Bu mübarek ayda Allah için yapılması gereken hayrın siyasi çıkar ve emellere alet edilmesi vicdanları derinden yaralıyor.
Bir elinin verdiğini diğer elin görmemesi gerekmez mi?...
Bir yoksula, bir hayır işine yaptığınız yardımı, en yakınlarınız dahi bilinmelidir. Çünkü bu çeşit yardımlar dini, ya da sosyal bir ödevdir. Amaç kendini göstermek değil, bir yaraya merhem olmak birlik ve beraberliğimizi korumak saflarımızı sıklaştırmaktır.
Herkes görsün, işitsin, kendisini övsün diye yapılan yardım, din ya da insanlık duygusu ile yapılmış iyilik olmaktan çıkar.
Her seçim döneminde olduğu gibi, yine dinimizin ve dini duygularımızın siyasete alet edildiğini açık ve net bir şekilde bu seçim sürecinde de görmekteyiz.Maalesef bunu her siyasi parti ve temsilcileri yapıyor yapmaya da devam ediyor.
İnsanlarımızın samimi duyguları istismara uğruyor.
Siyasi parti ve temsilcilerinin meydanlara insanları toplayamayacaklarını görmelerinden olsa gerek yeni bir proje ortaya koyup iftar ve sahur programları düzeyerek Vatandaşlarımıza kendi siyasi partilerinin ve kendi adaylarının tanıtımlarını toplantılarına çevirmiş olmaları gözlerden kaçmadığı gibi bu gibi organizasyonların dini duygularımızı istismar ettiği apaçık ortaya koyulmuş oluyor.
Bir kez daha siyasetin kılcal damarlarımıza kadar işlediğini ve takım tutar gibi, parti taraftarı olmanın bizlere verdiği zarara şahit oluyoruz.
Bu mübarek ayda Sahur ve iftar programlarının esasen birleştirme kucaklaştırma açısından aslında çokta yerinde ve doğru bir karar olduğunu biliyoruz. Ancak böylesi güzel ve anlamlı programların siyasi şovlarla istismar edilmesini de bir Müslüman olarak asla etik ve doğru bulmuyor ve kabul etmiyorum.
Balık baştan kokar derler ya, inanın tamda yerinde bir söz neden mi? Çünkü siyasi liderlerin sanki kendi babalarının parasını dağıtırcasına seçim zamanlarından bol keseden devletimizin tüm imkanlarını seferber eden açıklamalarla özelliklede bu seçimde bunu daha net görüyorum.
Dini bayramlarda şu kadar emekliye şu kadar ona şu kadar buna demeleri ve bu vaatlerini her gün bir yenisini eklemeleri, dini bayramları buna alet etmeleri, o siyasi partinin daha dindar olduğunu göstermediği gibi insanlarımızın güvenini sarsmaktan başka hiç bir işe de açıkçası yaramıyor.
Bir ilimiz var Osmanlı döneminde şehzadelerimizin yetiştiği tarih kokan bir şehir bu şehrimizde gördüm ki siyaset dini istismar ederek insanlarımızın temiz ve saf duygularını kendi politikalarına alet ediyor.
Tabi ki sahur ve iftar programları düzenlenmeli bu bizim birlik ve beraberliğimizi güçlendirecek olan nadir aylardan bir tanesi ancak bu programlar siyasi partilerin aday tanıtım toplantılarına siyasi partilerin seçim propagandasına dönüşmemeli bu asla kabul edilebilir bir durum değildir.
Ne yazık ki her geçen gün buna benzer olaylara şahit oluyoruz.
Bilinmesi ve idrak edilmesi gereken bir husus var oda bir elin verdiğini diğer bir elin gör memesi ama maalesef bunu başarabilen az ve nadir insanlar var. Hayat çok gaip her geçen gün daha da kötüye giden bu istismarlara bir dur denmeli en önemlisi de dini istismar edenlere dur denmeli diye düşünüyorum.
Yoksul ve kimsesizle vereceğimiz sadakaların gizlice verilmesi daha ecirli, daha sevaptır. Çünkü böylesi insan onurunu korumak açısından daha uygundur.
'Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakilerin anlayabileceği kadardır.'