Dosyadaki bilgiye göre AAG Şirketi’nin Türkiye’nin en güvenilir emlak değerleme şirketlerinden birisine yaptırdığı değerlemeye göre kontratın o günkü değerinin 109 milyon dolar tespiti çıktığını kaydeden Atılgan, ” Bu değer cari kurdan yaklaşık 400 milyon TL’dir. AAG Şirketi, bilançosuna 109 milyon dolarlık varlık şeklinde kaydettiği kontrat için THK’ya sadece 250 bin dolar bağış yaptı. Yani devrin yapıldığı tarihte, THK’na ödenmesi gereken 109 milyon dolar yerine sadece 250 bin dolar ödendi” diye konuştu.

 

“KURUMA EN AZ 109 MİLYON DOLAR PARA KAYBETTİRDİ”

 

Osman Yıldırım’ın kuruma en az 109 milyon dolar para kaybettirdiğini dile getiren Atılgan, “Bütün bu tespitler ve deliller neticesi THK Yönetim Kurulu, kasım ayının sonundaki toplantısında Osman Yıldırım’ın kuruma en az 109 milyon dolar para kaybettirecek mahiyette yetkisiz ve hukuki dayanaktan yoksun olarak imzaladığı kira kontratının yok hükmünde olduğuna karar verildi. Taşınmazdaki mevcut kiracılara THK ile yeni kira sözleşmesi imzalamaları ve kiralarını THK’na ödemeleri için noterden tebligat gönderdik. Ayrıca AAG Şirketi’nin son üç yılda kurumu uğrattığı en az 25 milyon doların tahsili için de dava süreci başlattık. Şirket yıllık 4 milyon dolar otel, iş merkezlerinden 8 milyon dolar ve THK adına Tayyare Apartmanları Yönetim’i kurarak dükkanlardan ayda 35 bin dolar gider parası almış. Yangın merdivenini bile kapatıp dükkana çevirmişler. Personelinin maaşlarını ödemekte zorluk çeken THK, kamu malı olan bu kıymetli mülkünü geri alarak Türk Havacılığı için yeni kanatlar yetiştirmeyi sürdürecek” dedi.

 

Osman Yıldırım’ın kurumun bilgisi olmadan tek başına bir anlaşma imzaladığına değinen Atılgan, “2012 yılında THK eski Başkanı Osman Yıldırım, THK Yönetim Kurulunun kararı, bilgisi ve onayı almadan mülkün kira kontratının devri için tek başına sözde bir anlaşma imzaladı. Sözde anlaşma, AAG Gayrimenkul adındaki şirketi 2055 yılına kadar kiracı yapıyor, eş zamanlı olarak da bu çok kıymetli mülk üzerine Fatih Tapu dairesinden usule aykırı olarak 2055 yılına kadar satılamaz şerhi koyduruyordu. Osman Yıldırım, dönemin THK Genel Yönetim Kurulu’na bu hususla ilgili ne bir bilgi vermiş ne de tek başına yetkisi bulunmadığı halde imzaladığı devir sözleşmesini THK’na teslim etmişti. Kurum, bu sözde belgeleri 2015 senesinde Fatih Tapu dairesinden edindi” dedi.