Halâ ne için yaratıldığının farkında olamayan bir takım acayip garaip insanlar, çeşitli televizyon kanallarında düzenlenen ve her türlü bayalığın, banallığın, saçma sapan davranış ve rezaletlerin prim yapıp, kutsanarak çılgınca alkışlandığı adına yarışma programları denilen insan aklının, kulluk bilincinin, ahlak ve erdemin resetlendiği bir ortamda sözüm ona yarışıyorlar.

"Ben Bilmem Eşim Bilir", "Yaparım Bilirsin" vbg. yarışma programlarının yarışmacıları evli çiftler ve yarışanlarda erkek yarışmacılar, yarışma sonunda birinci gelen çiftlere yüklü miktarda para ya da otomobil ödülü veriliyor.

Hayatın gayesinden, neden ve ne için yaratıldığından bi haber, ki bu yarışmacılar arasında altı kaval üstü şişhane misali tepeden tırnağa vıcık vıcık mesture bayanlarda (kardeşim başındaki başörtüsünün anlamı bilmiyorsan öğren hem bilmiyor hem de öğrenmiyorsan o zaman o örtüyü başından çıkar) var.

Yarışma başlayıp, yarışmacılar faaliyete geçince her türlü rezaletin bini bir para olarak sergileniyor ve ortaya şeytan ve şürakasının mest olduğu hodgamca ve hedonistçe bir tablo çıkıyor.

Sonunda birinci gelen yarışmacılar kendilerine va'ad edilen ödülü alarak, ahir zamanın "aşere -i mübeşşere" si olmuş, onunla muştulanmış, Kevser havuzunun başında fahr-i kainat efendimize komşu olmuş gibi, çılgınlığında fevkinde bir sevinçle birbirlerini kutlayarak, sevinç gösterilerinde bulunuyorlar..

Yarışmacılar sahnede rezaletin enva-i türünü sergilerken, salonu dolduran yüzlerce seyirci bu rezaleti trans halinde kendinden geçmiş bir şekilde kahkahalar atarak alkışlıyorlar..! Bunlar halâ yaptıkları saçmalıklarla topluma ne kadar zarar verdiklerinin farkında değiller.

Çünkü, daha gerçeği gören bir göze, gerçeği duyan bir kulağa ve gerçeği hissedebilen basiret dolu bir kalbe sahip değiller.

Onlar, Allah'a ulaşmayı dilememiş olan, âmenû olmayan insanlardır. Âmenû olmadıklarını, Allah'a ulaşmayı dilemediklerini hem işitemediklerinden (kulaklarındaki vakra alınmamış); hem göremediklerinden (gözlerindeki hicab-ı mesture alınmamış); hem idrak edemediklerinden (kalplerindeki ekinnet alınmamış ve yerine ihbat konulmamış)...(Araf Suresi - Ayet 179)

Hayatın ve yaratılış gayesinin insana yüklediği "KULLUK" mükellefiyetinden habersiz bu insanlar böyle de, peki ya ben Müslüman'ım, ben İnançlıyım ve bu noktada iddia sahibiyim diyen insanlar nasıl? ne yapıyorlar? nasıl yaşıyorlar? Yaratılış gayesinden bir haber bu insan kardeşlerimize olumlu yönde nasıl bir örneklem model oluşturuyorlar?

Hayatın gayesini ve rengini sadece cinsellik, para, dünya metaı olarak görüp hodgamca ve hedonistçe yaşayan bu merhamete muhtaç insanlara, ben Müslüman'ım diyenler sosyal yaşantıda, iş yaşantısında, beşeri münasebetlerde ve ticari yaşamda sahabe tarzı bir rol modeli teşkil ediyorlar mı?

HAYIR... HAYIR... HAYIR...

Rabbimizin muazzez, Müberra, müzeyyen, dirahşan dinini; kendince hurafeler, bidatlar, menkıbeler, yalanlar, dolanlar, çıkarlar, iftiralar, siyasi ve ticari ikbal beklentisine indirgediğin için, ritüeller manzumesi haline getirdiğin için...

Ticaretimde bana bir güvenlik kalkanı sağlar diye hacca gittiğin için... örnek olamadığın için… malımın zekatını veririm sonrasında da "KARUN" gibi yaşarım dediğin için...

Rabbimin mutlak emri hac farizasını bir kez yerine getirdiğin halde nam olsun diye defalarca hacca gittiğin en yakınındaki ihtiyaç sahibi insana gözlerini, kulaklarını, yüreğini ve cüzdanını kapattığın için...

İyiliği, güzelliği, sevgiyi, paylaşmayı, erdem ve diğerkamlığı unuttuğun vay nefsim dediğin için...

…her işe, bu işten benim payım, çıkarım ne, bu işten nasıl nemalanabilirim ne ütebilirim diyerek baktığın için... Müslümanlığını yılın belli gün ve zamanlarında hatırladığın için… komşun açken tok yattığın için.

Gerçeği sadece gerçeği söyleyerek hakkın şahitleri olamadığın için, mekanik, donmuş, çürümüş bir ruha sahip olduğun için.

"Lâ İlâhe İllallah, Muhammedun -Rasûlullah deyip, ilmiyle amel eden, ihlas sahibi, hal ehli, Ümmet- i Muhammed'in istikametini kaybetmişleri için ağlayan samimi müslümanları kendi cemaatin, grup ya da fırka'na intisap etmediği için öteleyip, bütün inananlar kardeştir  ilahi kelamını kamil manada anlayamadığın için...

Benim cemaatim, benim tarikatım, benim hacım, benim hocam, benim şeyhim, benim efendi hazretlerim, benim hizbim, benim meşrebim en uludur en yücedir deyip, gayriyi tamuya yolladığın için...

Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır diyerek, kendinden başka her kesi cehenneme odun yaparak,  Kuran dışı, akıl dışı, sevgi dışı, merhamet dışı, erdem dışı, ahlak dışı ve salih amel dışı bir din uydurduğun için... doğru, düzgün, samimi,  adam gibi adam, örnek bir müslüman olamadığın için…

…ver Allahım ver, bu zübük kulun helal haram bilmez yer dediğin için… binbir suratlı, binbir kişilikli "Müslüman" olduğun için...

İşte tüm bunların biricik sebebi… gözleri gerçeği göremeyen, kulakları hakkı, doğruyu ve güzeli işitemeyen, kalbi eşyanın hakikatlerine ve gerçeğe kapalı olan dinci yobaz, dinsiz dinbaz, din komisyoncusu, taş kafalı, taş kalpli, zübük, din tefecileri olan Sizlersiniz…Sizler…Sizler…Sizler….