Konya’da tarihi Gevale Kalesi’ni gün yüzüne çıkartmak amacıyla 2012 yılında başlatılan arkeolojik kazı çalışmaları yaklaşık bin 700 metre yükseklikte devam ediyor. Selçuklu Belediyesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) ve Konya Müzeler Müdürlüğünün ortak çalışmasıyla yapılan arkeolojik kazılarla birlikte Takkeli Dağı’ndaki tarihi Gevale Kalesi yüzünü göstermeye başladı. Konya’nın özellikle Orta Çağ’daki olağanüstü durumlarda bir sığınma alanı olarak kullanılan ve Selçuklu Sultanlarının sığındığı bir kale olan Gevale Kalesi’ni ortaya çıkarmak için çalışmalar sürüyor. Kazı çalışmaları hakkında bilgi veren NEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Çaycı, mimari kalıntıların ortaya çıktığını söyleyerek, "Gevale Kalesi veya çevresindeki bilindiği ismiyle Takkeli Dağ. Biz Necmettin Erbakan Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü, Selçuklu Belediyesi ve Konya Müzeler Müdürlüğü ile 2012 yılından beri burada sistematik bir şekilde arkeolojik kazı gerçekleştiriyoruz. Bu alan tabii Konya’ya oldukça yakın, 10 kilometre yakınında. Konya’nın özellikle Orta Çağ’daki olağanüstü durumlardaki bir sığınma alanıdır. Konya şehrinin kendine has bir kalesi mevcut idi ama olağanüstü durumlarda Selçuklu Sultanlarının sığındığı muhkem bir kaleydi. Dolayısıyla bu muhkem kalenin etrafını çeviren sur duvarları mevcuttu. Burada biz başta o sur duvarlarının ortaya çıkarılması, onun dışında burası volkanik bir alandır, tepedir. Dolayısıyla o volkanik alandaki yapıları ortaya çıkarmak için kazılar yapıyoruz. Kazılara 2012 yılında başladık. 2012 yılından beri ilk yıl müze araştırması yaptık. 2013 yılından itibaren de sürekli bir şekilde her yıl düzenli kazılarımızı yapıyoruz. Kazılar sırasında yapılar yani mimari kalıntılar ortaya çıktı. Bunlar içerisinde hamam yapıları en sağlam olarak bulabildiklerimizi. Bunun dışında çok sayıda sarnıç bulundu. O sarnıçlar ki bu kalenin özellikle böylesine yüksek bir kalenin su temini açısından önem arz etmektedir" dedi. "KONYA İÇİN BURASI ÇOK ÖNEMLİ" Tarihi Gevale Kalesi’nin restorasyon çalışmaları tamamlandıktan sonra ülke turizmine katkı sağlayabileceğini belirten Prof. Dr. Çaycı, "Küçük arkeolojik buluntular bulundu. Buluntu sayısı ya da miktarı açısından da oldukça zengin bir kale. Ekim ayının sonuna kadar da bu çalışmalar devam edecek. Umarım aynı şekilde buluntular elde ederiz. Konya için burası çok önemli. Hem tarih açısından hem de topografi açısından şehir bin metre yüksekliğinden olduğuna göre burası yaklaşık bin 700 metrelik bir yükselti. O yüzden bölgenin tamamına hakim bir alan oluşturuyor. Uzun vadede burada kazı çalışmaları bittikten sonra burası tarihi bir mekan, bir ziyaretgah olarak ziyaretçilere açılabilir. Konyamıza ve ülke turizmine hayırlı olur inşallah" diye konuştu. “HER YIL DÜZENLİ OLARAK KORUMA FAALİYETLERİ YÜRÜTÜYORUZ” Kazı çalışmalarının yanında bulunan yapıların korunmasının önemine de dikkat çeken Prof. Dr. Çaycı, "En az 5 yıllık daha çalışmalarımız devam edecek. Fakat en önemlisi biz burada kazıyla birlikte restorasyon çalışmaları yapıyoruz. Alanda da görüldüğü üzere buradaki yapıların koruma ve restorasyon faaliyetlerini yürütüyoruz. Bu hususta da Konya Valiliği ve Selçuklu Belediyesinin ortaklaşa projelerimize destek verdiğini söyleyebiliriz. Tabii kazmak, alanları ortaya çıkarmak yetmiyor, onları korumadığınız müddetçe de tekrar tabiatta yok olmaya bırakıyorsunuz. O yüzden biz bunun önüne geçebilmek için de her yıl düzenli olarak burada koruma faaliyetlerimizi de yürütüyoruz ki, bu sene de ikinci kademe koruma restorasyon projeleriyle meşgulüz ve inşallah önümüzdeki seneler içerisinde onları da tamamlayacağız" ifadelerini kullandı. (Mustafa Beşer /İHA)