Gönüldaşlarım!
Büyük Türk Milleti!
Önce izninizle sizinle bir liste paylaşacağım! Siyaseten -argo anlamda- paylaşacak pastamız olmadı ama helâl lokmamızı keyifle paylaşmaktan da hiç geri durmadık.
Ömrümüzden, ikbâlimizden, istikbâlimizden gönüllü verdiğimiz ve canımızdan koparılan canlar yüzünden acılarımızdan başka paylaşılacak metâmız olmadı hiç!
Bu anlamda çok dertliyim ama bugün mevzum bu değil!
Paylaşacağım listeme dikkatle her ismi tek tek okuyarak bakın lütfen:
Mustafa Destici, Gültekin Uysal, Mehmet Yeşiltaş, Önder Aksakal, Çetin Özaçıkgöz, Selma Gürkan, Cem Uzan, Yiğit Zeki Öztürk, Osmancan Tekeşin, Fehmi Demir, Nurullah Ankut, Ragıp Önder Günay, Zekeriya Yapıcıoğlu, Eran Tapan, Özlem Şen Abay, Cem Toker, Abdurrahim Karslı, Aykut Edibali, Mehmet Bozdemir, Engin Yılmaz, Alper Taş-Bilge Seçkin Çetinkaya, Mustafa Kamalak, Ahmet Eyüp Özgüç, Hüseyin Karabulut, Doğu Perinçek, Oktay Akın, Arif Hikmet Basa, Mustafa Reşit Burkan, Hakan Akeller, İbrahim Çelebi, Baha Sazak, Cavit Kayıkcı, Serap Gülhan, Mühibe Müge Gülses, Muharrem Ayrancı, Sabri Örnek, Varol Esen, İsmail Tektaş, Kenan Kaplan, Şıh Mehmet Uysal, Emine Ayna-Kamuran Yüksek, Mehmet Ömer Gürcan, Sungur Savran, Meltem Oral, Dursun Ali Bacıoğlu, Serdar Okuyucu, Bekir Sıtkı Karaduman, Emrehan Halıcı, Sibel Uzun, Muharrem Parkmaksız, Hayri İdin, Tercan Ülük, Fatma Türkan Sürmeli, Sultan Ulusoy, Ali Alemdaroğlu, Reşit Cem Köksal, Eşref Yazıcıoğlu, Hüseyin Özkaraman, Güven Özen, Dursun Güneş, Gürsel Yıldız, Mehmet Şadi Ozansu, Benal Yazgan, Lütfi Baksi, Ahmet Kaya, Ahmet Yılmaz Büyükekmekçi, Musa Ünal, Yavuz Karahan, Hüseyin Demirel, Sinan Çiftyürek, Mehmet Yücel Ağargün, Hüseyin Ergün, Ufuk Göllü, Tuncay Yılmaz, Vehbi Şahin, İsmail Durna, Necdet Senger, Rıfat Derya Sercan, Murat Nergis, Mahmut Yılbaş, Turgut Koçak, Hurşit Yiğit, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Ferhat Şahin Demir, Emanullah Gündüz, Sevil Turan-Naci Sönmez, Ahmet Sezai Karakoç...
Bu listeden Haydar Baş 'ı kendim bilerek ayrı tuttum. Sebebini söyleyeceğim.
Ayrıca yine bu listede şu ân Meclis'te grupları olan dört partinin genel başkanları; Binali Yıldırım, Kemal Kılıçdaroğlu, Selahattin Demirtaş-Figen Yüksekdağ, Devlet Bahçeli de yok!
Onları da bilerek listeye almadım!
Bu muhterem zevat, şu ân Türkiye'de resmen partileri olan ve kendilerine lider diyen/dedirten genel Başkanlar!
Listeyi Vikipedi'den tek tek kopyalayıp yapıştırdım! Bayağı zamanımı aldı ama gadalarını alsın. Bu listenin eksik olduğunu biliyorum. İçişleri Bakanlığı'ndan bilgi istemiştim, galiba yetişmedi(!), ben de bekleyemedim!
Hani her partinin seçilmiş genel başkanına veya parti kurarak kendisini genel başkan ilan etmişlere lider diyorlar ya! İşte bu, onların listesi!
Necmettin Erbakan, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Alparslan Türkeş, Turan Feyzioğlu ve ölmüş veya hayatta olan eski parti genel başkanları da yok listede!
Şimdi mevzuma döneyim:
Önümüzde bir referandum yani halk oylaması var. Seçim olmadığı için yukarıda listesini arz ettiğim genel başkanların tamamı sahada olacaklar. Listeye göre 95 genel başkan var. Bunların her biri sadece 10 bin oy alsa; 95 x 10.000 = 950.000 oy yapar. Hep bir arada"Evet" deseler de, "Hayır" deseler de, küçümsenemeyecek bir rakam... Bir çok vilayetin toplam nüfusundan fazla! Aslında bu konuda mesai yapmak lazım...
Türkiye'de iki kavramın bozulmasına hep itiraz ettim. Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası değiştirilinceye kadar da itiraza devam edeceğim!
Birincisi; tarih yapan ama yazmayan, ayak bastığı her toprağı canıyla kanıyla vatanlaştıran ve her vatanlaştırdığı yerde devlet kuran; halkları birleştirip kaynaştırarak milletleştiren, başlıya baş eğdiren, dizliye diz çöktüren
Türk Milleti'ne, en milliyetçi geçinenlerin bile Türk Halkı(!) demesine, şiddetle itirâzım var!
İkincisi; her parti kurana veya her parti genel başkanına lider denilmesine!
Sözlüğe bakarak bu anlam verilebilir ama yaşayan ve canlı olan dilde, her kavramın sözlük anlamıyla kalmadığı, bir gerçektir. Çünkü yaşayan dilde;
Lider: Düşünen, fikir üreten ve ürettiği fikirlerini uygulayandır.
Lider; arkasından gelenleri asla merak etmeden, tesbît ettiği hedefe yürüyendir.
Lider; kendisini ve ikbâlini düşünmeye zaman ayıramayandır.
Lider; en tanımadığı taraftarı tarafından hayatı ve ömrü çalınandır.
Lider olunmaz. Lider doğulur.
Birileri tarafından atanan veya kurşun asker delegeler tarafından oylanarak lider olunmaz. Meselâ; Atanmış Eş Genel Başkan Binali Yıldırım liderse Recep Tayyip Erdoğan ne?
Lideri şartlar çıkarır. Ya da olayları milli menfaatlere te'vîl edebilene lider denir.
Gelene yenge, gidene sağdıçlık edenlerden, Meclis'te AB ve ABD'nin diktelerini; "BOP Eş Başkanı olarak bizim de bölgede görevlerimiz var." itirafı ile sayısal çoğunlukla yasalaştıran veya yasalaştıranlara itiraz etmeyen/edemeyenlerden lider olmaz!
Türk Milliyetçiliğini siyâsî alana sokan; milleti cemaatçilikten-mezhepçilikten Kur'an'a, Anadoluculuktan Turancılığa yönlendirmeği başarmış bir Lider'in mîrası üzerine oturup,"Farklılıkların farkındalık" la 36 alt kimlik safsatasına; "Çiçek bahçesi" laf salatasıyla destek verenden lider olmaz!
Iğdır'da iki kere seçim kazanmış Belediye Başkanı'nı aday göstermeyip -şu anda AKP'den vekil- bir başka adayla Türk oyları ikiye böldürerek aradan PKK'nın çıkmasına zemin hazırlayandan lider olmaz!
Kars'ta; MHP'ye millet vekili çıkaran başarılı il başkanını aday göstermeyip, seçim kaybetmiş taraftarında ısrarla, ülkücünün ülkücüyü öldürmesine sebeplik edenden de lider olmaz!
Mevcut, sistem diye dayatılmış sistemsizlikten bîzârım ama şimdi referandumla dayatılan"Partili Cumhurbaşkanı Rejimi" nden de ciddi korku ve endişelerim var!
Şükürler olsun ve Allah razı olsun ki, Türk Milliyetçiliği siyâseten sahipsizliğe itilince yeniden toparlamak ve milletçe toparlanmak için Prof. Dr. Haydar BAŞ namlı bir Türk Oğlu Türk sahada ve fikir alanında Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet/Mİllî Devlet Projeleriyle dünyaya yön veriyor.
Her türlü bölücü ırkçılığın, halkçılık ve farklılıkların farkındalıkların, mezhep kutuplaşmalarının önüne Tevhidin merkezi Ehl-i Beyt'i koyan Peygamber(s.a.a.) öğretisiyle sahada.
Türk Vatanında Türk adı ve Türk Milliyetçiliği yasaklanan, korkulan tek düşünce ilan edilmişken; "Türk Oğlu Türk'üm" diye kükreyerek meydanlarda! Ama görmemekte, duymamakta, global güçlerin de açık desteği ile örtülmesine itiraz etmemekte ısrarcıyız!
Türk Mİlleti ve Türk Devletine yapılan hakaretlere göz yuman, sessiz kalan genel başkanlara hâlâ lider diyenleri görünce de aklım uçuyor!
Şükr'olsun ki; fikir bazında ve teşkilatlarındaki uygulamalarla; "Dinde birlik sağlanmadan millî birlik sağlanamaz" diyen; "Biz Türk Mİlletinin hem barınağı, hem de sığınağıyız." diyecek cesaretle "Türk Miletçiliği" meş'alesini yakarak "KÂİNAT TÜRK DEVLETİ" hedefini koyan bir Türk Mütefekkîr var. Şükürler olsun ki Türk fıtrati karakterimizle 16 Yıldızlı Sancağının altındayız..
Göreceksiniz, duyacaksınız, çağrısına uyacaksınız, başka çareniz yok!
"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...
Selâm, sevgi, dua...