Marmaris’te düzenlenen yüzme şampiyonasında kendi kategorisinde birinciliğe giden 13 yaşındaki Seyfi Diker’e omuz attığı iddia edilen eski milli yüzücü Tolga Öcal, konuyla ilgili açıklama yaptı. Öcal, “Zamanı geriye alıp bu olayı ne yaşamayı, ne de yaşatmayı isterdim. Kasti olarak hiçbir sebeple spor ve sporcuyu konu alacak olumsuz bir düşünce ve hareket içinde olmam beklenemez. Tüm kamuoyundan içtenlikle bir kez daha özür dilerim” dedi. Marmaris’te düzenlenen Uluslararası Aquamasters Yüzme Yarışması finalinde kendi kategorisinde birinciliğe giden 13 yaşındaki Seyfi Diker’e omuz attığı iddia edilen eski milli yüzücü Tolga Öcal (40) konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Yaşanan olaya ilişkin yazılı açıklama yapan Öcal, bir kez daha özür diledi. “TALİHSİZ BİR OLAYIN İÇİNDE YER ALDIM”Olaya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada uzun yıllardır spor sektörünün içerisinde yer aldığını ifade eden eski milli yüzücü Tolga Öcal, “Sporcu, yönetici ve antrenör kimliklerimle 1985 yılından bu yana yüzme sporunun içinde yer alıyorum. Bu süre içerisinde onlarca kez ülkemi uluslararası yüzme yarışlarında gururla temsil ettim. Uluslararası Marmaris Aquamasters yüzme yarışlarında “Küçükler ve Gençler” kategorisini oluşturan ve teşvik eden yöneticilerinden de biri oldum. Buna ek olarak halen çeşitli yaş gruplarında öğrencilerimi yetiştirmek üzere yüzme antrenörlüğü yapmaktayım. Sporu hayatının eksenine almış ve başarılı sporcular yetiştirme hedefinde olan bir antrenör olarak, sporda başarının sadece sportif çalışma ile değil azim ve erdemler bütünlüğü ile yakalanabileceğinin bilincinde bir insanım. Son birkaç gündür spor camiasını ve kamuoyunu meşgul eden Uluslararası Marmaris Aquamasters yarışlarında yaşanan talihsiz bir olayın içinde yer aldım” dedi.“ZAMANI GERİYE ALIP BU OLAYI NE YAŞAMAYI, NE DE YAŞATMAYI İSTERDİM”Olay karşısında duyduğu üzüntüyü dile getiren ve kasti bir durumun olmadığını ifade eden Öcal, “Üst düzey performansla yarışılan açık su müsabakalarının bitiş anında sporcuların yaşadığı bedensel ve mental etkilere uzun uzun değinmek istemiyorum. 1.5 kilometrelik parkurun bitişine yaklaştığımızda, sudan çıkarken iki kez sendelediğimi, dengemi kaybederek bitiş halısının olduğu tarafta genç kardeşim olduğunu farketmediğim bir “Sporcuya” da savrulduğumu hatırlıyorum. Sebebi ne olursa olsun önemli olan bu zorlu yarışın bitişinde, hiçbir kastım olmadığı halde, genç sporcu kardeşim Seyfi Diker’in düşmesine ve üzülmesine neden olmamdır. Çok daha kötü sonuçlanabilecek bir çarpışmanın fiziksel sonuçlarını da düşündüğümde zamanı geriye alıp bu olayı ne yaşamayı, ne de yaşatmayı isterdim. Sporcu kimliğim ve antrenörlük anlayışım doğrultusunda, kasti olarak hiçbir sebeple spor ve sporcuyu konu alacak olumsuz bir düşünce ve hareket içinde olmam beklenemez. Ancak bu tip bir durumun tekrarlanmaması için üzerime düşenleri gözden geçirmem gerektiğinin de farkındayım” ifadelerini kullandı. “İÇTENLİKLE BİR KEZ DAHA ÖZÜR DİLERİM”Genç sporcunun madalyasını almasının kendisi için de bir teselli olduğunu ifade eden ve başarılı sporcunun yeni başarılar kazanacağına inandığını da belirten Öcal, “Tek tesellim genç kardeşimin büyük başarısının bu tatsız olayla gölgelenmeyerek hak ettiği madalyasını almasıdır. Bugüne kadar sporcular yetiştirmiş bir antrenör olarak, başarısını kanıtlayan Seyfi Diker kardeşimin de yüzme sporunda milli formamızı giyerek ülkemize ve milletimize büyük gururlar yaşatacağından şüphem olmadığını belirtmek isterim. Hiç istemeden gelişen bu olumsuz olaydaki sorumluluğumu kabul ederek, başta Seyfi Diker ve ailesi olmak üzere, spor camiasından, hassasiyet gösteren ve bu konu hakkında samimi duygular taşıyan tüm kamuoyundan içtenlikle bir kez daha özür dilerim” dedi. (İHA)