DEVA kurulurken çok iddialıydı. Ali Babacan, Ak Partinin başarılı olduğu kabul edilen ekonomi bakanıydı. Partinin kuruluş aşamasında ve partinin kurulduğu ilk aylarda Babacan’ın katıldığı televizyon programları rating rekorları kırıyordu. Youtube da en çok seyredilen programlarda Babacanınkilerdi. Şartlar DEVA’ nın başarılı olması için çok müsaitti. Ülkede ekonomik kriz vardı. Daha doğrusu dünyada, pandemi nedeniyle yaygın bir kriz hali vardı. Ali Babacan çok başarılı bir ekonomistti.
Uluslararası finans çevrelerinde muteberdi. Görev yaptığı dönemlerde siyasi konularda çok tavır almadığından, yıpranmamıştı. Yani Ak Partiye muhalif olan kesimlere de sempatik geliyordu. Ekonomik krizin giderek derinleşmesine rağmen Babacan’ın popülaritesi her geçen gün düştü. Çünkü Babacan siyaset yapmayı hiç bilmiyordu. Ak Partide siyaseti Erdoğan yapmış, mücadeleyi Erdoğan vermiş, zaferden sonra Babacan ve benzerlerini bakan koltuklarına oturtmuştu.
Babacan herhangi bir partinin ne gençlik kollarında, ne ilçe teşkilatında, nede il teşkilatında hiçbir görev almadı. Ak Parti kurulmadan evvel bir partinin kapısından dahi girmemiş olabilir. Altılı masa kurulduktan sonra Babacan iyice silikleşti. Ak Parti döneminde yaptığı icraatları dahi savunamadı. Yürekten inandığı Yap-İşlet-Devret modelini dahi anlatamadı. Şunu dersem CHP ile, bunu dersem Saadetle, öyle yaparsam İyi Partiyle ters düşerim saikiyle hareket etti. DEVA’nın kurulma aşamasında Babacan’ın Youtube programları üç milyondan fazla seyrediliyordu, artık yirmi bin bile seyredilmiyor.
Ekonomik kriz yaşanırken, başarılı bir ekonomist olarak kabul edilen Babacan ortaya bir model koyamadı. Her geçen gün daha da irtifa kaybetti. DEVA’ nın 15 milletvekilliği kazanması başarı olarak kabul ediliyor. Halkta karşılığı olmayan bir partinin 15 vekili olması hiçbir şey ifade etmez. Deva seçimlerde %1 oy dahi alamaz. Seçimden sonra dağılma sürecine girer. Vekiller kendilerine yakın hissettikleri partilere geçerler.
Gelecek Partisi kurulmadan önce de kurulurken de başarısız olacağı belliydi. Davutoğlu Türkiye’nin gördüğü en başarısız dışişleri bakanı ve başbakandı. Parti mensuplarının nefret ettiği bir genel başkandı. Ak Partililer tam bir yıl Tayyip beye, ‘’Davutoğlu’nu gönderelim.’’ diye baskı yaptılar. Sadece iki günde delegelerin %90’ı, 50 MKYK üyesinin 46’sı ve bir bakan dışında kabinenin hepsi Davutoğlu’ndan kurtulmak için imza verdi. Normal bir insana bu kadar rezil olmak yeterdi ama Davutoğlu bütün bu olaylara rağmen sevilmediğini anlayamadı.
GP yerel seçimlere tek başına giremez Tek başına girmeye kalkarsa, seçim bölgelerinin çoğunda aday bile bulamaz. Bu nedenle seçime Saadetle birlikte girerler ve %1 nispetinde oy alırlar. Seçimden sonra GP’ de dağılma sürecine girer. GP, 13 Ocak 2024 tarihinde yapılan Büyük Kongresine basın mensuplarını almayarak tarihte bir ilke imza attı. Zaten küçük olan salonu dolduramayacaklarına o kadar emindiler ki kongreyi basınsız yaptılar.
Saadet Partisi, %5 oy oranıyla başladığı siyasi yolculuğunda, %1 seviyesine düştü. Ayasofya’nın açılması ve İstanbul sözleşmesinden imzanın çekilmesi gibi icraatlar Saadeti iyice işlevsiz kıldı. Aslında Oğuzhan Asiltürk bu durumu fark ederek, Ak Parti ile yakınlaşma sürecini başlatmaya çalıştı ama Temel Bey ve ekibini aşamadı. Saadet Partisi, CHP’nin yanında yer almaya devam ettikçe eridi.
Neredeyse teşkilat mensupları dışında oy gücü kalmadı. Yeniden Refah kurulduktan sonra erime süreci daha da hızlandı. Milli Görüşçü olduğunu ifade eden bir parti daha sahadaydı. Bu partinin genç liderinin soyadı Erbakan’dı. Saadet seçimlere Gelecekle beraber girecek ve %1 nispetinde oy alacak. Saadette seçimden sonra aynı DEVA ve GP gibi dağılma sürecine girecek. Saadet mensuplarının ve vekillerinin çoğu Yeniden Refaha katılır.
DP, geçen yerel seçimlerde, iddialı partilerden aday olamayan sevilen isimleri aday göstererek, dört yüz binden fazla oy aldı. Mesela İstanbul’da aldığı oyların %75’i Çekmeköy’den geldi. Çünkü partisinden aday gösterilmeyen Çekmeköy eski belediye başkanı DP adayıydı. DP bu seçimlerde de aynı stratejiyi takip edecek ama benzer sonucu alması çok zor. Zira çok fazla rakibi var. CHP ya da Ak Parti’den aday olamayan parlak isimlerin öncelikleri İyi Parti, Deva, Zafer ve Yeniden Refah olacaktır. DP, CHP’yi destekleme kararı alırsa, tükenme süreci hızlanır. DP’nin kaderi parti görünümünde eski muhteşem günlerin yad edildiği bir organizasyon olmak. Bir parti liderini gençleştirerek umut haline gelemez.
BBP için en iyi alternatif Ak Partiyi desteklemek ve bunun karşılığında maksimum sayıda belediye meclis üyeliği elde etmek. Seçime kendisi girerse varlık gösteremez. BBP, Ak Partiyi desteklemek şartıyla geleneksel olarak güçlü olduğu birkaç belediye başkanlığını Ak Partinin desteğiyle alırsa ve o belediyelerde atılım gerçekleştirirse gelecek yerel seçimlerde daha iddialı olabilir. BBP’nin uzun süre devam etmesi zor gözüküyor. BBP’nin kulvarında iki güçlü parti var. Kulvara yeni giren Zafer dahi girdiği ilk genel seçimde BBP’ nin üç katı kadar oy aldı. BBP, iktidara yakın olduğu için varlığını sürdürüyor. Yerel seçimlerde de aynı yaklaşımı sürdürmesi kendi adına en akıllıca yol olacaktır.
Muharrem Bey, cumhurbaşkanlığı seçimini kaybettiği geceden beri sürekli yanlış adımlar atıyor. Her geçen gün daha da yıpranıyor. Muharrem Bey, artık Türk siyasi hayatında bir lider olarak var olamaz. Memleket Partisi’nin bu seçimlerde CHP’yi desteklemekten başka şansı yoktu. CHP’yi destekleyecek ve yerel seçimlerden sonra MP, CHP’ye katılacaktı. Muharrem Beyde abi pozisyonunda siyaset yapmaya devam edecekti. CHP’nin Muharrem Beyin çok makul olan talepleri kabul etmemesi olmazı oldurdu.
Memleket Partisi seçime her yerde kendi amblemiyle girmeye karar vererek adaylarını açıklamaya başladı. CHP bu süreci kesmezse kendi adına vahim sonuçları olacak bir hata yapar. Çünkü başta Muharrem Bey olmak üzere Memleket Partisinde siyaset yapanların ölümüne savaşmaktan başka çareleri kalmaz. Partide CHP’de aday gösterilmeyenler, siyasal Aleviciler, Kılıçtaroğlu taraftarları ve CHP’den dışlanan Baykalcılar toplanır.
Bu kadroların hedefi kazanmak değil kaybettirmek olur. İstanbul’da Ekrem Beye, Türkiye’de Özgür Beye kaybettirmek. İstanbul’da Mehmet Sevigen gibi tanınmış, ağzı laf yapan, medyatik bir ismi aday göstererek %2-3 nispetinde oy alıp Ekrem Beyin başkanlığı kaybetmesini sağlayacaklar. Bunu ve ülke genelinde CHP’nin oylarının azalmasını başararak CHP’yi olağanüstü kongreye götürecekler. CHP yeniden Kemal Beyin kontrolüne girecek ama bu sefer Kemal Beyin yanında son kongrede kendisine sadık kalan kadroların yanında Muharrem Bey ve Sevigen gibi isimler olacak. Plan bu.