Cehennemi yaşamamız çok yakın... Su kaynaklarımız tükeniyor, yağış yok. Yurdun dört bir yanından barajların kuruma haberleri geliyor.
Cehennemi yaşamamız çok yakın... Su kaynaklarımız tükeniyor, yağış yok. Yurdun dört bir yanından barajların kuruma haberleri geliyor. Doğadaki birçok tür yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Doğayı katlettik, kesilmedik ağaç yakılmadık arazi bırakmadık. Fabrika atıklarını nehirlere, göllere karıştırdık. Hava kirliliği akciğer hastalıklarına yol açacak seviyeye yükseldi.
Gıdalarımızın hepsi fabrikasyon. Binbir türlü katkı maddesi içeren zehirlerle besleniyor insanlar. Hastalandıklarında hastaneden ravdevu alamıyorlar. Günler, aylar sonra randevu buluyorlar. İlaç yazdırıyorlar. İlaç bulamıyorlar. Eczacılar devamlı uyarıyor. İlaç sıkıntısı yaşadıklarını her fırsatta dile getiriyorlar. Pamuk ipliğine bağlı yaşıyoruz aslında.
Haydi tüm badireleri atlattık diyelim. Karşıdan karşıya geçerken alkollü bir sürücü sizi ezip geçebilir ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılabilir. Kaç ölümüzün kemikleri sızlıyor acaba?
Önlem alıyor muyuz? Siyasilerimiz su sorunumuzu, gıda sorunumuzu, ilaç sorunumuzu çözmek yerine neler yapıyorlar? Meclis'te neler konuşuyorlar? Bizleri biraz olsun insani şartlarda yaşatmak için bir uğraş var mı yoksa tek yaptıkları kürsüden birbirlerine caka satmak mı?
Vatandaş olarak üzerimize düşen görevleri yerine getiriyor muyuz? Su tasarrufu yapıyor muyuz? Aldığımız randevuya gidemeyeceksek diğer vatandaşların yararlanması için randevumuzu iptal ediyor muyuz yoksa tek tuşa basmaya üşenerek insanların hakkına mı giriyoruz? Artık gitmediği randevularını iptal etmeyenler, aynı bölümden 15 gün boyunca randevu alamıyorlar. Bu kadar beni çok sevindirdi. Vatandaş üzerine düşen görevi yapmıyorsa böyle yaptırımlar devreye girmeli ve uygulanmalı. Gidişatın mağduru olduğumuz kadar sorumlusu olduğumuz noktalar da var. Önceliğimiz bilinçlenmek, bilinçlendirmek ve duyarlı olmak.
Kuraklık konusuna dönecek olursak şu an har vurup harman savurduğunuz suyun damlasına muhtaç kaldığınızda önemini anlayacaksınız.
Ağaçlandırma çalışmaları yapılıyor mu? Doğayı hunharca katletmeye devam mı ediyoruz? Rant uğruna kesilen ağacın, mahvedilen doğa harikalarının haddi hesabı yok. Doğa, elbette bunun intikamını alacaktır.