CHP Genel Başkanı Özgür Özel, SZC TV yayınında gazeteci Uğur Dündar'ın sorularını yanıtladı.
Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yıl dönümü için KKTC'ye yaptığı ziyaret ve oradaki temaslarına ilişkin konuşan Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile temasları ve KKTC Büyükelçisi Metin Feyzioğlu'nun kendisini karşılamaması konusunda şunları söyledi:
"Biz oraya çok güçlü bir kadroyla gittik. Erdoğan'a bu heyetten bahsettim. 3 gün Kıbrıs'ta temaslarımız oldu. İktidarın gerginlik politikalarının ve muhalefete karşı çok sert bir dil kullanmasını unutmadık. Son genel seçimlerde ana muhalefet görevini üstlenmiş partinin genel başkanı ülkenin cumhurbaşkanıyla bayramlaşmıyor, Anıtkabir'de bile el sıkışmıyor. Ben böyle bir tablonun içinde olmayı doğru bulmam. Seçimlerin birinci partisinin genel başkanına bu tablo yakışmaz. 22 yıl boyunca Tayyip Beyin partisi birinci partiydi. 22. yılın sonunda biz birinci parti olduk. Bugün seçim olsa biz iktidarız. O yüzden ilk adımı ben attım. Biz Türkiye olarak birbirimizle istediğimiz kavgayı yapalım; Azerbaycan meselesinde, Kıbrıs meselesinde, vatanın bütünlüğünde ayrışamayız. O yüzden ben orada bulunmaktan çok mutluydum. Devlet Bey ve Tayyip Beyle çok kavga ettim, yine ederiz ama milli günlerde kavga olmaz.
Feyzioğlu beni aramadı, özür de dilemedi. Ben protokolde üçüncü sıradayım. Beni karşılamak görevleri arasında. Dünyanın neresine gidersem gideyim, mutlaka ya büyükelçi kendi gelir ya da elçilikten biri gelir. Kıbrıs'a gittiğimizde kendisi yok. Hadi CHP ile ilgili bir geçmişin, kinin var -gerçi hiçbirimizin bir kusuru yok ama- Geldiğin görevle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni temsil ediyorsun. Kendin gelmesen de yolla birini. Kıbrıs'taki büyükelçiliğimizdeki büyükelçi dışında kimseye kızgın değilim. Çünkü o çirkin planlama büyükelçinin sorumluluğunda. 'Özgür Özel'i görmedim' demiş. Cumhurbaşkanı'nın iki yanındayım ben; hadi görmedin, gel yanıma elimi sık. Bu beyzade AKP masasına gidiyor, benim yanıma gelmiyor. Bu bildiğim muhalifti, sonra ne olduysa oldu 180 derece döndü. Ne garezi var bilmiyorum. Dışişleri Bakanlığı'na duyduğumuz rahatsızlığı ifade edeceğiz."
CHP Genel Başkanı Özel, erken seçim tartışmaları ve seçim anketlerini şöyle değerlendirdi:
"Anketlerde keyfimiz yerinde. Anketlerde birinci parti olmayı sürdürmeyi istiyoruz ama seçim sathı mailine gelmeden hiçbir şey belli olmuyor. Önemli olan süreçleri iyi yönetmek. Normalleşmeden yüzde 80, 'bir sonuç alınmaz' diyor. Bu halkın umutsuzluğunu gösteriyor. 'Yumuşama' diyorlardı ama şimdi Erdoğan dahil herkes 'normalleşme' diyor. Gördüler ki bizim muhalefette yumuşama yapma gibi bir niyetimiz yok. Yapmam ben yumuşak muhalefeti. Yumuşama lafı bitti ama normalleşmenin arkasındayım. Emeklinin, emekçinin hakkını almak için mücadele etmem lazım ama CHP'nin bu ülkeyi yönetmeyi hazır görüntüsünü halka arz etmem için de bu görüntüye ihtiyacım var.
"ERDOĞAN KAÇARSA 1 YIL KALA ERKEN SEÇİM YAPMAM"
Anayasa'ya göre seçim yapmanın iki yolu var. Ya Erdoğan yapacak, seçimleri yenileyecek ki bu durumda aday da olamıyor ya da Meclis seçimleri yenileyecek 360 kişiyle. Erdoğan milletvekili sayısı, küçük ittifak partilerini de katarsan MHP olmasa bile 270. Devlet Bey de erken seçim dese bugün, biz Devlet Beyi de muhalefetin yanına alsak, muhalefet de hiç fire vermese bizde 330 var. Yani erken seçimin iki tane teknik şartı var, ikisi de Erdoğan'ın elinde. Yapabilecek olsam yapmaz mıyım? Bu pazar seçim olsa biz iktidara geliyoruz, AKP muhalefete düşüyor. Neden geciktirelim bunu? Seçime girmeyi teklif ediyorum dediğimde Erdoğan kaçarsa 1 yıl kala erken seçim yapmam, bir daha aday olamazsın. Aday olmak istiyorsan gel burada ol. Bir ülkenin cumhurbaşkanı olacaksın, erken seçim olmazsa bir daha aday olamayacaksın, sana diyecekler ki 'gel bu pazar erken yapalım', seçimden kaçacaksın. Bunun da siyaseten çok taşınabilir bir tarafı yok bence."
(ANKA)