Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
Sayın Meral Akşener,
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu / Sayın Muharrem İnce,
Sayın Devlet Bahçeli,
Sayın Temel Karamollaoğlu,
Sayın Aday Adayları,
Milletimizin karşısına çıkıp ateşli konuşmalar yaptığınız günler yaşıyoruz, 24 Haziran gününe kadar da bunlara şahit olmaya devam edeceğiz.
Biz biriz.
Farklı takımları tutarız, ayrı partilere oy veririz, mezhebimiz aynı değildir, değişik bölgelerin insanlarıyız…
Ama biz biriz.
Büyük Türk Milletiyiz…
Birimizin eline iğne batsa hepimizin canı acır.
Birimiz dara düşse hepimiz onun sorunlarını dert ediniriz.
Hassasiyetlerimiz de birdir, kırmızı çizgilerimiz de...
Ne olur sizler de, bu Milletin siyasi görüşlerinin temsilcileri olarak üslubunuza dikkat edin. Kelimelerinizi özenle seçin. Sırf safları sıklaştırmak uğruna toplumu germekten kaçının.
Zira siz meltem estirseniz tabanda fırtınalar kopuyor.
Siz bugün birbirinize sövüp yarın gardaş oluyorsunuz, aynı sofrada yemek yiyen, ortak geçmişi, kardeşlik hukukları olan insanlar birbirlerine girip aylarca konuşmuyorlar.
Yeterince hamaset yaptınız, kafi derecede dini siyasete alet ettiniz, haddinden fazla hakaretamiz cümleler kurdunuz.
Artık durun.
Meydanlarda, televizyonlarda, toplantılarda projelerinizi paylaşın.
Bilelim ki iktidara geldiğinizde ekonomi, tarım, savunma, milli eğitim vs. politikalarınız nasıl olacak ?
Kim devleti sosyalleştirip, adaleti tam bağımsız hale getirip, kuvvetler ayrılığı prensibine azami önem verecek.
Çıkın televizyonlara, medeni ülkelerde olduğu gibi karşılıklı canlı tartışın.
Bizim bizi kıskanan batı dünyasından neyimiz eksik te sizleri bir arada, o an duyduğunuz soruları cevaplayacağınız canlı programlarda göremiyoruz ?
Seçilince bize hizmet edeceğinizi unutmayın ve Büyük Türk Milleti’ne namus, şeref, ahlak yollarından sapmadan yol gösterici olun.
Bundan gayrı bir isteğimiz yoktur.