Hürriyet'ten Musa Kesler'in haberine göre, jandarma, Narin’e ait olduğunu düşündükleri yeşil bir tülbent buldu. Anneye bu tülbentin Narin’e ait olup olmadığı soruldu. Anne bu soruya “Hatırlamıyorum” diye cevap verdi. Jandarma bunun üzerine Narin’in gittiği Kuran kursunun hocasına tülbenti gösterdi.

Hoca o gün Narin’in bu tülbenti kullandığını söyledi. Annenin “Hatırlamıyorum” demesi şüpheleri artırdı. Annenin de bazı telefon kayıtlarını silmiş olması şüpheleri kuvvetlendirdi. Anne gözaltında ve Narin’in cenazesine katılmasına da izin verilmedi.

Hürriyet yazarı Hande Fırat ise bu gün yazdığı yazısında bahse konu tülbentin evin merdivenlerinde göründüğünü yazdı.

Fırat şunları kaydetti:

Kuran Kursu’na gitti. Başörtüsü en son evinin merdivenlerinde görüldü. Yani Narin eve dönmüştü. Sonra da kayboldu. Peki o gün köyde ne oldu? Ankara’da çok sayıda üst düzey yetkiliyle yaptığım görüşmelerden edindiğim bilgiler şöyle:

Kar Yağışı ve Şiddetli Rüzgar Geliyor Kar Yağışı ve Şiddetli Rüzgar Geliyor

- Bir düğün olacaktı.

- Tutuklu amca köyün gençlerini diğer köylere davetiye dağıtmaya gönderdi.

- Zaten küçük olan köyde kadın ve çocukları saymazsak pek kimse kalmamıştı.

- Sosyal medyada Narin’in tutuklu amca ile annesinin çocuğu olabileceği iddia ediliyordu. Doğru değil. DNA örnekleri incelendi.

- Ancak o konuşkan Narin’in evde bir sahne gördüğü ve o nedenle de öldürülmüş olabileceği iddiası üzerinde duruluyor. Amca’nın Narin’in annesiyle bir ilişki yaşadığı iddiası araştırılıyor. Amca bu iddiayı reddetti ancak zaten bir ilişkileri olsa da kimse “Evet ilişkimiz vardı” demesini beklemiyor.

Editör: Habererk Haber Merkezi