmanın yöntemlerini nelerdir?

Bilgiyi kullanan, çözüm üreten, kendini yenileyebilen dinamik bir yapı ile bu aksaklıkların ortadan kalkacağına inanıyorum.

Ülkücüler’in birleşme noktası Erciyes Kurultayları hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

Türk acununun özlem giderme ve birliktelik görüntüsü verdikleri Türk Turan Kurultayları ile ilgili görüşleriniz nelerdir?

Ülkücüler’in bir araya gelmelerine vesile olan çok sayıda organizasyon ve etkinlik artık yapılmıyor. Bunun olumsuz sonuçlarını da hep birlikte yaşıyoruz.

Ülkü Ocakları bir sivil toplum örgütü mü, düşünce topluluğu mu yoksa MHP’nin gayri resmi gençlik kolları mıdır? Yeni durumu ve işlevi ne olmalıdır?

Ülkü Ocakları, Türk Milleti’ni geleceğe taşıyacak olan nesillerin kendilerini devleti yönetmeye hazırladıkları kurumlar olmalıdır.

Ülkücülüğün ve MHP’nin reaksiyoner yapıdan çıkarılıp aksiyoner yapısına geri döndürülmesi konusundaki düşünceleriniz nelerdir?

Bugün 14-25 yaş aralığında olan bir genç neden Ülkücü ve MHP’li olsun? Görüşleriniz nelerdir? 

Değerlerine bağlı bir Türk gencinin kendisini ait hissedeceği en azından yakın hissedebileceği siyasi organizasyonun MHP olduğuna inanıyorum. 14-25 yaş aralığındaki gençlerin MHP’yi tercih etmeleri ile ilgili engellerden daha çok oraya geldikleri zaman, onları orada tutacak vizyon ve birikimin orada bulabilmeleriyle ilgili çalışmaya ihtiyaç olduğu kanaatindeyim.

Milliyetçilikteki ve milliyetçilerdeki ayrışmaları ortadan kaldırmak için düşünceleriniz nelerdir?

Ayrışmaların kaynağında mensuplarını sevmeyen, onlara değer vermeyen, onları önemsiz gören bir bakış açısı var. Bu ortadan kaldırılmadıkça insanların bir araya gelmesi mümkün değil.

Kurultay Haber olarak Sayın Batu’ya teşekkür ediyoruz.