COVID-19 virüsü ile mücadele topyekun devam ediyor ama farklı şeyler geldi aklıma ve yazıya dökmek istedim. Ne de olsa; söz uçar yazı kalır diyor ve durmadan yazıyoruz. Yazmaktan başka da, düşüncelerimizi aktarabilecek bir ifade şekli kalmadı desek yeridir.
Öncelikle herkesin yazdığı ve söylediği gibi tedbir alacağız. Nedir bu tedbir? Temiz olacağız. Kıyafetlerimizi her gün değiştirecek, her gün yıkanacak ve gün içinde sürekli elimizi ve yüzümüzü sabunla yıkayacağız. Sonrasını takdir olarak Yaratana bırakacağız. Ancak; bu yazıyı kaleme alma sebebim bu da değil! Ya enfekte olursak ne yapacağız? Bu ülkede başımıza neler gelecek? Tüm bunları düşünüyorum günlerdir.
Bu virüs bizi öyle bir hale getirdi ki; annelerine, kardeşlerine gidemez hale geldi insanlar. Dostlarını görünce tokalaşmaz, misafir kabul etmez hale geldiler. Herkesi enfekte olarak görür, hapşıran, öksüren birisini gördüğümüz zaman, vebalı gibi bakar hale geldik. “Vebalı Gibi” diye yazdım ama galiba bu virüs günümüzün vebası. Olası enfekte olmanız durumunda; belki insanlar sizin için dua edecekler ama ailenizden uzak duracaklar. Hele-hele ölürseniz; çocuğunuz okulundan atılacak, aileniz oturduğu apartmandan atılacak(ev sahibi de olsa dışlanacaklar), geniş aile fertlerine hastalıklı gibi bakacaklar. “Türk milleti böyle yapmaz” dediğinizi duyar gibiyim. Yapar arkadaş yapar. Daha neler yapacağını bu virüs hepimize öğretti.
Öyle ilginç bir virüs ki; Allah nedir bilmeyene, her akşam rakı kadehi paylaşana Kur’an öğretti, Şükür öğretti, sabır öğretti ama bir şeyi hala öğretemedi; gerçekten Allah’a sarılanla, duruma bağlı sarılan arasındaki fark olan; kader kavramını hala öğretemedi. Kime? Tabii ki duruma bağlı Allah’a sarılana. Bu yazdığım şu demek olmuyor; Allah’a sarılan bu virüsten kurtulacak. Tam aksine; bu virüsten ancak bilime sarılarak kurtulacağız ama Allah’ın kudretine inanarak, psikolojimizi rahatlatacak ve virüsün bırakacağı psikolojik sorunları bertaraf edeceğiz.
Böyle bir virüs bir daha görmeyiz umarım. Bir an önce de bertaraf edelim diye araştırma yapan bilim adamlarının çareyi bulmaları için dua edelim. İnsanların canını alıyor, hastanelerde süründürüyor ve evlere kapatıyor. Gözle görünmeyen bir virüs, tüm dünya ekonomistlerini yerle bir ediyor. Tüm dünya liderlerini çaresiz bırakıyor. Sağlık sistemini çökertiyor ve kaynakların aslında ne kadar kıt olduğunu gösteriyor. Cemal Süreyya’nın da yazdığı gibi;
Nasıl bir his biliyor musun?
Oda geniş ama sığamıyorsun.
Kapı orda ama çıkamıyorsun.