Kadınlar asla unutmazlar.
Kadınlar oldukça meraklıdırlar.
Kadınlar yeryüzünün melekleridir.
Bu kadar övgüden sonra, gelelim yazımızın konusuna.
Adam yıllarca şeytanı takip etmiş. Bir türlü yakalamayı becerememiş.
Umutlarını kaybetmek üzereyken, takipte de kırkıncı yılı devirmek üzereyken, şeytanı yakalamış ve bir şişeye hapsetmiş.
Bir yolculuğa çıkması gereken adam, hanımına içinde şeytan olan şişeyi emanet ederek yola çıkmış.
Kadın bu meraklıdır dedik ya!
Merakını yenemeyen kadın, şeytanı daha yakından görmek için şişenin kapağını açmasın mı?
Şeytan bu fırsatı kaçırır mı, hemen şişeden fırlayıp çıkmış.
Kocasının 40 yıllık emeğini ve çabasını bir anda kaybeden kadın üzüntüden yıkılmış.
Bir de karşısında şeytanın, gülmesini görünce iyice bozum olmuş. Şeytanın, “Kocayın kırk yıllık emeğini, çabasını merakına kurban ettin” alaycı lafı da pek zoruna gitmiş.
Kadın birden düşünmüş.
“Öyle mi diyorsun?”
Şeytan:
“Elbette! Ne sandın ya!”
Kadın:
“Yok canım! Sen hiç şişede olmadın ki!”
Şeytan:
“Nasıl olur kadın? Diye haykırmış.
“Sen de gördün, az önce sayende şişeden çıktım ya!”
Kadın ısrar etmiş:
“Hadi canın sende! Çocuk mu kandırıyorsun, o küçücük şişeye sen nasıl girebilirsin? Hiç inandırıcı gelmiyor.”
Şeytan öfkelenmiş:
“Sen geri zekâlı mısın, kör müsün be kadın?” Dediği gibi şişenin içine girmiş.
Kadın da hemen şişenin ağzını kapatıvermiş.
Sevgili dostlar! Kadın bu, her zaman haklıdır.
Erkeğin 40 yılda şişeye sokabildiği şeytanı bile; beş dakikada şişeye sokan kadının aklından, kurnazlığından korkacak ve saygı duyacaksınız. Kadının fendini asla hafife almayın! Bütün kadınlara saygı ve hürmetle.
Benden söylemesi.
Kadının fendi, şeytanı bile yendi!
Esen kalınız.