İstanbul’da bebeklerin özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edilerek haksız kazanç sağlanması ve kusurlu davranışlarla ölümlerine sebep olunması iddialarıyla açılan davada, yargılama süreci devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 7. gününde tutuksuz sanıkların savunmalarına geçildi. 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı davada, geçen hafta örgüt yöneticisi olduğu iddia edilen Dr. Fırat Sarı’nın da aralarında bulunduğu tutuklu sanıkların ifadeleri alınmıştı.
Ecem Koç: "Yoğun bakımda doktor olmalıydı"
Tutuksuz sanıklardan hemşire Ecem Koç, Halime bebeğin ölümüne ilişkin açıklamalarda bulundu. Koç, olay günü Fırat Sarı’nın yoğun bakımda bulunmadığını belirterek, “Biz Halime bebeği hayata döndürmeye çalıştığımızda Fırat Sarı orada değildi. Yoğun bakımda 7/24 doktor olması gerekirdi. En önemli canlandırma işlemini ben yaptım, ama bu işlemi doktorun yapması gerekirdi” dedi.
Koç, maaş dışında kendilerine yapılan ödemelerle ilgili sorular üzerine, “Sorumlu hemşiremiz Bahar Hanım’a Fırat Sarı’dan belli bir miktar para geliyordu ve kıdemli hemşirelere 1000’er lira dağıtıyordu. Paranın neden ve nereden geldiğini bilmiyorduk. Bana gelen paralar, hastane içinde yaptığım bazı masrafların karşılığıydı” diye konuştu.
Başhekimlerin savunmaları mahkeme başkanını kızdırdı
Avcılar Hospital Başhekimi Fetin Rüştü Yıldız, hastanelerindeki bebek ölüm oranlarının düşük olduğunu ifade ederek, “Yenidoğan bölümünün hastanemize katkısı toplam cironun yüzde 4-5 gibi bir payını oluşturuyor. Fırat Sarı’nın SGK’yı usulsüz işlemlerle dolandırdığı iddialarından haberim yok” dedi.
Mahkeme başkanı ise Yıldız’ın savunmasını yeterli bulmayarak, “Koskoca başhekimsiniz, hastaneyle ilgili benden daha az bilgiye sahipsiniz. Bu kabul edilemez” ifadeleriyle tepki gösterdi.
Bağcılar Medilife Hastanesi Başhekimi Cafer Akdur da benzer şekilde, “Bebeklerle ilgim yok, Fırat Sarı ile ilgili anlaşmalar benden önce yapılmış olabilir” dedi. Ancak mahkeme başkanı, sanığın sorulara sürekli “bilmiyorum” yanıtını vermesi üzerine, “Ben de mahkeme başkanıyım, her soruya ‘bilmiyorum’ desem insanlar bunu kabul eder mi?” diyerek tepki gösterdi.
Halime bebeğin ölümüyle ilgili iddialar
Halime bebeğin anne karnında oksijensiz kaldığı ve Tekirdağ Şehir Hastanesi’nden yoğun bakım ihtiyacıyla sevk edildiği belirtildi. 55 gün yoğun bakımda tutulan bebeğin ölüm saatiyle ilgili usulsüzlük yapıldığı iddiası da dava kapsamında ele alınıyor. Hemşireler, bebeğin ölüm saati ve epikriz raporunun doktorlar tarafından düzenlendiğini, bu konularda bilgileri olmadığını ifade etti.
Davanın bir sonraki duruşması önümüzdeki günlerde devam edecek.