Toplantının ardından Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu açıklama yaptı.

İşte o açıklamadan öne çıkan başlıklar: 

"TERÖRE MÜSAMAHA GÖSTERİLMEMESİ GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ"

Terörle Mücadeledeki kararlılığımız, “Hukukun Üstünlüğü” ve “Hukuk Devleti” ilkelerine olan bağlılığımız kadar kesin ve tavizsizdir. Devletimizin nasıl ve hangi bedeller ödenerek kurulduğunu bilen, Hangi bedelleri ödeyerek milletimizi, devletimizi bir ve beraber ayakta tuttuğumuzun idrakinde olan bir Parti olarak; terörden medet uman, öven, seven, metheden, birliğimizi dirliğimizi bozan hiçbir eyleme bu aziz vatanda müsamaha gösterilmemesi gerektiğine inanıyoruz.

Demokrasi ve Hukuk, millet iradesinin tecelli etmesinin en önemli aracı ve teminatıdır. Bununla birlikte; seçilmiş olmak, seçilenlere suç işlemek ve hukuka uymamak imtiyazı tanımaz. Teröre ve teröre destek verenlere gerekli ceza verilmeli fakat bu süreçte alınan idari kararlar ve yapılan idari işlemler doğruluk karinesi ile devlete ve hukuka olan itimadı sarsmamalıdır.

"MESULİYET BİZZAT İKTİDARINDIR"

İdarenin bazı eylemleri terör ve teröre destek verenlere gerekli ceza verilmesi şeklinde beyan edilmişse, yapılan idari işlemler doğruluk karinesi ile hukuku sarsmayacak şekilde yapılmalıdır. Eğer bazı belediye başkanları görevden alınmasına sebep olan olaylar son beş ay içinde gerçekleşmişse bunun somut ve hukuki argümanlarla halka açıklamak iktidarın görevidir. İyi hal kağıdı verdiğiniz, seçmen listelerinde ilan ettiğiniz, seçimde propaganda fırsatı tanıdığınız malum adayların, kazananlarına mazbata verip, 4 ay sonra görevden uzaklaştırma iradenizi millete izah etme mesuliyeti bizzat iktidarındır.

"ÖCALAN VE KARDEŞİ CUMHUR İTTİFAKI'NIN PARÇASI OLARAK KULLANILDI"

Bu çerçevede 23 Haziran seçimlerinde terörist başı Öcalan ve kardeşinin bizzat Cumhur İttifakının parçası olarak kullanılma teşebbüsü bugün yaptığınız işi anlamsızlaştırmaktadır. Terörist başı Öcalan ve kardeşini son seçimde meşru bir aktör gibi kullanma teşebbüsü 1984’ten biri PKK’ya karşı yürütülen terör mücadelesinde bizzat yöneticiler tarafından oluşturulan zafiyetlerin en büyüğüdür.

"BİR UYDU DEVLETİ KURULMASINA MÜSAADE EDİLMEMELİDİR"

Suriye’nin kuzeyinin, ‘Kuzey Suriye’ olma tehlikesinin vatanımızın bütünlüğünü, milletimizin birliğini tehlikeye atan önemli bir merhalede olduğunu gözlemlemekte, bu gelişmelerin sonuçlarını hassasiyetle takip etmekteyiz. Kaygımız, güney sınırlarımızdaki gelişmelerin, sonuçlarını oyuncuların stratejik tanımlanmış hedefleri doğrultusunda hareket etmeye devam etmekte oluşları ve iktidarında beyanlarını aksine maalesef Fırat’ın doğusunu hedef alan malum bir senaryonun figüranı olmasının kaygıları ile bu cümleleri kuruyoruz. Oysa ki terörle mücadelenin en önemli merhalesi, içerdeki amansız takip kadar sınırlarımızın hemen yanı başında kurulacak bir uydu devletin kurulmasına müsaade etmemektir.

"SORUMLULUKLA HAREKET ETMEK DURUMUNDAYIZ"

Biz İYİ Parti olarak ülkemizin bugününe ve geleceğine sahip çıkmak adına sorumlulukla hareket etmek durumundayız. Bu anlayışla Türkiye’de, devletimizin ve milletimizin hukukun üstünlüğünün teminatı altında yüksek kaliteli bir demokrasinin güçlü bir ekonomiyle dünyayla rekabet edebilecek bir düzeye erişmesi için alın terimizi dökeceğiz. Ülkemizde her geçen gün yaşanan hadiseler, bize kendimizden başka tutunacak bir dalımızın olmadığını gösteriyor. 82 milyonun bir birine kardeş, bir ve beraber edecek yeni bir yönetim anlayışına ihtiyaç vardır. İYİ Parti, böyle bir gaye için hazır olup çaba göstermektedir."