Peygamber Efendimizin amcazadesi, Hz.Ali’nin ağabeyi, iman edenlerin otuzikincisi Cafer bin Ebu Talib’e neden Cafer-i Tayyar (uçan, uçucu) derler biliyor musunuz ?
Anlatayım…
630 yılında Mute’de Rum ordusuyla yapılan savaş esnasında sancaktar şehit düşünce, Cafer bin Ebu Talib sancağı devr almıştır. Savaşırken sancağı tutan sağ eli kesilince, kutsal bildiği emaneti sol eline almış, o da kopunca, bitmez tükenmez bir azim ve inançla dişlerinin arasına alarak sancağı yere düşürmemiştir.
İslam Ordusunun zaferinin ardından muharebe meydanı gezilirken, mübarek naaşı yerde yatan, şehit düşmüş Cafer bin Ebu Talib’in açık yerlerinde yetmişten fazla kılıç ve ok yarası sayılmıştır.
Onun şehadet haberi, alemlere rahmet olarak yaratılmış Peygamber Efendimize geldiğinde, kutlu Nebi oldukça üzülmüş, Cebrail vasıtasıyla şehidin kopan kolları yerine iki melek kanadı konulduğu ve kendisinin cennette uçtuğu vahyedilince,
Efendimiz bu müjdeli haberi hemen sahabesiyle paylaşmıştır.
Cafer bin Ebu Talib olarak başlayan ve inandığı doğrular uğruna gösterdiği direnç, azim ve kararlılık neticesinde Cafer-i Tayyar olarak neticelenen bir hayatın hikayesidir bu...
…
Bugünlerde Milliyetçi Hareket Partisinde “DEĞİŞİM” isteyen, anne şefkati görmek isteyen herkesin göstermesi gereken bir kararlılıktır bu. Yılmadan, vazgeçmeden, her dem ümitvar olarak.
Hem sağ muhalefetin kolunu hem de sol muhalefetin kolunu keserek meydanı boş bulduğunu zanneden AKP hükümetinin ülkeyi “Ali Babanın Çiftliğine”” çevirme çabalarının karşısında, DEĞİŞİM sancağını dişlerinin arasına alarak mücadeleye devam eden Meral Akşener ve ona inanan ülkücülerin destansı mücadelesidir bu.
Her türlü engellemelere, kongreden kaçış manevralarına rağmen, işin sonunda kutlu davamızı yeniden ayağa kaldıracak olmanın verdiği şevkle, imanlı göğüslerimizden gelen inançlı nefeslerle, durmadan, yılmadan MHP yi ve dolayısıyla da Türk Devletini düze çıkarabilmenin mücadelesidir verilen.
Evet sonunda melek kanadı takmayabiliriz amma gelecek nesillerden alacağımız hayır duaları, söylenecek tek bir “Allah sizden razı olsun” cümlesi bile değecektir bütün yaşanılanlara.
Ay yıldızlı al bayrak ile, Üç Hilalli şanlı al bayrağın ilelebet Türk’e has bu turkuaz semalarda yan yana , nazlı nazlı dalgalanması dileğiyle…
