17-25 aralık 2013'ten 2016 başlarına geçen süreç, ve daha sonra 2016 başlarından hain 15 temmuz arasındaki süreç Bahçeli açısından çelişkili ve araştırmaya değer bir süreçtir.
17-25 fetö operasyonlarından sonra fetö okulları, dersaneleri,bankaları, ve derneklerine yapılan hükümet operasyonlarında fetö tarafında yer alan, duvar saatini, 17-25 olarak sabitleyen, büyükbaş parti yöneticilerini fetö bankası önüne gönderen, ''Pensilvanya Persilvanya kalk açıkla ne yapmış.Bu nasıl acımasızlıktır, yaşını başını almış bir zata bu kadar hakaret yapılabilir mi?'' diyen Bahçeli ne olduda 1 kasım 2015 seçimlerinden sonra değişti.
1 kasım 2015 seçimindeki başarısızlık, hüsran, ve terör partisi gerisine düşülmesi sonrasında, kaynayan teşkilatlar ve kongre imzaları ve rakip adayların çıkmasında bir yerlerden beklenen destek için miydi? yoksa gelecek bir darbe için saf değiştirme miydi?
Bahçeli'nin basın tetikçisinin, Sayın Özdağ'ın ''farklı gelişmeler olacak'' dediği için darbeyi bildiğini iddia etmesi ve 2 hafta sonra istifa ettiğini belirtmesi tam bir komedidir.Darbeyi kastederek söylese, onlara sır verdiği için istifa etmeyeceğini gösterir.Darbe olacak nasılsa istifa edeceğim dese o söylediğini iddia ettiği sözleri niye söylesin.
Darbe gecesi, Sayın Ümit Özdağ'ın kimleri aradığı, uyardığı ve nerede olduğu belli.Yurtdışına kaçmadı.Meclise geldi.
Fetö tarafından yıllarca hapis yatmış, mağdur olmuş kişiler Sayın Özdağ'ın çevresindeyken, utanmadan iftira atmak bunların zaten genetiğinde var.Yok cıa ajanı, yok Ergenekon derken en tutmayacak iftiraya bile sarılıyorlar.
Er ya da geç ne değişti ortaya çıkacaktır.
