Türkiye’nin yanlış dış politika hatasının sonucu, Barzani K.Irak’ta kaosu oyladı. Sonuç elbette “EVET” çıkacak. Barzani ve kurmaylarının, Iraklı Kürtlere bağımsızlık ve sonrası için verdikleri tatlı vaatler, elbette meyvesini verdi. Iraklı Kürtler coştu ve sandığa koştular.
Tıpkı bir zamanlar bizim AB’ye girme antlaşmasını imzalayıp, VİZESİZ Avrupa kapıları açılacak denilip, güpe gündüz havai fişeklerle kutlama yaptığımız gibi.
Barzani, en büyük desteği İsrail, ABD ve İngiltere’den aldı. Kamuoyu önünde İsrail hariç herkesin, “Yapma” demeleri, tavşana kaç tazıya tut taktiği idi. Kapalı kapılar ardında teşvik ettikleri apaçık belli idi. Belli olmayan ise Barzani’ye en büyük desteği veren dördüncü kişi.
Biz yanlış politikalar nedeniyle Batılı müttefiklerimizi ürküttük, onların bize mesafeli durmalarını sağladık.
Sonuç? Yalnızlığı yaşayan, Batıda işbirliği yapacağımız bir devletin olmaması.
Güneyde de durum aynı. Irak merkezi yönetimi, Suriye Esat yönetimi bize güveniyor mu?
Elbette hayır.
Barzani kimdi ki, biz onunla ikili ve ticari ilişkilere girdik?
ÖSO kimdi ki, bir Esad’ı düşmen bildik ve ona göre siyaset belirledik?
Bütün bunlara rağmen, paniğe gerek yok.
Bütün kumpas ve yıpratmalara karşın Türk Ordusu, diri ve düşmanlarının hakkından gelecek kadar güçlü ve dinamiktir.
Bütün ayrıştırmalara rağmen, Türk milleti birlik ve beraberlik konusunda tek vücuttur.
Referandum sonrası ne mi olur?
Kaybeden Kuzey Irak Kürtleri ve Barzani olur.
Ama bu oluş, Türkiye’nin omurgalı durmasına bağlı. Barzani’ye karşı Irak merkezi yönetimi, İran ve Suriye dik durmasını bildiler ve devam ettirmekteler.
Eğer Türkiye’de dik durur ve esip gürlediğinin yarısını uygularsa; Barzani kendi kuyusundan boğulur. Hava sahası, gümrük kapıları kapanmış bir Kuzey Irak ve Barzani’ye İsrail nasıl yardım edecek, ABD ve İngiltere nasıl yardım ulaştıracak?
Petrolde yenmiyor ki!..
Barzani’nin uydu haberleşmesi bile bizim Türksat üzerinden.
Gerisini anlatmaya gerek var mı?
Suriye’deki YPG ve PYD ısrarı da, kurulacak bir Kürt oluşumuna Akdeniz’den ulaşım sağlayacak bir koridorun açılması için değil de nedir?
Bu esip gürlemeler, öyle tipi, boran değil: hafif bir çiselemeye dönüşmesi bile, Barzani ve Kuzey Irak Kürtlerinin tarihi hatalarıyla yüzleşmesi için yeter de artar bile.
Önemli olan kapalı kapılar ardında Barzani’ye destek verdiği söylenen dördüncü kişinin tavrıdır.
Panik yok. Kaldı ki Lozan ve 1926 Ankara antlaşmalarına göre uluslararası müdahale hakkımız olan kapı gibi belge de elimizde iken.
Şunu asla unutmayın. Devletlerin sınırsız dostlukları yoktur. Çıkarları ve menfaatleri kadar işbirlikleri vardır. Eğer ordunuz güçlü ve modern, ekonominiz de üretken ve milli ise mesele yok.
Esen kalınız.
NOT: Şam’da Cuma namazı kılmaya hevesli AKKEFENLİLER nerelerdesiniz? Hadi tam bu fırsat! Önden buyurun da görelim boyunuzun ölçüsünü.