Hayvanlara zarar verme psikolojisinin, genellikle ebeveynlerin yanlış davranış ve yaklaşımlarından ve çocukluk döneminde yaşanılan bir travmadan kaynaklandığını belirten, Öğretim Üyesi Dr. Filiz Şükrü Gürbüz, “Tüm duygu ve davranışların şekillendiği çocukluk dönemine dikkat edin” dedi. Son zamanlarda artan şiddet olaylarını, özellikle, korunma gücünden yoksun hayvanlara yönelik şiddetin gerçekleşmesini yorumlayan Beykent Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Filiz Şükrü Gürbüz, bu durumun çocukluk döneminde yaşanılan bir travmaya bağlı olduğunu söyleyerek öfkenin davranışa yansımasında anne ve babaların tutumları çok önemli” dedi. “ERGENLİKTE HAYVANA ŞİDDET, GÜÇ GÖSTERİSİ İÇİN OLABİLİR” Şiddet eğilimini başka bir açıdan değerlendiren Gürbüz, yalnız kalan, gruplara alınmayan çocukların da kendilerini ispat etmek için böyle davranışlar sergileyip bazen eğlenmek bazen de gücünü göstermek maksadıyla şiddet uyguladıklarını belirtti. Hayvana şiddet uygulayan gençlerde; şiddete maruz kalma, taciz veya tecavüze uğrama gibi nedenlerinde yer aldığını söyleyen Öğretim Üyesi Dr. Gürbüz, ebeveynleri çocuklarına karşı yaptıkları olumsuz davranışlarını süzgeçten geçirmeleri, çocuklarını sürekli dikkatle gözlemleri ve bu tarz davranışların ileride daha büyük suçlara dönüşeceğini düşünerek önlem almaları hususunda uyardı. “Çocuğunuzun yaşıtlarına yaklaşımına dikkat edin” Anne ve babalara büyük görevler düştüğünü söyleyen Gürbüz: “Onların yaşıtlarına, bebeklere, yaşlılara, korunmasız canlılara, doğaya yaklaşımlarına iyi bakın. Çocuğa öfkeli davranış gösteren bireyler öfkeye ancak öfkeyle karşılık verebilecek bireyler yetiştirirler. Öfkeyi görmeyen cezalandırmayan, kınamayan ebeveynler de öfke normaldir kötü davranışlar olumludur mesajını vermiş olurlar. Öfke görüldüğü anda çocuğunuza güzel yaklaşın ve bu davranışın uygun değil, lütfen tekrar etme, bunu yapman yasak sonucunda iyi şeyler olmaz, zarar görürsün gibi yaklaşımlarla çocukları öfkeden uzaklaştırmak mümkün. Çocuklarını gözlemleyerek, yaşıtlarıyla ilişkileri, savunmasız canlılarla olan ilişkileri takip edilmelidir. Mesela oyun sırasında, saç çeken, bağıran, istediklerini şiddetle yaptırmaya çalışanlar daha çok şiddete yönelmeye başlayan çocuklardır. Erken dönemde fark edilen bu davranışların önüne geçmek mümkündür. Böylece topluma faydalı ve daha sağlıklı bireyler yetiştirmiş olunur.” diye konuştu. “YETİŞKİNLERİN ŞİDDET EĞİLİMİ DE ÇOCUKLUĞA BAĞLI” Şiddet gösterme, güç gösterisi, kendini ispat etme, bir gruba katılma gibi sebeplerle öfkenin davranışlara olumsuz yansıması sonrasında, hayvana, doğaya ve insana karşı yapılan vahşice saldırılar sonradan kazanılan davranışlar değildir diyen Gürbüz, “Her ne olursa olsun ben bu davranışların hepsinin çocukluk dönemine ait izler olduğunu düşünüyorum. Çocukluk döneminde ebeveynlerin yaklaşım ve tutumları öfkeyi aslında nasıl kontrol etmemiz gerektiğini belirleyen en temel faktördür. Unutmayın öfkeyi yapıcılıkla bir spora, sanata yönlendirmek de yıkıcı ve topluma zarar veren bireyler olarak hayvana eziyet eden daha ileri giderek cinayet işleyen cani insanlar yetiştirmek de ebeveynlerin elinde” diye konuştu. (İHA)