Aslında her şey yolunda gidiyordu. 600 yıllık Arap'ın Allah'ı ile yollar ayrılmış, Türk’ün Tanrı'sı yola devam etme kararı alınmıştı.
Egemenlik hakkı, Ortadoğu’dan alınmış bizatihi milletin kendisine verilmişti.
Akıl ve bilim yol haritası yapılmış, yüzyıllardır Türk'ün Tanrı'sı ile olan küskünlük sona ermişti.
Üretmenin ve eğitimin zenginliğe giden yol olduğu hatırlanmış, Türk Felsefesi her alanda kendini hissettirmeye başlamıştı. Yüzyıllar sonra Türk meydan okurcasına Türk'üm diye bu coğrafyaya damgasını vuruyordu. İhmal edilen veya önemsenmeyen bir husus vardı.
Arap'ın Allah'ı ile yola devam etmek isteyenler yeraltına çekilmişti ve zamanı gelince kendilerini gösterecekti.
Nitekim öyle oldu, Anadolu topraklarında Arap'ın Allah'ı gelip geldi.
Türk'ün Tanrı'sı ile yapılan barış bozuldu ve bu topraklar, kan acı gözyaşı açlık ve sefalet kıskacından çıkamadı.
Bu durumdan kim kazançlı çıktı dersiniz?