“ABD’yi yeniden keşfetmek” nedir? Bu terim sıkça kullanılır. Ergi süreci geçilmiş bir konuyu yeniden baştan almaya verilen bir isimdir. Gereksiz bir işgüzarlıktır kısaca.
Sn. Erdoğan büyük bir övünçle: “ ABD ile yeni bir sayfa açma kararlılığı ve azmindeyiz!" açıklamasını yaptı. Bu kadar olay ortada iken bu açıklama tam da: “Amerika’yı yeniden keşfetmektir.”
Şimdi soralım ve irdelemeye başlayalım: Türkiye dişinden tırnağından artırdı ve güvenliği için 2.7 milyar Dolar ödediği S-400’ler ABD’ye neden takıldı? Parasını ödediğimiz ve yapım ortağı olduğumuz verilmeyen ve yapım sürecinden çıkarıldığımız F-35’ler ne oldu/olacak?
S-400’lerin kurumu ve işlevleştirilmesi neden ertelendi? F-35 programından neden çıkarıldık? F-35’lere parça üreten firmalarımızdan parça alımları neden durduruldu?
Bu iki sistemden siyasi kararla alınan yasaklar yüzünden kaybımız: 3.5 milyar Dolar.
Şimdi bunlar ortada dururken: “ABD ile yeni bir sayfa açma kararlığı ve azmindeyiz” açıklamasının izahı nedir?
Nasıl bir sayfa açılacak? ABD zarar ve ziyanlarımızı karşılayacak mı?
Yapılanları sindirecek miyiz?
Yetmedi işin bir de güvenlik boyutu var.
Suriye’nin kuzeyinde PKK/PYD/YPG maşa gibi kullanılarak bir uydu “KÜRT” devleti kurulmak isteniyor. ABD bu projeden vaz geçecek mi? Ha keza aynı oyun Irak’ta da uygulamada ABD bundan da sarfı nazar edecek mi?
Rahmetli Erbakan’ın rahlesinde yetişen sizler, Erbakan’ın “Büyük Şeytan” dediği ABD ile bütün bunlara karşın, nasıl bir sayfa açacaksınız/ açmayı düşünüyorsunuz?
Uluslar arası ilişkilerde “Kazan kazan” kuralı işler.
Bu durumda Türkiye’nin kazanı mı nedir, ne olacaktır?
ABD ile yapmayı düşündüğünüz: “ABD ile yeni bir sayfa açma kararlılığı ve azmindeyiz!" kararınız Türkiye’ye ne kazandıracak neler KAYBETTİRECEK düşünüldü mü, ortak akıl paylaşımı yapıldı mı?
Neden korkuyoruz/korkuyorsunuz? Elimizde onca can alıcı kozlarımız varken bunları neden kullanmaktan çekiniyorsunuz/korkuyorsunuz?
Hep kaybeden biz mi olacağız?
Haşhaş ekiminden başlayarak harika bir ürün olan kenevir ekimini serbest bırakılamaz mı?
Kürecik ve İncirlik üsleri kapatılamaz mı? Lojistik destekleri kesilemez mi?
Yandaşlara çıkar sağlamaktan, altın bürokratlarınıza 3-5-10 yerden ballı maaş/huzur hakkı ödemekten başınızı kaldırın ve azıcık tarih okuyun. Geçmiş yöneticilerin diplomatik tavırlarına bir bakın.
Ne demişler, nasıl tavır almışlar?
Rahmetli İnönü: “ Ayı ile aynı yatağı paylaşacaksan koluna bacağına dikkat edeceksin” demişti.
Siz ki, büyük Şeytan’la yatağa girmektesiniz.
Dikkat etmeniz gerekmiyor mu?
Bu mantık ve bu siyasetle devam ederseniz, Tanrı korusun koldan, bacaktan da olursunuz.
Siz gidersiniz ama sizin hata ve yanlışınızın bedelini bu asil millet yıllarca ödemek durumunda kalır.
Umarım başımız kopmaz.
Esen kalınız.