Can Kemal Özer, “Abdülhamid, Mustafa Kemal ve mahallemize sokulan münafıklar” başlıklı yazısında, “Günümüz Türkiye'sinde bir kişiye Sultan Abdülhamid Han ve Mustafa Kemal Paşa hakkındaki görüşlerini sorduğunuzda kişinin gerçek kimliğini hemen öğrenirsiniz” ifadelerini kullandı.
“Şunu açıkça söylemek mümkün Abdülhamid'i seven Müslüman, sevmeyen ise laikçi, dönme ve Kemalist'tir” diyerek Atatürk’ü sevenlerin Müslüman olmadığını belirten Can Kemal Özer, şöyle devam etti:
“ZIDDI DA PAŞA İÇİN GEÇERLİ”
“Zıddı da Paşa için geçerli. Elbette kimsenin kimseyi sevmek gibi bir mecburiyeti yok. Dileyen Abdulhamid'i, dileyen de Paşa'yı sever veya sevmez. Abdülhamid Han, ecdadının mirası olan toprak ve devleti, inşa ruhuna uygun bir şekilde ayakta tutmak için ömür tüketmiş dâhî bir Sultan. Paşa ise ecdadın yurdunda, onların değerlerini altüst ederek bir sistem inşasına çalışmış bir subay.”
“ALFABEYİ YASAKLAMIŞ, LİSANI TAHRİP ETMİŞ, HİLAFETİ İLGA ETMİŞ..”
Can Kemal Özer, “Bu topraklar İlay-ı Kelimetullah için fethedilip, yurt yapılmış, 10 asır bu uğurda terk dökülüp, can verilmiştir” dedikten sonra Atatürk’ü hedef alan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sonra birileri gelip, Kur'an-ı yasaklamış, ezanı susturmuş, geçmişle bağı kopartmak için alfabeyi yasaklamış, lisanı tahrip etmiş, hilafeti ilga etmiş, ulemayı asmış, toprakları işgalden kurtaran kahraman çeteler ve Kuvayı Milliye hareketlerini yok etmiş, bu toprakların fatihlerinin, sahiplerinin türbelerine ziyareti yasaklamış, kitabelerini sökmüş, eserlerini yıkmış, kitapları, arşivleri çöpe atmış, camilerini meyhane veya kerhaneye çevirmiş… Sonra da ‘sevmek zorundasın' diye dayatılmış.”
“PAŞA HAKKINDAKİ SÖZLERİNE KİMSE KATILMAK ZORUNDA DA DEĞİL”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 10 Kasım’da Atatürk’le ilgili yaptığı açıklamalara değinen Can Kemal Özer, “Erdoğan bu ülkedeki dindar, Kemalist, ulusalcı, ateist herkesin Cumhurbaşkanı. Söz ve icraatlarında önceliği, partisi veya şahsi menfaatleri değil, milletin bütünlüğü, ülkenin çıkarları… Ama Erdoğan aynı zamanda bir siyaseti partinin de genel başkanı. Bu yüzden seçmeni olan da, olmayan da edep dairesi içinde eleştirme, beğenip beğenmeme hakkına sahip. Hangi ülke menfaati için söylemiş olursa olun, Paşa hakkındaki sözlerine kimse katılmak zorunda da değil” ifadelerini kullandı.
“FIRFIR DÖNDÜ FİTNECİLERİ, HAKARET ETTİKLERİ BİZİM MAHALLE ŞIMARTTI”
Can Kemal Özer, “Lakin mahallemize dadanmış, suretâ haktan görünme konusunda hayli becerikli ve Erdoğan'ın bile aklından geçmeyecek şekilde ‘Erdoğancılık’ yapan yabancılar; Müslümanların ekmeğini yiyerek, Müslümanların gazetelerindeki köşelerinden Müslümanlara saldırıp, hakaret ediyorlar” diyerek yandaş kalemleri sert sözlerle eleştirdi.
“Paşa ile babasını aynı kefeye koyan, her devrin ağzı bozuk adamlarını millet zaten tanıyor” diyerek Sabah gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı’yı işaret eden Özer, “Demek ki daha Bank Asya taksitleri bitmemiş, bitsin o zaman Erdoğan'a da söver bugünün el süstü hokkabazları” dedi.
Akşam gazetesi yazarı Kurtuluş Tayiz’i de isim vermeden “Bir de PKK'dan gelme bir yanaşma var ki, işte bu kara ruhlu haddini aşmakla kalmadı, bütün iğrençliği ile kinini kustu Müslümanlara…” işaret eden Özer, şunları yazdı:
“Salih Tuna ağabeyin tabiri ile bu ‘AKP'li mürai’ önceki günkü yazısında Müslümanlara ‘mahallenin münafıkları’ diyor. Türkçüden daha Türkçülük, Müslümandan daha çok İslamcılık yapmaya kalkan PKK kökenli, zamanın ruhuna uygun fitneci sığıntı, Erdoğan'ın 10 Kasım törenlerindeki konuşmasından hareketle Erdoğan için, ‘İslami kisveye bürünerek mahallede dolaşan münafıkları rahatsız etti’ diyor. Bununla da yetinmeyip, ‘İslamcıların batı ile bir olup, mahallede mütemadiyen Erdoğan'ı çekiştirip durduklarını’ ileri sürecek kadar haddini aşan besleme ne yazık ki gazeteden ve program yaptığı kanaldan maaş almaya devam ediyor.
Can Kemal Özer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Atatürk çıkışına destek verenleri “İşin doğrusu şu ki, bu fırfır döndü fitnecileri, hakaret ettikleri bizim mahalle şımarttı. İrâbta mahalleri olmadığı halde kendilerinin Müslümanların gazeteleri ve televizyonlarında beslenmeleri ile milletin uçağına alınmaları yüzünden güç sarhoşluğu yaşıyorlar. Bundan aldıkları ilhamla da arkalarındaki karanlık odaların üflemeleri ile bizi bize düşürmeye çalışıyorlar. Onlara bu imkânları sunanalar görmese de, millet kimin ne mâl olduğunu görüyor ve muamelesini buna göre yapıyor” sözleriyle eleştirdi.