Macaristan Turan Kurultayı'na Türkiye'den iki belediye katıldı. Adana Belediyesi ve en son 2012'de Bursa Belediyesi katıldı. Belediyeler, protokol alanına çadırlarını kurdular. Belediye başkanları ve mensupları protokolde yerlerini aldılar ve çok iyi misafir edildiler.
İlk defa kurultaya katılmak isteyen Ankara Büyükşehir Belediyesi de katıldı. Maalesef Ankara Belediye Başkan yardımcıları ve görevlilerine meydanda çadır kurdurmadıkları gibi, Türkiye'den gönderilen bütün katılımcılara dağıtılmak üzere gönderilen içme suyu şişeleri, şerbetler, Beypazarı Kurusu, kuru yemiş ve Türk bayrakları dağıttırılmadı.
Belediye mensupları, özel kişilerin bulunduğu alana çadırlarını kurdular ve orada ikramda bulunmak istediler. Ne yazık ki kurultay görevlileri, Mansur Başkan'ın resmi olan levhayı kaldırdılar ve kaybettiler.
2022 yılında yapılan kurultaya Bursa Belediyesi, eski Başbakan Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanının oğlu Bilal Erdoğan katıldılar. Bilal Erdoğan büyük bir törenle karşılandı.
Bilal Erdoğan meydana gelirken kurultay görevlileri, orada bulunan Türk bayrağı ve Atatürk resimli bayrak olan otağa geldiler ve otağdaki Atatürklü bayrağın kaldırılmasını istediler. Otağda kalan Ahmet Aytaç'ın eşi, "Atatürk bizim kırmızı çizgimizdir, onu asla kaldıramazsınız" diye cevapladı ve direnişi üzerine Atatürk'ü kaldıramadılar. Bu utanç verici olaydan Başkan Andras Biro ve Turan Derneği yöneticilerinin haberi yoktu. Böyle bir çirkin olaya asla müsaade etmezlerdi. Ne yazık ki Bilal Erdoğan'ın işgüzar korumaları ve Türk yetkililer, Atatürk'ün resminin kaldırılmasını kendileri isteyemediler ve oradaki görevlilere yaptırdılar.
Türk bayraklı yurtta sekiz yıldır Türklere önderlik ve hizmet eden Ahmet Aytaç, o anda protokolde bulunmaktaydı. Bilal Erdoğan ile aynı yerdeydiler. Bilal Erdoğan konuşmaya başlayınca seyirci Türklerden "Ne Mutlu Türküm Diyene" sloganlarıyla protesto yapıldı. Bunu yaptıranlar, Avrupa Ülkücüleri İstişare Heyeti adıyla orada bulunanlardı. Türklüğün Avrupa'daki sembol isimlerinden Ahmet Aytaç'ın oradan uzaklaştırılması için o yaptırdı diye iftiraya hatta daha da ileri giderek Ahmet Aytaç'ın protokolde Bilal Erdoğan ve Binali Yıldırım'a hakaretler ettiği iddiasını yaymaya çalıştılar.
Bu yıl Ahmet Aytaç'a her zamanki otağı verilmemiş, görevlilere yapılan asılsız iddialar yüzünden. Fakat Başkan Andras Biro haber alınca, devamlı bulunduğu yurda tekrar yerleşmesini sağlamıştır.
Burada Andras Biro ve Turan Derneği yönetiminin haberi olmadan, kurultay görevlilerini yönlendirmeye ve provoke etmeye çalışan bazı kesimlerin olduğunu biliyoruz. Gayeleri, Türklüğü tavizsiz temsil eden Ahmet Aytaç'ı oradan uzaklaştırmak.
Bu nahoş duruma Başkan Andras Biro izin vermemektedir. Kurultayın kuralları vardır. Bu kurallardan birincisi, otağ verilen kişilerin oraya uygun tarihi kıyafet giyme mecburiyetidir. Son üç yıldır ailecek tarihi kıyafetlerle Ahmet Aytaç katıldığını söyledi. Fakat son açıklamada, kendisine ayrılan yurtta bundan böyle bayrak asılmaması şartı konulunca, kendisine sorduğumuzda: "Benim kaldığım, Andras Başkan'ın şahsıma vermiş olduğu otağa Türk bayrağı, Atatürk resimli bayrak, Kırım ve Doğu Türkistan bayrağı astığını ve bunların kaldırılmasının onu üzdüğünü, bu konuları Andras Başkan ile görüşüp yanlış anlaşılmaların, dışardan müdahale etmek isteyenlerin oyununa gelinmemesi gerektiğini belirtti.
Avrupa Ülkücüleri İstişare Heyeti ile Ahmet Aytaç'ın mesafeli olduğunu Ülkücü camia bilmektedir. Maalesef onlara da hiç iyi davranılmadığı ve kurultay alanına koymak istedikleri çadırını otobüsten indirilmediği bilinmektedir.
Türk Milliyetçilerine karşı yapılan bu yıldırma, küstürme, uzaklaştırma çalışmaları Andras Biro ve ekibi tarafından yapılmadığı, fakat görevlilere dışardan müdahale eden etkili ve yetkili kişilerin olduğu bilinmektedir.