Yazılarımı okuyanlar yalan yanlış şeylere partizanca yaklaşmadığımı bilirler. Tayyip Erdoğan’ın yüksekokul diploması olmadığı gündeme geldiğinde itiraz etmiştim. Böyle saçma sapan bir şey mi olur? Bu memlekette yüksekokul diploması olmayan biri, askerliğini yedek subay olarak yapabilir mi? Bunu söylediğimde ama 4 yıllık değil diyenler var. Bana ne arkadaş! Yüksekokul mu değil mi ona bakarım.
Bir taraf, bu diploma meselesini ısıtıp ısıtılıp kafaları karıştırıyor ya yandaş kalemler boş mu dursun? Diğer adayların tahsilini tahfif etme yarışına girdiler. Her yazıda Muharrem İnce’nin fizik öğretmeni olmasıyla dalga geçenler var. Fizik öğretmeni olduğu için özür dilemesini istemelerine az kaldı.
Muharrem İnce, utanmadan sıkılmadan dört yıllık fakülte bitirmiş. Meral Akşener, daha da utanmaz. Tutmuş bir de doktora yapmış. Şu cesârete bakar mısınız? Kadın başına Erdoğan’dan fazla okumuş.
Hemen, derhâl, seçim öncesi Akşener’in doktorasını sakata çıkarmak lâzım! Ünvânını kirletmek lâzım!
Görev, Mahmut Övür’e düşmüş. Daha doğrusu Mahmut Övür, tuzağa düşmüş. Zîrâ böyle dangalakça bir iftira, bir gazeteci için gerçekten büyük bir gaflet.
Mahmut Övür, bugünki yazısını kimden ilham aldıysa gidip o kişiye bir kafa atsın; sonra da kendi kafasını duvarlara vursun. Yok, derdi uçağa binmeyi garantilemekse orasını bilemem.
Övür, Meral Hanım’ın “İzmit Şeriyye Sicilleri” üzerine yaptığı doktora tezini, bir akademisyene danışmış. Akademisyen şok geçirmiş. Bu bir fâciaymış. Uyduruk tezmiş. Ancak lisans öğrencilerinin bitirme tezi olabilirmiş.
Mahmut Övür, şok geçiren akademisyenle birlikte zahmet edip araştırsaydı, şeriyye sicilleri üzerine yapılan yüzlerce doktora tezine ulaşabilirdi.
Araştırmacı gazetecimiz, Meral Hanım’ın Osmanlıca bilip bilmediğini de sormuş. İlâhî Mahmut Övür! Osmanlıca bilmeyeni Edebiyat Fakültesi Târih Bölümü’nden mezûn etmezler.
Meral Hanım’ın doktora hocası Prof. Dr. Mücteba İlgürel, fakülteden hocamdır. “Meral kızım, seni çok sevdim. Al sana doktora!” diyecek bir târihçi değil.
Bu kadarla bitmiyor. Tezde, Akşener’in Osmanlıca bildiğine dâir bir işâret yokmuş.
Böyle andavallı bir ifâde mi olur Allahaşkına?
Osmanlıca metinler üzerine tez yapanın Osmanlıca bilip bilmediği nasıl belli olur anlayamadım.
Osmanlıca bilmeden bu tez yapılır mı? Tez hocası, bu teze geçit verir mi?
Aslında, Engin Ardıç’ın Mükrimin Halil Yınanç’ın târihçiliğine dil uzattığı bir gazetede, Meral Akşener’in târihçiliğne dil uzatılmasına şaşırmıyorum.
Yok, bu böyle olmayacak!
24 Haziran gelmeden bu uçak sevdalısı gazetecilerden bir jüri kurulsun. Önce Muharrem İnce’yi fizikten imtihan etsinler. Geçemezse diplomasını iptâl etsinler. Böylece İnce’nin adaylığı düşsün. Sonra Meral Akşener’i Osmanlıca’dan imtihan etsinler. O da geçemezse doktora sahtekârlığından adaylığını düşürsünler.
İtiraz eden olursa FETÖcülükten tutuklatsınlar!
Hattâ seçimi de iptâl etsinler!
Oh be!
Sen sağ, ben selâmet!