Almanya’nın parlamento binasını geziyorduk.
Binanın girişinde çok büyük bir duvarda siyah beyaz çekilmiş bir resim vardı.
Resimde orta yaşlı bir erkek onun yaşlarında bir kadın ve on yaşlarının biraz üstünde bir çocuk bir tahta masaya tahta sandalyelerle oturmuştu.
Masanın üstünde bir askeri olduğu anlaşılan somun ekmek içinde bir kaç zeytin küçük bir peynir parçası olan bir tabak vardı.
Ve üçünün de gözlerinde korku endişe şaşkınlık ve karamsarlık resme yansımıştı.
Bize mihmandarlık yapan Berlin Belediye meclis üyesi kardeşimiz Özcan Mutlu açıklama yapma ihtiyacı hissetti.
Berlin, ikinci dünya savaşında Ruslar tarafından işgal edilmişti ve Amerikalılar Berlin halkına uçakla yiyecekler atmış, Berlinlilerin aç kalmasına mani olmuştu.
Resimdeki masanın üstündeki çok mahdut yiyecekler Amerikalıların, Berlinlilere uçaklarla attıkları yiyeceklermiş.
Resimli duvarın önünde resimdeki masanın orijinali ve masanın üstündeki yiyeceklerin de prototipleri vardı.
Büyük duvara yapışık büyük resmin üstünde çok büyük bir yazı vardı.
“Bu günleri unutma”
Berlin’de ilkokul çocuklarını mutlaka adı geçen resmin önünden geçirirlermiş.
Almanlar o işgal edilmişliklerini unutmadılar halen de akıllarında bulunduruyorlar.
Ülkelerinin işgal edilmesine sebep olan zihniyetleri iyi tanıdılar ve ülkelerinin işgal edilmesine sebep olabilecek zihniyetlere bir daha ülkelerinin yönetimini teslim etmediler.
Ülkemiz 15 Mayıs 1918 da İzmir’den işgal edilmeye başlandı.
Milletimizin yaklaşık 500 yıllık başkenti İstanbul 13 Kasım 1918’de milletimizin düşmanları tarafından işgal edildi.
İstanbul Türklük düşmanları tarafından işgal edildiğinde Türk milletinin cesur evlatları cephelerde idi.
İstanbul’da gayrimüslimler ve millet bilinci olmayan hayatlarında hiç millet için savaşa katılmamış cephe görmemiş dinci bir iktidar sahipleri vardı.
O günün devleti yöneten iktidarının bir bölümü düşman hizmetinde ve işbirlikçisi bir bölümü ise millet birliği fikri olmayan ümmetçi çağın gerisinde fikirlere saplanmış edilgen kabullenici zihniyet sahiplerinden oluşan insanlardı maalesef.
Ülkemizi ve başkentimizi düşman işgalinden kurtaran millet için istiklal fikridir.
Fikir babası ve uygulayıcısı da Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Asıl bizlerin bu yaşananlardan çıkarmamız gereken ders, ülkemizi işgal edilecek noktaya getiren köhneleşmiş çağın gerisinde kalmış zihniyeti tanımak ve ülkemizin yönetim mekanizmalarını millet bilinci olan yüreğinde vatanseverlik ve yurtseverlik duyguları taşıyan fikri hür irfanı hür vicdanı hür aydınlık beyinlere teslim etmektir.