Merkezi Ankara’da bulunan ve bütün Türk dünyasında temsilcilikleri bulunan Türk Dünyası Parlamenterler Birliği, ABD Başkanı Trump’un Kudüs’le ilgili kararı üzerine bir bildiri yayınladı. Genel Başkan Nail Çelebi, bildiride Kudüs’ün tarihi statüsüne değinerek, ilgili Birleşmiş Milletler kararları hatırlattı ve İsrail’in Kudüs’le ilgili ilhak ve başkent ilanı kararının geçersiz olduğu kaydetti.

21. Dönem Trabzon Milletvekili ve Türk Dünyası Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Çelebi, ABD’nin bu hamlesinin insanlık için manevi ve tarihi kıymete sahip ve bu yönüyle dünyanın barış adası olmuş Kudüs’ü savaş gerekçesine dönüştürmek amacı taşıdığını ifade ederek, kararın Filistin ve Ortadoğu barışını kökten ortadan kaldıracak sorumsuz bir karar olduğunu belirtti.

İNSANLIĞIN ORTAK MİRASI KUDÜS’E İHANET KABUL EDİLEMEZ

ABD Başkanı Trump’un kararını şiddetle kınadıklarını ifade eden Nail Çelebi, bildiriyi şu ifadelerle noktaladı: “Filistin ve Ortadoğu barışını kökten ortadan kaldıracak bu karar, siyasi kaygılarla alınmış tam bir sorumsuzluk örneğidir. Bu kararı alanları şiddetle kınıyorum. Oysa Kudüs, bütün inançlar için ortak tarih, ortak coğrafya, ortak kültür ve hepsinden öte ortak kader ve birlikte yaşamak demektir. Kudüs'ün bu vasıflarının yok edilmesine izin vermeyiz. İnsanlığın ortak mirası Kudüs’e ihanet ettirmeyiz.”

Bildirinin tamamı şöyle:

Doğu Kudüs'ü 5 Haziran 1967'de işgal eden İsrail, 1980'de tek taraflı olarak kentin doğusunu ve batısını "birleşik başkenti" ilan etmişti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin, 1980'de kabul ettiği 478 sayılı kararla İsrail'in ilhak ve başkent ilanını geçersiz saymıştı.

BMGK kararı çerçevesinde, ABD dahil uluslararası toplum Doğu Kudüs'ün işgal altında olduğunu kabul ediyor. İsrail yönetimini tanıyan tüm ülkelerin büyükelçilikleri Tel Aviv'de bulunuyor. Hiçbir ülke, Kudüs'ü ya da doğu ve batı bölümlerini başkent olarak kabul etmiyor.

ABD'nin bu hamlesinin, insanlık için manevi ve tarihi kıymete sahip, bu yönüyle de dünyanın barış adası olmuş Kudüs'ü savaş gerekçesine dönüştürmek amacı taşımaktadır.

Filistin ve Ortadoğu barışını kökten ortadan kaldıracak bu karar, siyasi kaygılarla alınmış tam bir sorumsuzluk örneğidir. Bu kararı alanları şiddetle kınıyorum. Oysa Kudüs, bütün inançlar için ortak tarih, ortak coğrafya, ortak kültür ve hepsinden öte ortak kader ve birlikte yaşamak demektir. Kudüs'ün bu vasıflarının yok edilmesine izin vermeyiz. İnsanlığın ortak mirası Kudüs’e ihanet ettirmeyiz.

Saygılarımızla,