Human papillomavirus (HPV), tüm dünyada cinsel yolla bulaşan en yaygın virüs olup, ne yazık ki sessiz bir şekilde yayılmaya devam ediyor.
Ocak ayı HPV farkındalık ayı olarak biliniyor. Bu ayda HPV'nin yaygınlığı, etkileri ve aşılamanın önemi hakkında toplumu bilgilendirmek amacıyla etkinlikler düzenleniyor.
Dünya genelinde yapılan araştırmalar, herhangi bir kadının yaşamının bir döneminde HPV virüsüne maruz kalma olasılığının yüzde 80 civarında olduğunu gösteriyor. Bu gerçekten de şaşırtıcı bir oran. Yani, HPV’yi kapma riski o kadar yüksek ki, bu virüs aslında "sessiz bir pandemi" haline gelmiş durumda. HPV’nin yaygınlığı ve potansiyel tehlikeleri göz önüne alındığında, farkındalık yaratmak ve doğru önlemler almak her zamankinden çok daha önemli.
KANSERE DÖNÜŞME RİSKİ!
Yapılan çalışmalara göstermektedir ki, HPV pozitif olan 100 kadından 60'ı virüsü bir yıl içinde kendiliğinden vücutlarından atarken, kalan 40 kadının 15'inde zamanla kanser öncesi lezyonlar gelişir. Yani HPV enfeksiyonu, çoğu zaman vücuttan kendiliğinden atılması mümkün olsa da, bazı kadınlarda virüs kalıcı hale gelir ve kanser öncesi lezyonlara yol açabilir.
Bu durum, HPV'nin rahim ağzı kanserine dönüşme riski taşıyan bir süreç başlatabileceği anlamına gelir. Erken teşhis ve müdahale ile bu risk azaltılabilir. Görüldüğü üzere HPV’nin kansere ilerlemesi diye bir süreç söz konusu. Bu sürece üç noktada müdahale yapılabilir: HPV kapmayı engellemek, kapılan HPV’yi tedavi etmek ve HPV taramaları ile öncül lezyonları erken teşhis ederek müdahale etmek.