Z kuşağı olarak değerlendirilen günümüz gençliği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 yıl önce konuşmasını bugün kendisine soru olarak yöneltti.
Videoda şu sözler söylendi:
“Yıllar öncesinden Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın hükümete söylediklerini yirmi yıl sonra
Bugün Recep Tayyip Erdoğan hükümetine söyleyecek. Bir Recep Tayyip Erdoğan çıkmalı değil mi? Buradan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendi sözlerini kendisine söylemek istiyorum.
Şimdi söyleyeceklerim yirmi yıl öncesinin Recep Tayyip
Erdoğan'ın kendi sözleridir. Kendisine söylüyorum. Unutmuşsa bu sözlerini hatırlamış olalım. Çünkü bunlara ihtiyacımız var.
Aynen şöyle naklediyorum.
“Bu ülke bugün bu hale geldiyse benim vatandaşım çöpten rızık topluyorsa pazardan atık topluyorsa meydanlar açız diye bağırıyorsa, ev kirasını, elektriğini, suyunu ödeyemiyorsa yüzde yirmi beşi açlık sınırının yüzde ellisi yoksulluk sınırının altındaysa ülkeyi bu hale mevcut hükümet getirmiştir.
Şimdi yirmi yıl öncesine gidip Sayın Erdoğan'ın konuşmasını dinleyelim.
Bu ülke bu hale geldiyse, bugün benim Anadolu'daki vatandaşım konteynerlardan evine çöp rızık topluyor götürüyorsa hafta pazarlarının atıklarını toplayıp evine götürüyorsa, meydanlar açız açız diye bağırıyorsa, evinin kirasını ödeyemiyorsa, suyunun parasını ödeyemiyorsa, elektriğinin parasını ödeyemiyorsa ve artık “yandım Allah” diyorsa benim halkım vatandaşım. Yüzde yirmi beşi açlık sınırının altındaysa, yüzde ellisi yoksulluk sınırının altındaysa bu hale Türkiye'yi kim getirdi?
Bu hükümet getirmedi mi?
Bugün evine ekmek götüremeyen diye bir şey Türkiye'de var mı ya? Peki şimdi buradan soruyoruz.
Kepengini kapatan esnafın yoksulluktan çöpten ekmek yiyen garibanın, işsizlikten kendini yakan babanın evladına bir pantolon alamadım diye intihar eden vatandaşın sorumluluğunu kim alacak? Kim hesap verecek? Kim bu vebali üstlenecek?
Ve soruyorum kendisine Bu sözleri sarf ederken şu anda millete gidebiliyorlar mı? Yüzleri var mı? Esnafın arasına çıkabiliyorlar mı? Halkın arasına tarım köylüsünün arasına gelebiliyorlar mı?
Evet. Pamuk tarlasına girebiliyorlar mı? Şimdi sizlere hatırlatmak istiyoruz. Millete gidebiliyor musunuz sayın Erdoğan? Esnafın içine çıkabiliyor musunuz Sayın Erdoğan? Yüzünüz var mı?
Erdoğan iktidara gelmeden önce, halkın yoksulluğundan devletin sorumlu olduğunu vurgularken kendi iktidarı süresince de oluşan yoksulluğu intihar eden yurttaşları görmez oldu.
İnsanlar Kovid 19’a rağmen ucuz ekmek için, halk ekmek önünde uzun kuyruklara girerken ülkede açlık olmadığını savunan cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sesleniyorum.
Yoksulluk AKP'lilerin yaşam alanlarına uğramıyor mu Sayın Erdoğan? Bugün evine ekmek götüremeyen diye bir şey Türkiye'de var mı ya? Zamanında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da söylediği gibi, iktidara gelmeden önceki sarf ettiği sözleri kendi tekrardan ve tekrardan hatırlatmak istiyorum.
Tek çözüm kalıyor demişti Sayın Erdoğan. Esnafın içine çıkamayan iktidar için. Yüzünüz var mı dediği iktidar için. Şimdi kendileri esnafın içine çıkamazken, esnafı ziyaret edemezken insanların yüzüne bakamazken, tek çözüm kalıyor seçim. Seçim Kendisinin de dediği gibi tek çözüm kalıyor. Seçim, seçim, seçim.