Sevgili dostlar! Ülkem ve dünya amansız bir salgınla savaşmaktadır. Bu Covit-19 denen asrın baş belası, dünyanın her yerinde, insanlığı karamsar eyledi.
Benzetmeme izin verin; eşleri ayırdı. Ana ile kuzusunu, baba ile evladını hasret kıldı.
Dünya salgından kurtulmanın çarelerini ararken gerekli kurallara uyulmasını ve önlemlerin de alınmasının peşinde.
Bizde ise başta Sn. Sağlık Bakanı olmak üzere bilim kurulu üyeleri ve alanının uzmanı saygı değer doktorlarımız ve sağlıkçılarımız: Maske-Mesafe-Temizlik ve önlem diye çırpınmaktalar.
Kalabalıklardan uzak durun, işiniz acil değilse seyahat etmeyin, düğünlerinizi, coşkularınızı bir müddet erteleyin diye tembihlerde bulunurken:
Lebalep salonları doldurarak, “Maşallah” diye kongreler yaparak, ülkenin her köşesinden insanları kapalı alanlara toplamak bir sağlık suçu değil mi?
Sırf iç siyasete oynamak, birkaç oy daha fazla alabilir miyim düşüncesi ile350 bin kişiyle şova dönüştürerek Sultan Ahmet camiini ibadete açmak bir salgını yaymak suçu değil mi?
Partilerin ilçe kongrelerini şova dönüştürerek yapmak, kalabalıklara yemekler vermek, salonlara maskesiz ve denetimsiz doldurmak, el ele tutuşturarak fotoğraf çektirmek sağlık skandalı değil mi?
Devleti yönetenler, halkına örnek olmaları gerekirken, pervasızca böylesi etkinlikler düzenlemek; halk sağlığını tehlikeye atmak ve kötü örnek değil mi?
Bana, kalabalıklara karışma, sadece 10.00 ila 14.00 arası temiz hava alma iznini layık görenlerin; lebalep salon doldurarak kongre ve miting yapmaları eşitlik ve adalet anlayışına uyuyor mu, insanlığa sığıyor mu?
Neredeyse bir yıldır, insanlarla irtibatımı kestim. Çocuklarımla irtibatı kestim. Canım torunlarımla irtibatı kestim. Maske takmaktan kulaklarım kepçe olmakta. Gözlerimden rahatsızım, ne olur ne olmaz diye hastaneye bile gitmiyorum.
Bütün bunlara, ferdi olmaktan onur ve gurur duyduğum asil Türk insanına ve insanlığa zararlı olmamak adına katlanmaktayım.
Bu kurallara uymama rağmen, eğer ben Corona’dan ölürsem suç, kul hakkına uymayan ve saygı duymayan yukarıda anlattığım fiilleri yapanlarındır.
Bu konunun uzmanlarının dediklerine göre bu eylemleri yapanlar; cana kasıttan sorumludurlar ve insanlık suçu işlemektedirler.
Tanrı teâlâ büyüktür. Onun büyüklüğüne ve adaletine bütün benliğimle inanıyor ve O’na havale ediyorum.
Bu bela ile en ön saflarda mücadele eden bütün DOKTOR ve her kademedeki sağlıkçılarımıza da esenlik, sağlık ve uzun ömürler diliyorum. Umarım hak ettikleri alın terlerinin karşılığını maddi ve manevi olarak alırlar.
Bizlere kurallara uyun dedikleri halde uymayanları da kınıyorum.
Esen kalınız.
NOT: Yazı yazıldığında: Lebalep kongre öncesi günlük ölüm: 50’lerde iken sonrası 220’lere çıkmıştı.