Arapçaya kutsallık yükleyen zavallılar. Her ulusun kendine has dili vardır. Kur’an İngiltere, Fransa, Almanya’da indirilseydi dili Arapça mı olacaktı?
Kur’an Arapça okununca neden kutsal oluyor, mantıklı bir yanıtı gerekir
Türkçeye neden soğuksunuz, neden Türkçeye mesafelisiniz?
Türkçe lanetli bir dil mi?
Kısaca Arapça sandığın bazı kelimelere bir bakalım: Namaz, abdest, oruç, peygamber, Müslüman sözcüklerini Arapça mı sanıyorsun? Düşün bakalım hangi dil? Farsça.
Hüda, sahabe, Mevla, hoca, molla, derviş, pir, dergâh, çile, türbe, türbedâr da Farsça arkadaş.
Daha yazalım mı?
Kafir, günah, niyaz, beddua, külah, keramet, tespih, çarşaf, ney de ne yazık ki Arapça değil Farsçadır.
Hurma, muska, kaftan, münzevi, takke, ebru, destur, mevlit, kerime, sancak gibi sıkça kullandığın kelimeler de ne yazık ki Arapça değil.
Sancak, cihan, destan, kervan, hattat, meşk, şadırvan gibi yüzlerce günlük hayatta Arapça sanıp kutsal diye kullandığın sözcükler de ne yazık ki Arapça değil Farsçadır.
Yani?
Yanisi neymiş?
İslam’ı yaşarken, konuşurken, anlatırken kullandığın sözcüklerin pek çoğu Arapça değil, Farsça imiş.
Soru: Farsça sözcüklere ses çıkarmayan malum çevreler; söz konusu Türkçe olunca neden bir yerlerini yırtmaktalar? Türkçe sözcüklere aşırı tepki göstermekteler?
Zira, İslam dili ile Türk dilinin yan yana gelmesi bu çevreleri rahatsız ediyor. Çünkü, eğer İslam’ı Türkçe okur, Türkçe anlatırsan beylerin düzeni bozulacak, lüks villalarda oturamayacak, elleri senin cebinde olamayacak da ondan.
O çevreler Kur’an’ın, anlaşılmasından korkuyorlar, çekiniyorlar, ürküyorlar.
Türkçe olmasında İbranice “RAB”, Farsça “ HÜDA”, Arapça “ALLAH” İngilizce “Gott” demenizde bir sakınca yok. Bunlara sesleri çıkmıyor.
Es kaza Türkçe “TANRI” dediniz mi, dünyaları yıkılıyor ve:
-Vay efendim, sen nasıl olurda hangi hak ve sıfatla “TANRI” dersin?
İyi de arkadaş ben Türküm, ne demem gerekiyor?
Rab de, Hüda de ama sakın ha Tanrı deme, dinden çıkarsın.
Oldu canım! O zaman sende yardımı Arapça, Farsça dillerinde iste.
Olmaaaaz! Neden? Ama cemaat anlamaz ki! İyi de senin Arapça ve Farsçayı da anlamıyor.
Cahilin bol olduğu beldede ŞEYTANA gerek yoktur. Şeytan din adamı kılığındadır: Kimi zaman Şeyh, kimi zaman şıh, bazen de şah şeklindedir. (Gerçek dindarları ve din görevlilerini tenzih ederim)
Bilmediği dilde Kur’an’ı ezberletip cenazede ve mezarlıkta okutanlar; gençleri, DEİST oluyor diye suçluyorlar.
Kur’an’ı anlamadan okuyanlar Mezhepçi, Süleymancı, Nurcu, Fetocu, menzilci, oldular. Kesmedi Tarikatlara mürit oldular, ırkçı oldular, kavmiyetçi oldular. Hızlarını alamadılar din kisveli CIA’ya, MOSSAD’a ajan, hain, paraya tapan oldular da: tek insan olamadılar.
Ve bunlara bakanlar, İslam böyle olamaz diyerek bunlardan kaçarak Tanrı’ya sığınıp DEİST oldular.
Nasıl eserinizle gurur duyuyor, mutlu musunuz?
Atatürk,” Biz tekke ve zaviyeleri kapatınca ilk itiraz eden; İNGİLİZLER oldu” der. Öyle ya İngilizler dini bütün(!) Müslüman. Demi canım?
Esen kalınız.