Türkiye ilginç olaylar yaşıyor. Benim tarafımdan bu "gündemi koşturmak" olarak niteleniyor.

Gündemi bilerek ve kasten koşturmalarının tek nedeni Türk Milletinin olan biteni anlamasının önüne geçilmek istenmesidir.

Öyle olunca istediklerini çok rahatlıkla yaşama geçirebileceklerini düşünüyorlar. Nitekim bir çok kez böyle oldu.

Türkiye'de uzun süreli bir iktidarın varlığı hepimizin malumu olduğu üzere muhalefetin dizaynı ile mümkün olabilmiştir. Yani iktidarı var eden ve iktidar da tutan güç muhalefeti de istediği gibi yönetip yönlendirmiştir. Bunu olan bitenlerden rahatlıkla görebiliyoruz.

Bu muhalefete "sarı muhalefet" , "naylon muhalefet", "yalandan muhalefet" , "sahte muhalefet" gibi isimlendirmeler yapılmıştır. Bunlar ne yazık ki, ülkemiz siyaseti adına utandırıcıdır!

Yine son günlerde yaşanan gelişmeler bize bu durumu ispat eden somut göstergeler olmuştur...

Örneğin idam mahkumu hain bölücü başının TBMM'ye getirilip konuşturulmak istenmesinde muhalefetin iktidarı destekler mahiyette sessizliği vardır. Yine Suriye'de olan bitenler hakkında sözde "ana muhalefet" sus pustur. Fakirlik ve yoksulluk hatta halkın bir kısmının açlıkla imtihanı konusunda muhalefet partileri gerektiği kadar seslerini çıkartmamaktadır. Sebebi ise Türkiye'deki Neo liberal politikaların uygulanması konusunda iktidar cenahından (Akp-Mhp -Hüda Par-DSP-BBP) farklı düşünmüyor oluşlarıdır. Yine muhalefetmiş (!) gibi yaparak sözde ana muhalefet partisi CHP tarafından TBMM'ye taşınan Gelecek, Saadet, Deva girmenizdir bu partilerin iktidar partisine gidecekleri ciddi ciddi konuşulmaktadır. Daha önce de bir eski muhalif genel başkan Saray'a giderek Cumhurbaşkanı ile fotoğraf vermiştir. 

Bu hususlar ülkenin geleceğinden endişe duyan ve muhalif düşünce taşıyan insanlarımız için üzüntü verici hususlardır.

Türk halkının gerçekleri haber almasının önüne medyanın karartılması ile de geçilmektedir. Öyle ise halkın göreceği şekilde "eylemli toplumsal muhalefet" gereklidir. Ancak bu da muhalefet görevini yerine getirmeyen muhalefetmiş gibi yapanlarca görülmezden gelinmektedir.

O zaman bize muhalefet görevini hakkıyla yapan bir gerçek muhalefet gereklidir.

Ben buna "Merkez Muhalefet" adlandırmasını yapıyorum.

Günümüzde Türkiye'de tek gerçek muhalefet vardır o da bugüne kadar bu konuda kendini ispatlamış olan Zafer Partisidir. Ben onu yukarıda izaha çalıştığım nedenlerle siyasetin ve muhalefetin merkezine konumlandırarak "Merkez Muhalefet" olarak niteliyorum.

Zafer Partisi sadece sığınmacılar konusunda değil, ekonomi, anayasa, enflasyon, tarım ve hayvancılık, dış politika sosyal sorunlar başta olmak üzere tüm başlıklarda ki, çözüm önerileri ve eylemli toplumsal muhalefet konusunda öne çıkışı(asgari ücretin ilanı ile Zafer Gençliğinin aynı gece meydanlara inişi) ile diğer muhalefet partilerinden bariz bir şekilde ayrılmaktadır.

Bu ona eskiden ana muhalefet olarak tanımladığımız görevi fiilen vermektedir. İşte ben buna halkımızın toplanacağı bir "Merkez Muhalefet" adlandırması yapıyorum.

Halkımızın da bu konuya dikkat ederek değerlendirmelerde bulunması bizi yarınlarda çözüme taşıyacaktır.