Enerjiye karşı değil tam aksine tarafım. Ülkelerin kalkınmışlık seviyesi tükettikleri enerji ile de doğru orantılıdır. Ne kadar enerji tüketimi o kadar istihdam, o kadar katma değer, o kadar kalkınmışlık, o kadar işsizlik, o kadar üretim demektir.
Bunun bilincinde birisi olarak enerjinin, ülkeler ve ülkemiz için de ne kadar önemli olduğunu bilen de biriyim.
Son yıllarda ülkem, yanlış politikalar sonucu enerjide dışa özellikle de Rusya’ya bağımlı hale geldi ki bu, çok tehlikeli ve oldukça sakıncalı bir durumdur.
Enerji, sudan hidroelektrik-HES’ler, katı yakıtlardan termik santraller, zenginleştirilmiş uranyumdan nükleer santraller yoluyla üretilmekteydi.
Son yıllarda bunlara temiz enerji dediğimiz, güneş panelleri ve rüzgârgülleriyle elde edilen enerjide eklendi. En sağlıklı, en çevreci ve en güvenilir olanı da bu son iki sistemdir. Ayrıca Türkiye, enerji gereksiniminde çok çeşitliliğe gitmek de zorundadır.
Hem güneş panelleri-tarlaları hem de rüzgârgülleri oldukça yeni ve sanırım da pahalı bir sistem. Türkiye’nin hızla yerli ve milli enerji kaynaklarına gereksinimi vardır.
Akdeniz’in eşsiz koylarından Akkuyu’da; yap-işlet-devret nükleer santralin temeli atıldı. Açıklamalara göre bu santral toplam elektrik tüketimimizin yüzde 10’unu tek başına karşılayacakmış ki bu, çok büyük bir rakamdır.
Halkımız, sandığım kadarı ile nükleer santrale değil de sistemin güvenilirliğine, çevreci olmamasına karşı gelmektedir. Endişe ve kaygıları da bunadır.
Şahsen aynı kaygıları ben de taşımaktayım.
Rusya’nın teknolojisi ne kadar güvenlidir? Rus teknolojisi bu işi güvenle yapabilecek düzeyde midir?
Bir başka endişe, Allah korusun istenmeyen bir durum söz konusu olduğunda Rus teknolojisi bu tehlikeyi bertaraf edecek düzeyde midir?
Kullanılacak zenginleştirilmiş uranyumu, Ruslar temin edecek ki süreklilik garantisi nedir?
Çıkan atıklar nerede ve nasıl imha edilecek? Çünkü ağır radyasyon ihtiva etmektedir.
Santralin fiziki yapısını Ruslar yapacak, İşletmesini Ruslar yapacak, güvenliğini Ruslar sağlayacak. İyi güzel de bütün bunları neden Ruslar yapacak ve Rusların güvenli olup olmadıklarına biz nasıl güveneceğiz?
Üretilen enerjinin kw satışı şimdiki tüketimin iki katı olduğu söyleniyor ki; bu, ileride elektrik fiyatlarının pahalanacağı anlamına gelmiyor mu?
Yoksa Akkuyu’da, YSS ve Osmangazi Köprüsü gibi mi olacak?
Tüketilmeyen enerjiye hazineden para mı ödeyeceğiz?
Endişe ve kaygımız; sistemin güvenirliliği ve fiyatının pahalı olmasının yanında, bir KAPİTÜLASYON sisteminin yürürlüğe girecek olmasınadır.
Elbette enerji olacak ve olmalıdır da. Ülkemizin enerjiye ihtiyacı vardır, ucuz, sağlıklı, çevreci ve güvenilir enerjiye…
Esen kalınız.