Değerli dostlar,

Bildiğiniz üzere iktidar, zaman zaman ‘’Yeni ve özgürlükçü bir Anayasa çalışması’’ mevzusunu gündeme getiriyor.

Ülkemizde halk, Anayasal hakkı olan, gösteri ve yürüyüş hakkını dahi kullanamazken Anayasa Mahkemesi kararlarını dinlemeyen ve uygulamayan bir iktidarın, özgürlükçü bir Anayasa çalışmasından söz etmesi sizleri ikna eder mi bilmem ama şahsen beni ikna etmedi.  

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, yakın zamanda ‘’Özgürlük adı altında başkalarının özgürlüğünü daraltmaya yönelik eylemler karşısında, kimse yumuşak bir tavır beklemesin.’’ söyleminde bulundu.

Peki, iktidara sormak isterim. İnsanların, toplanarak taleplerini dile getirme ve ifade özgürlüklerini kullanmak istemeleri karşısında, kanuna dayalı eylem haklarını kanunsuz görerek mi özgürlükçü anayasa yapacaksınız?

Suriyelilere serbest olan taksimi Türk Milletine neden yasaklıyorsunuz? Halka ve halkın savunuculuğunu yapanlara karşı duyduğunuz korkunun sebebi nedir? Yoksa halkın, Anayasal hakkını kullanması sizin otoritenizi mi sarsıyor?

Geçmişte, Fethullah Gülen’e övgü dolu sözler sarf eden bir kişi tarafından, saraydan gelen talimat doğrultusunda, Anayasaya sadakat yemini edilen TBMM’de, seçilmiş bir milletvekili olan Şerafettin Can Atalay’ın, Anayasanın resmen çiğnenerek milletvekilliğinin ne şekilde düşürüldüğünü hatırlatmak isterim.

Ülkemizde mahkemeler talimat ile çalışırken, mevcut Anayasayı ihlalde ısrarınız devam ederken, siz hangi özgürlükçü Anayasayı yapmaktan bahsediyorsunuz?

Önce yargı krizi oluşturup sonra da bu krizi bahane ederek yeni bir Anayasa propagandası yapılması, hangi mantığa sığıyor? Zira Anayasa Madde 104’te  "Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder" demektedir.

Devletin bütün kurumlarına hükmetmek adına, yargıyı vesayet altına almak, işte bu maddede yer alan Devlet organlarının, düzenli ve uyumlu çalışmasına engel oluyor ve maalesef her geçen gün Hukuk Devleti olmaktan biraz daha uzaklaşıyoruz.

Peki, ya göreve başlamadan önce edilen Cumhurbaşkanı yeminine ne oldu dersiniz?

Sivil Anayasanın, gündemden düşürülmesini doğru bulmadığını ve Yeni Anayasanın, ülkenin meselelerinin çözümünü hızlandıracağını söyleyen AKP Genel Başkanına sormak gerekir.

Mevcut Anayasanın, neredeyse 4ˈte 3ˈünü siz değiştirmediniz mi? Bugün halkın ekonomik, sosyal ve diğer sorunlarını çözmenizde mevcut Anayasanın hangi maddeleri sizlerin elinizi kolunuzu bağlıyor?

 Anayasanın,  toplumsal sözleşmeler olduğunu toplumun çoğunluğunun talep, ihtiyaç ve katılımı ile yapıldığını hatırlatmak isterim. Daha önce, Anayasanın 101. Maddesine aykırı bir şekilde davranılarak seçilen bir kişinin, ölene kadar seçilmek için ihtiyaç duyduğu yeni bir Anayasa ise ancak ve ancak şahıs Anayasası olur.

Tek bir kişinin şahsi menfaatlerini korumak için Anayasa yapılamayacağına göre,  iktidarın yeni Anayasa mevzusu, bir yandan da gündemi meşgul ederek zaman kazanmak adına yaptığı hamlelerden biri olsa gerek.

Kaldı ki; Anayasa Mahkemesi’nin kapatılmasını isteyen ittifakın, sivil ve özgürlükçü yeni bir Anayasa söylemi, samimi bir söylem olamaz.

Peki, Devletin tüm imkânlarını istedikleri gibi fütursuzca kullanmalarına rağmen, yeni bir Anayasaya neden ihtiyaç duyuyorlar dersiniz?

Anlaşılan o ki; yeni Anayasa yapmak isteyen iktidarın esas amacı, gidici olduklarını anlayarak yaptıkları bazı usulsüzlükleri örtmeye çalışarak kendilerini kurtarmak istemeleridir.

Yerel seçimde halk, artık mevcut yönetime güvenmediğini göstermiştir.

Sonuç itibarıyla, ülkemizin esas sorunu yeni bir Anayasa olmayıp bir an önce mevcut iktidardan kurtulmaktır.

Saygılar…