İmamoğlu’nun diploması iptal edildi.
Halbuki birkaç hafta önce ilgili bölümün dekanının aksi kanaatte olduğu belirtilmişti. O dekan istifa etmek zorunda kaldı. Bu kararın sebebini anlamak için şu soruyu sormak kâfi:
İmamoğlu CB adayı olmasaydı bu dava olur muydu? Olmazdı!
Denkliği onaylayan devletin bir kurumu, faturayı ödeyen ona güvenerek yatay geçiş yapan insanlar.
Hukukun temel kavramlarından biri, “Kimsenin başkasının kusurunu yüklenemeyeceği” gerçeğidir. Eğer gerçekten bir kusur varsa bedelini ödemesi gereken o tasarrufta bulunan, o işlemi gerçekleştiren kurumdur.
Allah Kuran da “Hiç kimse başkasının günahını yüklenmez” buyurur.( Necm/38)
Buna gerçek anlamda iman eden biri asla bu yollara tevessül etmez, fakat siyasal İslam’da önemli olan dinin ne dediği değil, dinin nasıl ikbal ve çıkar aracı olarak kullanılacağıdır. Onun için kimse işine gelmediği noktada Allah’ın sesini duymak istemiyor.
İmamoğlu’nun yatay geçiş yaptığı yıllarda idamın dava zamanaşımı 20 yıl, ceza zamanaşımı 30 yıldı. Yani İmamoğlu idamlık bir suç işlemiş olsaydı çoktan zamanaşımına uğramış olurdu. Meğer İmamoğlu’nun yatay geçişi daha ağır bir suçmuş ki zamanaşımı hiç işlememiş.
Bu yöntemle bir kişinin önünü kesebilirsiniz ama vicdanını kaybetmeyen, İslam’ı siyasi bir ideoloji olarak değil din olarak gören kitlelerin önünü kesemezsiniz.
Yirmi beş yıl önce adalet arayanlar, bugün o dönemlerdeki adaleti bile arar hale getirdiler. Yıllarca tek parti döneminden şekva edenler, dönüp dolaşıp tek partinin partili Cumhurbaşkanı sisteminde karar kıldılar.
AKP bu millet tarafından ahlaklı, adaletli ve demokratik bir yönetim için iş başına getirildi. Bugün siyasi ahlak dip yapmış durumda, adalet derseniz iktidara çalışıyor, demokrasiye gelince tek adam düzeniyle demokrasi çoktan rafa kaldırıldı. Her alanda kaybediyoruz. Ekonomi bitmiş, sefalet diz boyu, hala “oy verecek kim var ?” diye propaganda yapanlara rastlıyorum. Bundan daha kötüsü olamayacağı için kim var sorusunun hiçbir anlamı yok. Ülke o hale geldi ki, kim gelirse gelsin Erdoğan’dan daha kötü yönetemez.
Bir ülke düşününki, Erdoğan’ın BOP eşbaşkanlığını İmamoğlu’nun diploması kadar tartışmadı. Niye iflah olmuyoruz sorusunun cevabı bu bilinçsizlikte gizli. Bir gün hukuk avdet ederse bu karar yargıdan döner ama olan ülke ve millete olur.
Adaletsizliğin sonu giderek devletin halksızlaşması, devletle toplumun bir kısmı arasındaki mesafenin açılmasıdır.