İYİ Parti TBMM Grubu Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu CNNTürk’te Hande Fırat'ın sunduğu "Gece Görüşü" programına canlı yayın konuğu olarak katıldı.
Hande Fırat'ın sunduğu “Gece Görüşü” programına Prof. Dr Necmettin Ünal gazeteciler Zafer Şahin, Murat Çelik, Melik Yiğitel ve İYİ Parti İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu katıldı.
İYİ Parti İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu programda Darbeler ülkücüleri ve devrimcileri ceza evlerine, siyasal İslamcıları saraya taşıdığını söyledi. Dervişoğlu, Darbeleri yeşil kuşak olarak ABD’nin desteklediğini anlattı.
“Gece Görüşü” programının moderatörü Hande Fırat İYİ Partili Müsavat Dervişoğlu’na “Bir yandan bu darbe işi, “ben öyle demek istemedim” diyen Özgür Öze’in karşısında devam eden bir tartışma, diğer taraftan işte bir bakıyorsunuz mesela Temel Karamollaoğlu diyor ki “darbe söylentileri AKP’den başka hiç kimsenin işine yaramıyor. Bu tip iddialar menfaati olanlar tarafından üretiliyordu. bir böyle bir bakış açısı var ama bir bakıyoruz. Ragıp Zarakolu, Erdoğan'ı hedef olarak darbeciler tarafından idam edilen Adnan Menderes'le Erdoğan'ı kıyaslıyor “makus kaderden kaçış yok” diye ifadelerde bulundu. Niye biz bunları konuşuyoruz, niye böyle şeyler söyleniyor, ne oluyor, bir şey oluyordu bizim kaçırıyoruz.” diye sordu.
İYİ Partili Müsavat Dervişoğlu uzun ve son yılların en anlaşılır cevabını verdi.
Dervişoğlu cevabında şu ifadeleri kullandı “Dönemi doğru analiz etme imkanı bulamıyoruz. Yani siyasi tartışmalarda kendi hatalarımızı kabul etmediğimiz için geçmişe dönük hatalarımızı kabul etmediğimiz için dönemi doğru analiz edemiyoruz.
Eğer darbe konusuna gelirsek burada sarf edecek 3-5 kelamın var benim.
Darbeden Türkiye'de en son korkması icabeden siyasi yapı Adalet ve Kalkınma Partisidir.
Darbeler kendi kendini olmaz. Darbelerin uzun vadeli hesapları vardır. Uzun vadeli hesapları erişebilmek için darbe yapıldığı andan itibaren süreci de tanzim eder. Sistem buna bağlı olarak, bu revize edilebilen yürüyen planlar üzerinden eğer beklentisine karşılık bulamazsan ara müdahalelerde bulunur.
“BİZİM ÇOCUKLAR DARBE YAPTI”
12 Eylül, Amerika Birleşik Devletleri'nin “Bizim çocuklar darbe yaptı” dediği bir darbedir. Dolayısıyla mademki onu “Amerikan çocukları” yaptı ve yaptırdı yaşadığımız coğrafya üzerinde, Amerika Birleşik Devletleri'nin plan ve hedeflerinin doğru analiz edilmesi icap ediyor.
O DÖNEMİN DARBELERİ
O dönemde hatırlarsınız, Türkiye'deki darbe, sadece Türkiye'de bir darbe olarak karşımıza çıkmadı. Toptancı bir tarih anlayışı ile değerlendirdiğimizde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği o zamanki adıyla Afganistan'ı işgal etmişti. 1979'da darbe öncesinde İran'da Şah rejimi devrildi yerine Humeyni rejimi geldi. 1981 senesinde Enver Sedat bir suikast sonucu tasfiye edildi.
YEŞİL KUŞAK
Amerika Birleşik Devletleri'nin o zaman kuvveden fiile geçirmeyi düşündüğüm bir yeşil kuşak projesi vardı. Bu proje daha sonra ılımlı İslam bir zaman sonra da Büyük Ortadoğu Projesi diye evrildi.
O da darbenin yürüyen bir planı kapsadığını gösteriyor. Bu İslam coğrafyasının İslam hilalinin hakim olduğu alanda Mısır'dan başlayarak Karaçi limanına kadar bir alanı kapsıyor. O sebeple yaşadığımız coğrafyada o dönemde olup bitenlere doğru bakmak lazım.
ÜLKÜCÜLER - DEVRİMCİLER
O dönem devletin parasıyla, parasız okullarda yetişmiş analitik düşünen gençler vardı. Bunların bir bölümüne Ülkücüler diyordu bir bölümünde de Devrimciler deniyordu. Bunların ortak benzer yanları ağırlıklı olarak Ulusalcı olmaları.
Yani sol örgütler sapmaları dışarıya alarak söylüyorum. Anti emperyalisttiler.
Bugün yönetenler o zamanlar ortada hiç yoktu.
ÇİFT TEHLİKE
Birçok yerde söyledim burada da söylemekte beis görmüyorum. Bu yeşil kuşak projesini düşünceden eyleme dönüştürmek adına Türkiye'de bir takım hamleler yapıldı ve gümüş tepsi üzerinde Türkiye'nin başına uzun vadede bela olabilecek bir çift tehlike koyuldu.
Bunlardan bir tanesi siyasal İslamcılık, bir diğeri de siyasal bölücülüktür. Yani bunları şimdi yaşayarak görüyoruz.
DARBE VE ANAYASA
Daha sonra bu darbe ve 1982 anayasası 1983 seçimleri ile sanki sonuçları itibariyle ortadan kalkmış gibi göründü ama bu süreç içerisinde doğrudan doğruya darbeyi yapanların planları üzerine devam etti.
28 ŞUBAT
Örneğin28 Şubat'ta da yine bu ılımlı İslam'ın hâkimiyet alanı geliştirmek adına Milliyetçi, muhafazakâr, mukaddesatçı kesimin tepkilerini alabilecek onlar adına tepki oluşturabilecek, hamleler yapıldı.
ADALET VE KALKINMA PARTİSİ İŞ BAŞINA GELDİ
Hatırlarsanız o dönemi. Yine bugün bu hükümetin istifade ettiği alanı besledi. Daha sonra bir azınlık hükümeti kuruldu. Sonra 1999 seçimleri bir koalisyon hükümeti, akabinde bir erken seçim Adalet ve Kalkınma Partisi iş başına geldi.
DARBELER BİTMEDİ
Türkiye'de darbeler bitmedi hemen peşinden ne dedik işte “elektronik darbe”.
Buraya kadar ki bölümde de Adalet ve Kalkınma Partisi'ne zarar veren bir şey yok.
Darbeler darbe teşebbüsleri 28 Şubat vesaire yine zarar veren bir durum yok.
YIL 2007
Ondan sonra Adalet ve Kalkınma Partisi işbaşına geldikten sonra, 2007 yılında biliyorsunuz Ahmet Necdet Sezer'in Cumhurbaşkanlığı müddeti bitti. Cumhurbaşkanlığı seçimi parlamentoda yapılıyor.
YARGI DARBESİ
Parlamentoda toplantı hesabı üzerinden Sabih Kanadoğlu bey bir tartışma yarattı. Ona da biz yargı darbesi dedik. Bakın o da bir darbe.
ELEKTRONİK DARBE
Hatta dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt “Sözde değil özde laik ve cumhuriyetçi bir cumhurbaşkanına ihtiyaç olacağını” ifade etti. Ona da biz “elektronik darbe” dedik.
2007'de Adalet ve Kalkınma Partisi cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini mümkün kılabilecek bir referandum yaşandı.
Türkiye belli bir yere doğru geldi.
Daha sonra da 15 Temmuz’u birlikte yaşadık.
SONUÇ
Şimdi bakın bir tanesi dönemini oluşturmak için, bir diğeri dönemini tahkim etmek için,
28 Şubat dönemini tahkim etmek için, ondan sonra gelen yargı darbesi dediğimiz, hukuk darbesi dediğimiz, elektronik muhtıra dediğimiz şey yeniden güçlü bir şekilde seçimden çıkması için, 15 Temmuz'da sistemi değiştirmesi için Adalet ve Kalkınma Partisi'nin eline koz verdi.
Bunların hiç birisinde Adalet ve Kalkınma Partisi'nin mağduriyeti yok. Birinde seçim kazanmış, Birinde güçlü gelmiş, darbeler ve darbe teşebbüsü Adalet ve Kalkınma Partisi'nin siyasete netice almasının her zaman önüne açılıştır.
Bu darbeler açık ve net söylüyorum bizim nesli zindanlara doldurmuşlar o nesli saraylara taşımıştır.”