Hippoterapi Türkiye İcra Kurulu, Sağlık Bakanlığı tarafından tamamlayıcı tedaviler kategorisine dahil edilmesi ve yasal bir temele oturtulması için çaba sarf eden bir kuruluş. Bu amaç doğrultusunda, çeşitli bölgelerde güç birliği oluşturmak amacıyla toplantılar düzenleniyor. Örneğin, Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde yapılan bir bilgilendirme toplantısında, Hippoterapi Türkiye İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Şükrü Torun, hippoterapinin Sağlık Bakanlığı tarafından tanınması ve desteklenmesi vizyonunu paylaştı.
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından "Sağlığa Erişim" başlığı altında kabul edilen "Hippoterapi Türkiye Projesi" çerçevesinde, at destekli terapinin Türkiye genelinde daha yaygın hale gelmesini amaçlayan bir çalışma yürütmektedir. Bu çaba, atçılık profesyonelleri, sağlık alanında çalışan hekimler, terapistler, veteriner hekimler gibi uzmanlar ile üniversiteler, kamu kurumları, spor kulüpleri, sivil toplum örgütleri, rehabilitasyon merkezleri gibi kurumları bir araya getirmeyi hedefliyor. Ayrıca, bu tedavi yönteminin bilimsel temellere dayalı bir şekilde nasıl uygulanması gerektiğini ve hangi destekleri sunduğunu da anlatıyor.
Bu terapi yöntemi, serebral palsi, otizm spektrum bozukluğu, down sendromu, multiple skleroz, denge ve hareket bozuklukları, dil ve konuşma bozuklukları, nöropsikolojik bozukluklar, post travmatik bozukluklar, davranış bozuklukları, anksiyete, depresyon ve bağımlılık gibi birçok durumun ilaç-dışı tedavisine katkı sağlayabilmektedir.
Hippoterapi Türkiye Projesi İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Şükrü Torun, Sağlık Bakanlığı nezdinde bu terapinin tanınması için uzun süredir çaba harcadıklarını ve bu konuda işbirliği yapmaya davet ettiklerini ifade ediyor. Ayrıca, hippoterapinin sadece özel gereksinimli çocukların ata binmesiyle sınırlı olmadığını, aksine çok yönlü ve sağlık profesyonelleri tarafından uygulanması gereken bilimsel bir yöntem olduğunu vurgulamaktadır.
Hippoterapide kullanılan atların seçimi de önemli bir konu.Bu terapide sakin, uysal ve soğukkanlı atlar tercih edilmelidir. Örneğin, hızlı ve süratli ırklar, bu tür uygulamalarda uygun değildir. Ayrıca, atların sağlığı ve refahı da göz önünde bulundurulmalıdır.
Hippoterapi, öğrenme kazanımları, psikolojik kazanımlar ve sosyal kazanımlar sağlayarak hastalıkların tedavisine katkı sağlayabilir. Bu terapi yöntemi, özellikle öğrenme süreçlerine destek olabilir ve psikolojik olarak bireylere özgüven kazandırabilir. Ayrıca, insanların hayata bakış açısını değiştirebilir ve sosyal ilişkilerini geliştirebilir.
Hippoterapi Türkiye Projesi, işbirliği ağı kurma amacı güden bir projedir ve Türkiye'deki hippoterapi alanındaki gelişmelere liderlik etmektedir. Bu çerçevede, atla terapiye katkı sağlayan kurumları ve uzmanları bir araya getirerek kapasitelerini geliştirmeye çalışmaktadır. Ayrıca, uluslararası hippoterapi ağları ve organizasyonları ile ilişkilerini güçlendirmeyi hedefliyor. (DHA)