Türkiye’nin durdurulamaz hale gelen en büyük sorunlarından birisi zamlar.
Zamlar neye göre yapılıyor?
Kriterleri nedir?
Örneğin,
Doğalgaza,
Elektriğe yılda neredeyse %100’de %100’ü bulan zamlar neye ve hangi kriterlere göre yapılıyor?
Örneğin,
Özellikle bu yıl çığırından çıkan ev kiraları neye göre yapılıyor?
Bu zamların oransal kriterleri neye göre belirleniyor?
Örneğin,
Gıda ürünlerinden mevsimi olmasına rağmen sebzeye fahiş fiyatlarda bindirmeler neye göre yapılıyor?
Üreticisinden 1 liraya alınan mal tüketiciye ulaşıncaya kadar neden 10 lira oluyor?
Bunun kriterleri nedir?
Neredeyse hayatın her noktasını yaşanmaz hale getiren bu zamları kimler denetliyor yada denetlediğini zannediyor?
Örneğin,
Hükümet ne işe yapıyor bu konuda?
Hükümetin ilgili bakanları ne işe yarar?
Enerji Bakanlığı konu mankenliği için mi vardır?
Tarım bakanlığı, Bayındırlık bakanlığı ne işe yarar?
Belediye başkanları ne işe yarar?
Zabıta kurumu ne için var ve ne işe yarar?
Suni ve yapay gündemlerle insanların aklıyla dalga geçmeyi ne zaman bırakacaksınız sayın hükümet yetkilileri?
İnsanları aptal yerine koymaktan ne zaman vazgeçip ülkenin gerçek gündemine eğileceksiniz?
Müslüman’ız diyorsunuz?
Peki Müslüman’sanız sizin hiç Allah’tan korkunuz yok mudur?
2800 TL asgari ücret alan bir insan nasıl geçinecek?
Çoluk çocuğuna nasıl bakacak,
Bu şartlarda çocuğuna nasıl gelecek sağlayacak?
Veya nasıl okutacak hiç düşündünüz mü?
Örneğin,
Başınızı akşam yastığa koyarken vicdanınızla hiç baş başa kaldınız mı?
Sizler üçer beşer ballı maaş alıp,
Ekmek elden su gölden ülkenin kaynaklarını israfınızda boğarken,
Bu garibanlar,
Yoksullar ne yer ne içer hayatlarını nasıl idame ettirirler hiç düşündünüz mü?
Kendinizi,
Eşinizi,
Çoluk çocuğunuzu onların yerine biran da olsa koymayı hiç düşündünüz mü?
Hiç empati yaptınız mı bu noktada ?
Örneğin Sayın Erdoğan 81 bin TL maaş alıyorsun,
Bu maaş neredeyse bir asgari ücretlinin 29 katı,
Bu noktada yoksul yaşadığınız ev kiranızı bile arkadaşlarınızın aralarında toplayarak ödediği günleriniz aklınıza geldi mi hiç?
Ben bunların yerinde olsam ne düşünürdüm ne yapardım dediniz mi hiç?
Örneğin,
Hayvanı bağlasan bile durmayacak hücre gibi evlere,
Dünyanın kirasını isteyen yüz binlerce halk yaşam mücadelesi verirken,
Siz değerli büyüğümüz 1000 odalı sarayda hayat sürüyorsunuz,
Bu durumla ilgili düşünceniz nedir çok merak ediyorum?
İnsanlar geçim derdinde,
Yaşamlarını zar zor idame ettirme derdinde,
Sizlerin hiç mi vicdanı sızlamıyor?
Akşam yatıyoruz zamla!
Sabah zamla kalkıyoruz zamla?
Sorgulayan yok,
Denetleyen yok,
İtiraz eden yok,
Şikâyet eden yok?
Tuzunuz kuru nasıl olsa?
Ama şunu unutmayınız Sayın Erdoğan!
Rahmetli Demirel’in bir sözü vardır?
Sizi bu saltanatlı yaşama getiren tencere,
İndirmesini de bilir,
Tencerenin iktidardan düşüremeyeceği hiçbir güç yoktur,
Çünkü insanların tenceresi kaynamıyor bilesin,
İktidarınızın sonu yaklaştı bilesin,
Buradan muhalif partilerin genel başkanlarına sesleniyorum!
Başta ana muhalefet partisi Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu olma üzere,
İyi Parti genel Başkanı Sayın Akşener’e,
Deva Partisi Genel Başkanı Sayın Babacan’a,
Gelecek Partisi Genel başkanı Sayın Davutoğlu’na,
BDP eş başkanlarına başta sayın Selahattin Demirtaş olma üzere diğerlerine ve ismini tek tek saymadığım diğer bütün muhalefet partisi genel başkanlarına sesleniyorum!
Halkımızın neredeyse birinci öncelikli sorunu hayat pahalılığının birinci nedeni olan zamlar!
Lütfen artık bu konuyla,
Öncelikli sorunla,
Durdurulamaz zamlar sorunu ile ilgili bir adım atınız!
Gündeminizde birinci öncelikli konunuz olsun?
Bu böyle gitmez, gidemez, gitmemeli
Halkın tokadı sert olur?
Çığırından çıkan zamlara hep bir ağızdan dur diyelim!
Söylemde değil somut icraatlarla dur diyelim?
Mitingler mi düzenlersiniz?
Bildiriler mi yayınlarsınız?
Boykotlar mı uygularsınız?
Artık dur diyelim
Allah aşkına dur diyelim!