Prof. Dr. Taner Demirer, kalıcı yaz saati uygulamasının Türkiye'de kanser vakalarının artmasındaki en önemli sebeplerden biri olduğunu belirtti. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi olan Demirer, bu uygulamanın biyolojik ritmi bozarak hücrelerin DNA tamir mekanizmasını olumsuz etkilediğini ifade etti.
Demirer'e göre, biyolojik ritmin bozulması, hücrelerin kendini yenileme yeteneğini zayıflatıyor ve bu durum kanser hücrelerinin oluşumuna zemin hazırlıyor. 2016 yılından bu yana uygulanan kalıcı yaz saati, özellikle çocuklar ve çalışanlar için karanlıkta okula ve işe gitme zorunluluğu gibi sosyal sorunlar yaratırken, sağlık üzerinde de ciddi etkiler bıraktığını söyledi.
Prof. Dr. Demirer, biyolojik saatin korunmasının sağlıklı yaşam için kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. 2017 yılında üç Amerikalı bilim insanının sirkadiyen ritmin insan hücreleri üzerindeki moleküler etkilerini inceleyen çalışmalarıyla Nobel Ödülü kazandığını hatırlatan Demirer, biyolojik saatteki bozulmanın uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti.
Son yıllarda Türkiye'de kanser vakalarının ciddi bir artış gösterdiğine dikkat çeken Demirer, "Beş altı yıl önce 160 bin olan yıllık kanser vakası sayısı, bugün 250 bine ulaştı" diyerek, kalıcı yaz saati uygulamasının bu artıştaki rolüne dikkat çekti.
