Akçaabat turizmine katkı sağlamak ve geleneği gelecek kuşaklara taşımak amacıyla organize edilen 2. Akpınar Büyükoba Göç Festivali gerçekleştirildi. Geleneksel kıyafetleri içerisindeki yaylacılar Akpınar Mahallesi’nden çıkarak yaklaşık 20 kilometrelik bir yürüyüşün ardından Büyükoba Yaylası Sela mevkiine ulaştı. Uzun ve yorucu bir yolculuğun ardından ulaşacakları Sela mevkiinde davul, zurna ve kemençe eşliğinde karşılanan yaylacılar kemençe eşliğinde doyasıya horon oynadı. Yöresel sanatçıların da katıldığı festivale Akçaabat Kaymakamı Dr. Soner Şenel, Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim ve Başkan Yardımcıları Serkan Özdemir ve Ali Güngör, eski Akçaabat Belediye Başkanı Şefik Türkmen ve vatandaşlar katıldı.

Festivalde bir konuşma yapan Akpınar Mahallesi Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Ali Bıyıklı, yaylaların yüzyıllardır kuzeyin evlatlarının yuvası olduğunu belirterek, “Yaylalar, Karadeniz’in nice çınarlarının baba ocağı olmuştur. Artık hikayelerde yaşayan yaylacılık gelenekleri kaybolmaya yüz tutmuş. Yaylaların yıllara meydan okuyan bekçileri olan has yaylacının sayısı gittikçe azalır olmuştur. Günümüzde unutulmaya yüz tutmuş yayla kültürümüzü ve yayla göçümüzü gelecek nesillere hikaye olarak anlatmak istemedik. Onlara bunu canlı olarak yaşatmak için bu festivali düzenledik. Bugün yağmur da olmasına rağmen güzel bir katılım oldu. Tüm komşu köyler de bize destek oldular, çok güzel bir organizasyon oldu. Yağmur bile bizi dağıtamadı. Bu festivali geleneksel hale getirip önümüzdeki yılda gelecek nesillere bu geleneği aktarmaya devam edeceğiz. Yaylalarımızı tüm dünyaya tanıtmak istiyoruz. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde asırlardır yaşatılan yaylacılık geleneğinde, vatandaşlar köylerden küçük ve büyükbaşları ile birlikte yaylalara göç ediyor. Süsledikleri hayvanlarıyla kilometrelerce yürüyerek yaylalara göç edenler, yılın 4 ya da 5 ayını buralarda geçiriyor. Özellikle hayvanlarını otlatmak amacıyla yaylalara çıkan köylüler, buralarda kaldıkları süre içerisinde hem kış aylarında tüketecekleri süt ürünlerini elde ediyor hem de hayvanları için ot biçiyor. Yaylada, ineklerin sütünden tereyağı ve peynir çeşitleri elde eden vatandaşların kimi ürününü satarak, evinin geçimine katkı sağlarken kimi de ailesinin kışlık yiyeceğini hazırlıyor” dedi.