İYİ parti kongresini yaptı. Engellemelere,basına getirilen sansüre rağmen binlerce insan kongrenin yapıldığı salona koştu. Dışarıda oluşan kalabalık korku siyasetine bir isyan gibiydi.
Demokrasilerde siyasi rekabet kanallarının herkese açık olması esastır. Dünkü kongrenin Halk TV dışında tek bir kanalda bile gösterilmemesi esas korkunun kim veya kimlerde olduğunu gösteriyordu.İYİ partiden korkuyorlar, çünkü herkesi susturdular,İYİ parti susmadı. Korkuyorlar,çünkü istismar edecekleri değer,söyleyecekleri yalan kalmadı.
Kongrelerde toplanan kalabalıkların miktarı ne kadar önemliyse,salonun tansiyonu da o kadar önemlidir.Bir kongrede ne kadar coşku varsa o kadar başarma umudu var demektir. İYİ partinin kongresi,salonun içinden bütün Türkiye'ye yaydığı umut ve heyecanla da tatmin ediciydi.
Akşener iyi bir konuşma yaptı,sık sık alkış ve sloganlarla kesilen konuşması tabanında kabul gördüğünün,beklentilere cevap verdiğinin işaretiydi. İlkelerini saydı,adalet dedi,herkesi kucaklayan,ayrımcılık yapmayan bir devletten söz etti,hiç kimsenin milletten büyük olmadığını söyledi,parlamenter sistem ve hesap verebilen bir yönetim vaat etti. Konuşmasında kucaklayıcı,bütünleştirici olmaya dikkat eden İYİ parti lideri, kamplaştırıcı, ayrıştırıcı,ucuz polemiklere rağbet etmedi. Umudunu kaybeden kitlelere kazanacağız diyerek cesaret aşısı yaptı.
Ankara'ya akan on binler mayanın tuttuğunu, bu yürüyüşün hedefine ulaşacağına olan inancı pekiştirdi.Bir gazetecinin İYİ parti kongresini gördükten sonra, tıpkı Özal'ın gelişine benziyor,12 Eylül cuntası MDP'ye yüklendi ama sessiz çoğunluk Özal'ı seçti, şimdi de öyle bir dip dalgası bekliyorum şeklindeki sözleri manidardı.
İktidar, kongreyi gölgelemek için her yolu denedi. Metroyu bakıma aldı,afiş ve pankartları indirdi, olmadı bir kaç türkücü ile şarkıcıyı uçağa doldurup -askerlere moral- adı altında, gerçekte dikkatleri İYİ parti kongresinden uzaklaştırmak için Hatay'a götürdü.Türk ordusunun Amerika askeri olmadığını moral motivasyonunu artistlerden değil,milli ve İslami değerlerden aldığını unuttu.
Tek seslileştirilmeye çalışılan bir ülkede yeni her ses ülkemiz için bir kazançtır.Demokrasi farklı fikirlerin,farklı projelerin eşit şartlar altında yarıştığı bir nizamdır. On beş yıldır adım adım demokrasiden uzaklaştık.Kimsenin konuşamadığı,konuşanın şu veya bu şekilde susturulduğu,ifade özgürlüğünün yok edildiği bir ülke haline geldik. Bu şartlarda sahneye çıkan her ses, her düşünce bu zinciri kırma amacı taşıdığından değerlidir. AKP iktidarında bir çok parti,siyasetçi sahneden çekildi. İlk defa bir parti ve lider bu zinciri kırmak için yola çıkıyor. Bu yönüyle bile İYİ partinin önemli bir iş yaptığını söyleyebiliriz. Susun diyen bir iktidara karşı İYİ parti susmayacağım diyen Türkiye'nin cevabıdır.
Akşener'in temposuna,azmine, henüz küçük düşünme hastalığından kurtulamamış teşkilatlar da ayak uydurursa her şey değişir,Türkiye'de değişir.Kongre, Türkiye'nin haritası gibiydi, herkes,her renk oradaydı. Teşkilatlar da öyle olmalı,kucağını Türkiye kadar açmalıdır.