Kanada’nın verdiği bu büyük destek hem dünya kamuoyuna soykırım gerçeğini bir kez daha hatırlatması hem de soykırım mağdurlarına sahip çıkılması adına büyük takdir aldı. Uygur Hareketi Baş Danışmanı ve Uygur Akademisi Başkanı Dr. Rishat Abbas, “Uygur davasını desteklediği ve diasporadaki Uygurları Çin Komünist Partisi’nin baskılarından koruduğu için Kanada Hükümetine minnettarız. Dünyanın Uygurların yanında durmasına, insan haklarını savunmasına, demokrasi için savaşmasına ve “Bir Daha Asla” yeminini somut eyleme çevirmesine ihtiyacımız var.” açıklamasını yaptı.

Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) uzun süreli baskısı nedeniyle Doğu Türkistan'dan kaçan on binlerce zulüm gören Uygur ve diğer Türk toplumu üyeleri, yurt dışına çıkabilmiş olsalar da sürekli olarak Pekin hükümetinin baskısı ve gözetimine maruz kaldı. Dahası, Uygurların ikamet ettiği ülkeler, ÇKP'nin Uygurları sınır dışı etmesi için devam eden diplomatik ve ekonomik baskısıyla karşı karşıya kaldı. Suudi Arabistan, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri de dahil olmak üzere ülkeler ÇKP ile iade anlaşması üzerinde anlaştı ve binlerce Uygur'u uzun hapis cezaları, keyfi gözaltı, zorla çalıştırma, kısırlaştırma ve daha fazlasıyla karşı karşıya kaldığı Çin'in eline teslim etti. Uygurlara yapılan bu ulus ötesi baskı, dünya çapında 44 ülkede gerçekleşti ve Uygurları dünyada güvenli bir sığınaktan mahrum bıraktı.

Çin’in bütün baskılarına rağmen özellikle Batı ülkelerinde Uygur Soykırımı’nın durdurulması için hem devlet düzeyinde hem de yasal düzenlemelerle çeşitli adımlar atıldı. Bu adımlardan biri olarak 2021'de Kanadalı parlamenterler, Çin'i Uygur soykırımından sorumlu tutma önergesini oybirliğiyle (266-0) destekledi. Liberal Milletvekili Sameer Zuberi, Kanada hükümetini Doğu Türkistan'da devam eden soykırım nedeniyle üçüncü ülkelere kaçan Uygurların ve diğer Türk gruplarının mültecilerini almaya çağıran M-62 önergesinip takipçisi oldu. Dünkü oylama sırasında Sameer Zuberi şunları kaydetti: "Bütün bir halk şiddet, baskı ve soykırımla hedef alınırken artık boş dura duramayız. Bu önerge, Uygur toplumuyla dayanışma göstermemiz, güvenlik ve koruma arayanlara umut mesajı göndermemiz için bir fırsattır. Bugünkü eylemimiz, insan hakları için ayağa kalkma taahhüdümüzü bir kez daha teyit ediyor. Uygurlara yardım etmek yapılacak doğru şeydir. Mültecilere yeniden yerleştirme sunma konusundaki gururlu geçmişimiz, bizi bu savunmasız insanların Çin'deki zulümden kaçmasına yardım etmeye zorluyor.”

Dr. Uygur Akademisi Başkanı Uygurlar Kampanyası Kıdemli Danışmanı Rishat Abbas, “Uygurların M-62 Uygurlarının ve diğer Türk halkının geçişine tanık olması, Çin'deki Uygur soykırımını tanımasını yeniden teyit etme ve üçüncü ülkelerden Çin'e sınır dışı edilme riski taşıyan 10 bin Uygur mültecisine yardım etmek için özel göç önlemleri çağrısında bulunması için bu tarihi günde Kanada Parlamentosu'nda olmaktan onur duyuyorum. Uygur davasını desteklediği ve diasporadaki Uygurları ÇKP'den koruduğu için Kanada Hükümetine minnettarız. Dünyanın Uygurların yanında durmasına, insan haklarını savunmasına, demokrasi için savaşmasına ve “Bir Daha Asla” yeminini somut eyleme çevirmesine ihtiyacımız var.” açıklamasını yaptı.

Uygur Hakları Savunuculuğu Projesi İcra Direktörü Mehmet Tohti, “Kanada'nın aynı vahşet suçlarından muzdarip tüm savunmasız insanlara eşit muamele sağladığını görmek istiyorum. Mülteciler için farklı muamelenin değer sistemimize uyduğuna inanmıyorum” diye konuştu.

Uygur Hareketi, tüm ülkeleri ülkelerini terk etmek zorunda kalan, acımasız soykırımdan kurtulan, iade anlaşmasıyla yetim kalan ve hala ÇKP tehdidi altında olan Uygurları yeniden yerleştirmek için benzer önlemler almaya çağırdı. Bunun için, Çin Komünist Rejimine karşı durmalı, Çin'i Uygur soykırımı için kınamalı, Uygurların zorla çalıştırma ile yapılan ürünleri reddetmeli ve dünyanın özgürlüğünü ve demokrasisi yeniden sağlanmalı.