Ver deniyor. Vermezsen almasını biliriz diyor yasa koyanlar. Daaaa…
Toplumda da Al, Al Al-gı oluştu
Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır denir. Aslında da öyle olmalı...
Söke, söke vergi alıyorlar kaygısından kurtarıp, devletime verdiğim vergi kutsal, helal olsun fikrini vermek gerekmez mi?
Vergi lafını duyunca bile bir irkiliyor millet. Korkuyor.
Biz toplum olarak vergi vermeyi sevemedik. Her fırsatta vergi vermeyi azaltmanın yoluna bakılıyor.
Vergiyi hiç vermemenin yoluna bakan vergi yüzsüzlerinden hiç bahsetmiyorum.
Hal böyleyken bunun nedenlerini sorgulamak gerekmez mi?
Milletimizde de söke, söke vergi alınıyor anlayışı çok fazla.
Çok kazanandan az vergi alınıyor ve teşvikle, krediyle, vergi affıyla korunuyor algısı hakim.
Neden vergiden kaçıyoruz?
Vergi Adaleti var mı? Adaletteki güvensizlik algısı vergide de ortada.
Gerçekten hakkıyla ve hakça vergi toplanıyor mu?
Bütün ve birçok etkenin işin başındakilerin sorgulanması gerekmez mi?
Vergi mükellefi vergi verirken gönül rahatlığıyla vermesi sağlanması gerekmez mi?
Milletteki algı devlet tutabildiğinden vergi alıyor. Belki de onun için kaçıyor.
Devletin gelir kapıları ve gider dağılımı vergiden kaçmaya bahane yaratıyor olabilir mi?
Birde paraları yıkayanların arsızlığın anıtını dikip, yüzsüzlüğün yüzlerine gülüşleri ödüllendirildikleri medyaya yansıyor. (Doğru veya yanlış) algı bu.
Yani al, al, alabildiğinden al diyor millet. Eğer vergi dairesine kayıtlı isen devlet öpüyor diyenlerin sayısı da küçümsenmeyecek kadar çok.
Durum bu ara bizde, Deli Dumrul vergisine dönmüş durumda.
Mükellefin çoğu KAZANMADIĞI KAZANCIN vergisini vermek zorunda kalıyor.
Serbest meslekten örnek vereceğim.
Yıl boyu tek bir iş dahi yapamayan bir vergi mükellefinin kazanmadığı kazancın vergisine bir bakalım.
Aylık verdiğin her beyannameye para ödemek zorundasın. Yahu ben vergi vereceğim diyorsunuz önce beyanname parası öde deniyor. Ceza gibi.
Aylık olarak KDV beyannamesi=308.30tl
Üç ayda bir muhtasar vergisi beyannamesi=365.50tl
Üç ayda bir geçici vergi beyannamesi=480.20tl
Yıllık vergi beyannamesi=1000.00tl
Şayet bir serbest meslek sahibi isen, vergi dairesine kayıtlısındır ister kazan ister kazanma bu vergileri vermek zorundasın. 2025 de de artacak.
Şimdi de yeni düzenleme ile KDV'nin savunma sanayi için her ay için ikinci kez alınacağı söyleniyor. Umarım vazgeçenler.
Deprem için MTV ödedik. Zorlanan çok oldu.
Böyle bir düzenleme geçim sıkıntısı içinde olan insanımızı iyiden dalayacaktır.
Millet darda devletim. Belki haberiniz yok.
Kazanmadığın kazanç kutsanır mı?
Veremezsen bankada hesabın mı var. Bloke.
Emekli misin maaşa bloke konuyor.
Araban varsa fişleniyor.
Hasbelkader ölümlük, dirimlik bankada hesap varsa zaten önceden onun vergisi mutlaka verilmiştir ve de hala o hesaptan vergi alınıyor. El konabiliyor.
Eğer ödeyemezsen gecikme faizi℅4 olarak her ay cezayı da ödüyorsun. Ödeyemezsen de tebligatlar yağıyor.
Emekli çalışmasın diyecekler. Emekli neden çalışmak zorunda? Demek ki aç.
İhtar alıp vergi dairesine giden kişiler de neden bu işleme tâbi tutuldum denildiğinde ama burada paran var öde. Deniyor.
Eee parayı alamıyorum deyince de birinden kıredi kartı bul yanıtı alıyorsunuz.
Yani senin vergi dairesine kayıtlı isen ister kazan ister kazanma öpe, öpe alıyorlar.
Amaaaa, işi iyi olanlara engel olmayalım diye gereken kolaylığında sağlandığı oluyor muş.
Devler vergiyi ver derken tuttuğunu bırakmıyor. Alabildiğinden, gücünün yettiğinden alıyor deniyor.
Genel algı da budur.
Gerekli ve her kesimi kapsayan adil bir vergi düzeni yasallaştırılmalı ve vergiyi vermeyi sevdirmeli devletim.
Millet verdiğim vergi nereye israf ediliyor algısı yıkılmalı.
Devlet ver, verr vergi dedikçe, Milete al,all algı oluşuyor.
Ben ekonomiden anlamam da bu kadar vergi zamlara zam katmıyor mu?
Herkese ve her kuruma adil düzen gerekmiyor mu?
Kalın Sağlıcakla__Her Kuruma Adillik__Meyrem’e