Ne yazık ki, bu ülkede en çok alınıp satılan şeylerden biri kalemdir. Peker, günlüğü 10 bin TL ile 106 bin TL arasında değişen Paramount otelde kalan gazetecilerin bazılarını açıkladı.
Muhtemelen diğer bazılarını da başına bir şey gelmezse daha sonra açıklayacak.
Başına bir şey gelmezse diyorum, çünkü ikide bir yer değiştirmesi, yerinin öğrenilmesini istememesi bu endişeyi kendisinin de taşıdığını gösteriyor.
Bu alemde ne kadar çok şey bilirseniz o kadar insanın hedefinde olursunuz. Peker, kendi ifadesiyle devasa bir suç örgütünün -ara liderlerinden- biri bile olmadığını söylüyor.
Peker, ara bir lider bile değilse, siz varın o örgütün çapını düşünün.
Böyle bir örgütün gücünü kaybetmek istemeyeceği açık. Onun için Peker'i susturmak için her yolu deneyeceklerdir.
Ülkeden ülkeye kaçmak zorunda bırakılması da bunun ispatı değil mi?
Medya, bürokrat ve siyaset ayağı olan bir yapının ne ve neler yapabileceğini Peker'in kısmi açıklamaları bütün çıplaklığı ile ortaya koydu.
Bu tip yapılanmaları durduracak mekanizmaların başında medya gelir. Kalemini vicdanının emrine veren birkaç namuslu gazeteci mafyanın bütün kirli ilişkilerini ortaya dökebilir. Doğru kullanılırsa kalem kılıçtan keskindir, uyuyan bir halk kalem darbeleri ile uyandırılır, görevini yapmayan yargı kalemin zoruyla harekete geçirilir. Yeter ki o ülke namuslu gazetecilerini kaybetmemiş olsun.
Kalem erbabı, görevini yapmış olsaydı siyaset böyle susabilir, yargı böyle hareketsiz kalabilir miydi?
Medya günümüzde en önemli kamuoyu oluşturma aygıtıdır.
Çünkü insanlar dünyayı baş gözleri ile değil, her sabah okudukları gazeteler, seyrettikleri televizyonlarla görürler. Bu yönüyle medya toplumun gören gözü, işiten kulağı mesabesindedir. O kulak, o göz doğru çalıştıkça kimse toplumu aldatamaz.
Onun için kalemini satmak milleti satmaktır. Vatandaşın ciğeri deşilirken, narkoz vererek onu uyutmak, kendini savunamaz hale getirmektir.
Marx, din afyondur derken muhtemelen bizzat dinin kendisini afyon olarak nitelemiyordu, onun çıkarcılar tarafından toplumu uyutmak maksadıyla kullanılmasını kastediyordu. Bugün de bazı çevreler tarafından din toplumsal tepkileri yatıştırmak, kişisel çıkarları perdelemek amacıyla kullanılıyor. Bu kullanımda aracılık işi ise kalem erbabına düşüyor. Medya tarafından körleştirilen, sağırlaştırılan toplumlar her türlü sömürüye açık hale gelir.
Öyle olmasa sadece gazetecilik yaparak günlüğü 106 bin TL’ye kadar çıkan otellerde saltanat sürmek mümkün mü?
Çıkarı için milletini ateşe atan, onun madden ve manen soyulmasına aracılık eden bu kalem soytarıları milli reflekslerin dumura uğramasının en önemli sebebidir. Bir millet, satılık kalemler yüzünden iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı, menfaatine olanla aleyhine olanı tefrik edemez hale getirildi. Bugün Peker’in on hükümeti yıkacak açıklamaları karşısında toplum yeterli refleksi gösteremiyorsa işte bu kalem ihaneti yüzündendir.