Zafer Partisi’nin kurucularından eski Genel Başkan Yardımcısı Adem Taşkaya, Zafer Partisi’nden ayrıldıktan sonra sessizliğini koruyordu. Birkaç gün önce Ümit Özdağ’ın yeni danışmanlar atamasına kadar...
Özdağ’ın atadığı danışmanlardan asker kökenli olduğu bilinen Erhan Kaleli’nin merhum Nihal Atsız hakkında çeşitli defalar hakaretler ve küfürler dolu mesajlar yayınladığı ortaya çıktı. Türkçülerin oldukça tepki gösterdiği olayda Adem Taşkaya da harekete geçti.
Adem Taşkaya, konuyu mahkemeye taşıyacağını duyurdu. Nihal Atsız’ın oğlu ile bir araya gelerek kendisinden onay ve vekalet alan Taşkaya, Nihal Atsız’ın oğlu Türkolog Buğra Atsız ile birlikte fotoğraflarını sosyal medyada paylaştı ve kararlarını duyurdu.
Adem Taşkaya sosyal medya hesabından şunları dile getirdi:
“Hüseyin Nihal Atsız’ın oğlu değerli abim, Türkolog Buğra Atsız ile saatlerce sohbet ettik. Kendisinden aldığım vekâlet ile, Atsız’ın manevi hatırasına hakaret ve küfürler eden şahıs hakkında da suç duyurusunda bulunuyoruz…”
Türkçülerle Zafer Partisi arasının açılmak istendiği ve gündeme mâl olan olay, ilgiyle takip ediliyor.
Habererk olarak bundan sonra izleyeceğimiz yayın politikamızda tarafsızlık ilkesinden ayrılmayarak, kamuoyunda haber değeri olan bütün haberleri okuyucularımızla buluşturmayı taahhüt ediyoruz.
Erhan Kaleli gelen tepkiler üzerine uzun bir açıklama yayınlayarak neden küfür ettiğini anlattı:
“Dün, Zafer Partisi bünyesindeki görevimi açıklamamın ardından tebriklerini ileten binlerce kişiye çok teşekkür ediyorum. Birkaç hesap ise bir Türk Subayını, Gazisini “vatan haini” ilan edecek derecede ileri gitmiştir. Benim çok daha önce yaptığım birkaç paylaşımı da gündeme getirerek beni karalamaya çalışmaktadırlar. Şimdi sizlere bahse konu paylaşımlarla ilgili gerçeği anlatacağım:
Meskun Mahal Operasyonları başladığında operasyonlarda çok Şehit verilmesinin ardından (operasyonlar bitene kadar 726 Şehit verilmiştir.) birliklerden gönüllü personel talep edilmiştir. Benim bildiğim sadece iki kişi gönüllü olmuştur. Birisi, kamuoyunda Hakkarili Şehit olarak bildiğiniz J.Tğm. Abdulselam Özatak, diğeri de benimdim. O şehit oldu, ben de Gazi oldum. Sıra arkadaşımdı.
Absulselam’la ilgili önemli bir detay var. Babası köy korucusu. Doğuda kardeşlerini dağa kaçırmasınlar diye 9 kardeşini de Ankara’ya getiriyor ve tek bir Teğmen maaşıyla onlara bakıyor, okutuyor.
Bir gün, sosyal medyada kendisinden bahsetmem ve saygıyla anmam üzerine, kendilerine “Atsızcı” diyen ve birçoğu sahte hesapların arkasına saklanarak bana hakaret edenler, Abdulselam için “En iyi Kürt ölü Kürttür, bir düşman daha geberdi, hepsinin kökünü kazıyacağız” gibi ağır hakaret ve tehditlere başladılar. Bunları yazanlar bana, bir Türk Subayına, Gazisine “vatan haini” diyecek kadar da ileri gittiler. Büyük bir lince başladılar. Kendilerine vatansever diyenler tarafından hem Şehit’e, hem de Gazi’ye çok ağır hakaret ve tehditler…
Partizanlık sizi kör eder. Bunun bir örneğiydi o gün yaşananlar.
Böyle bir durumda ben de, “Şehit hassasiyeti olan” biri olarak, “Türkçülüğü anlayamamış ve aslında ona zarar veren”bu gruba karşı paylaşımlar yaptım. Konu bundan ibarettir. Takdir edersiniz ki, benim yerimde siz olsanız, yanında silah arkadaşlarını Şehit vermiş birisi olarak birçoğunuz aynı ve belki de çok daha sert tepki gösterirdiniz. SINANMADIĞINIZ ACI ÜZERİNE BEYLİK LAFLAR ETMEYİN.
Ben Atatürkçü adamım. Tüm bunlardan dolayı lince devam edecekseniz, buyurun.
Sırf, ülkemizin yaşadığı şu zorlu süreçte önemini bildiğim Zafer Partisi bu durumdan zarar görmesin diye Terörle Mücadeleden Sorumlu Genel Başkan Danışmanlığı görevimden istifa ediyorum. Tarafımdan istenen Pençe Harekatı konulu raporu da hazırlayıp sayın Genel Başkan’a sunacağım."
