Cumhuriyetimiz, 12. Cumhurbaşkanını gördü. 94 yılı geride bıraktık. İşgal sonrası en dehşet dönemi yine bu 12. Cumhurbaşkanıyla yaşadık. RTE, halkoyu ve devamında referandumla “partili” olarak seçilen ilk Cumhurbaşkanı. Resmen partili olması sıkıntı mıdır? Başbuğ Mustafa Kemal’de CHF’li idi.. ve bu istisnai durum partinin ebedi başkanlığından mütevellittir. Şu konuda emin olunuz; Başbuğ Atatürk, şimdiki CHP’nin asla genel başkanı olmazdı ve onu lağvederdi!.. Ne ise.. o farklı bir konu başlığıdır. Anlaşılan o ki Recep Tayyip Erdoğan bazı emsallerde herkesi (hatta Gazi’yi) geride bırakarak, ilklerin adamı olma hevesinde sınır tanımayacak. 15 Temmuz’un yerli(!) ve milli(!) kahramanı bir tek RTE zati şahaneleri kaldıktan sonra… Reis’tir o.. Devlet Bahçeli bile camiasında Reis-Başkan addedilemez iken; artık…
Kim ne derse desin, RTE (her) devrinin kazanan adamıdır. Yasaklı iken Deniz Baykal önünü açtığında böyle bir Recep Tayyip Erdoğan tahayyülü sanırım kimseden çıkmazdı. Müesses nizamı ele geçirmede ve içini boşaltmada; solcu, dinci, bölücü ila liboşundan cemaatçisine, oradan AB’sine kadar taifenin alayı ittifaktadır. Sınırlı CHP ana muhalif, özürlü MHP yavru muhalif olunca, diğerlerini yanına alarak seçim zaferlerini taçlandırmayı kolay becermiştir. Başörtülü bacı, dindar nesil, garip gureba, 28 Şubat ve kitapsız Laisizm varken başkalarının şansı yoktu. RTE’nin dümeninden geçmeyen kalmadı: Son referandumda Devlet Bahçeli bir tek “DEVLET” kaygusu ile Tayyip Erdoğan’ı desteklemiştir.
Recep Tayyip Erdoğan belki çok şanslı, belki çok akıllı ve becerikli; bilemem! Şu örnekle arif olalım: Bizim millet tarlasına inek girdi diye dirgenle adam kovalar da memleketi satan adama gık etmez! Bir tek şey yazmak icap eder; “RTE gibi bir adam her şart altında hâlâ; Türkiye gibi bir devletin başındaysa, şapkayı öne düşürmenin zamanı çoktan gelmiş de geçiyor bile…” cümle grubunun hiçbir anlamının olmadığı!..
Koca bir aldatmacanın içindeyiz! Türkiye potansiyel gücü ve dinamizmiyle elbette her dem bulunduğundan daha iyi bir noktayı hak eder. Namusluca yönetilse bu memleket, gayrı uğraşa gerek kalmadan büyür gider… Kabul edelim; nitelikli adam sorunu yaşıyoruz. Toplumu birbirine bağlayan lifler hızla kopuyor.. ki sözde en Müselman, en muhafazakar idare iklimindeyiz… Eğitim seviye-kalite düşüklüğü, emek sömürüsü, ar-ge eksikliği, bireysel hak ve ifade serbestisi önüne konulan engeller, adalet-yargı güvensizliği tavan yapmışken.. pembe tablo çizecek halimiz mi var?
Adamların esasta memleket gibi bir dertleri yok.
RTE ve partisinin etrafında öbekleşen zavallılar şimdi birbirine düşmüş yal-yem kapma derdindeler. O sebep, birbirlerine “ALÇAK-TETİKÇİ-SOYTARI” demekten imtina etmiyorlar. Cem Küçük, Ahmet Taşgetiren vs. Bakmayın siz, son referandumda korku dağları sardı. AK PARTİ bölünür parçalanarsa hiç şaşırmayacağım. Ülkede Ak Parti anlamı ancak; çıkar, menfaat, işini görmek sözcükleriyle ilintilidir. Aralarında hangimiz daha MÜSELMANIZ(!) yarışı ede dursunlar; istisnaları hariç, hiç birinin çıkınını doldurmaktan gayrı millete de ümmete de zerre katkısı yoktur!
Ulan.. “Müslüman” dediğinde hak hukuka rıza gösterilecekse.. açlık sınırı 1500 ₺ iken, 1450 ₺’ye adam çalıştırmanın Hatipoğlu Hoca indinde anlamı nedir? Bu sefa pezevenkleri, yalılarda oturarak Pelikan Dosyalarını hazırlarlar ve hükümet işlerine müdahale hakkını kendilerinde görürler; ama ekmek kaç guruş bilmezler. Ne liyakati kardeşim?!. AKP’li yazar çizer ve Hilal Kaplan isen her şey pastadır sana! Lakin akletmez bizim millet böyle işleri; gider maç için dövüşür.. takım bayrağı yakar falan filan… Öz gureba Müselman, oy verdiği partide şunu görmez: AK PARTİ; Başörtüsü bayrağından “milletin a… koyucazz!..” müteahhitliğine yükselen alemin adıdır…
Daha yazamayacağımız onlarca örnek vardır… Önemi de yok gerçi… Bir Tayyip Erdoğan olduğu sürece istediğiniz kadar yazın; kafa aynıysa değişen bir şey olamayacaktır!
Bir önceki yazımda karalamıştım; RTE bütün izmleri altüst eder, maytap geçer. Adam şimdi de DEVRİMCİ çıktı.. kendini ve partisini muhafazakar-devrimci ilan etti!
Merak ederim; ne dersiniz devrin iktidarı, şu FETÖCÜLER gibi yargılanma hakkına sahip değil mi? 2019’da sağlam bir Cumhurbaşkanı adayı (seçilirse) kapıyı aralayamaz mı?!.
RTE korktu her şeye rağmen… %50’ye yakın HAYIR oyu sebebiyle hem-an partinin başına indi; serapa partisini çizecek! Bu adam ya ölmeli ya da başkan olmalı, sair şansı yok… Kabusu nedir? İş bu gücün elinden gitmesidir; alın size 2019’un anahtarı… RTE gitsin.. adalet mülküne kavuşsun!
TANRI TÜRK’Ü KORUSUN!