Ötenazi, dayanılamaz ağrıya karşın isteyen kişiye devlet tarafından yüksek dozla ağrısız öldürülen yöntemdir.
Bana göre bu intihardır ve dolayısıyla da yaptıran günah işlemiş olur. Yapan ise günahı da, sevabı da boynunadır ve suç işlemiş sayılmaz. Zaten genele baktığımızda da, ötenaziyi dinler asla kabul etmemektedir.
İnternetten araştırmama göre ötenaziyi herhangi şekilde uygulayan ülkeler Hollanda, Belçika, Kanada, Lüksemburg, Kolombiya, Avustralya, Yeni Zelanda, İngiltere, Amerika Birleşik Devletlerinin bazı eyaletleri, Almanya ve Fransa’dır.
Ötenazinin türleri vardır. Ötenazi antik çağda tartışılmaya başlamıştır. İlk ötenazi yasası 2014 senesinde yürürlüğe girerek iki yıl sonra uygulanmıştır.
Birkaç sene önce, internetten tanıştığım engelli birey ablam vefat etti. Vefat edenin arkasından malzeme yapandan değilim ve bu yönümü de bilen bilir.
Ama değineceğim konuyu rahmetlinin de içinden istediğini adım gibi emindim. Çünkü az değil tam 15 senedir birbirimizle tanışıyorduk. Engelli bireylere ömrünü verdi.
Vefatından on gün önce falan, Antalya’dan engelsiz birey arkadaşıma otelde iş bulursan onunla evleneceğiz demişti. Araştırırım ama zor abla demiştim.
Benden de iş bulmak adına umut bağlıyorsa, çaresizliğin ipi çoktan ruhuna bağlanmış demektir.
Rahmetlik yürüme engellisiydi. Şairdi. Ekonomist, okumuştu. İnternet radyosu vardı. O radyoda zaman geçiriyordu. Yerel bir gazetede yazarlık yapıyordu.
Benle röportaj yaparak köşesinde beni ağırlamıştı. Babası yoktu ve annesiyle yaşıyordu.
Annesi vefat etti ve kardeşinden bazen şiddet görüyormuş.
Yine şiddet gördüğü esnada ablama şiir yazdım ve kendi internet radyosunda gözyaşıyla seslendirdi.
Önce Ankara’da, sonra da Zonguldak’taki huzurevlerinde kaldı. Allah rahmet eylesin ve bu ablamla birlikte çaresizlerin içinde yaşayarak can veren engelli bireylerin mekanı cennet olsun.
Erkekle kız ve yaş fark etmeden, üvey ailesinden şiddet gören, babayla anne tarafından terk edilen, intihar eden, canına kıymak isteyen, ihtiyacıyla derdini çaresizlikten kimseyle paylaşamayıp gizli bunalıma giren, anneyle babayı kaybetmek korkusu yaşayan engelli bireyler var.
Bunlar sadece şahit olduklarım. Yani Türkiye Cumhuriyeti'nde en temel sorun engelli birey sorunudur.
Mademki engelli birey sorunu marifetmiş gibi sorun bile görünmüyor veya işine gelmediğinden görmemezlikten geliniyor, o zaman dünyada yaygın olan ötenazi sistemini sadece psikolog denetiminde, sadece engelli birey için uygulansın.
Diyecekler ki, o sistem sadece tedavisi imkansız, acı çekene uygulanıyor ve İslam’a aykırı.
Benim de cevabım, engelli bireyin de tedavisi imkansız ve bedeni, beyni, kalbi, ruhu, gönlü acıyor. Gizli bunalıma girerek günah işliyor.
Daha vahimi kendiyle başkasını üzerek kendine ve başkasına zarar veriyor ki, bu da İslam’a aykırı oluyor/olur.
Laik devlette idam nasıl oldu ve olacaksa, ötenazi de sadece engelli bireye olmalıdır.
Son yıllarda kimlerin hangi şartla idam edildiği de ortada zaten. Engelli bireye ötenazi nasıl olmalı?
Engelli birey veya yakını engelli raporuyla ötenazi için devlete başvurur.
Devlette uzman psikolog görevlendirir. Psikolog en ince ayrıntısına kadar inceleyerek ötenazi olup yada olmamasına karar verir.
Devlet ve sivil toplum fikrimi olumlu bulmuyorsa, o zaman hemen hep beraber dünya tarihine geçecek aklımdaki 'Engelli Devrimi' içindeki projeleri hayata geçirelim.
Ona da hayır derseniz, o zaman sizi Allah'a havale ederim. Ben yaşadıkça kalemle yürek susmaz.
Öldükten sonra engelli bireyler daha keskin şekilde yerimi doldururlar.
Yazdıklarımı ve yazacaklarımı ciddiye almayanlar zika vakası hala capcanlı kapının arkasında saklanır.
Engelli birey sorunuyla ilgilenip ilgilenmemesinden ziyade herhangi hükümetin büyük cesaret örneği göstererek ötenazi kanununu çıkarıp çıkarılmaması ya da Engelliler Devrimi yapıp yapmamasıdır.
Engelli birey dinine bağlı, sabırlı, azimli, kararlı, heyecanlı, gerçeği anlayarak yaşayan, öbür dünyayı düşünen vatandaştır. Ötenazi Yasası çıksa bile senelik müracaat yüzdesi bir bile olmaz.
Ama engelli birey sorunu görünerek devletin bu soruna çözüm
bulması için sadece engelli bireylere Ötenazi Yasası çıkması lazım.
Vatandaşa seçme ve hür iradesini koyma hakkı tanıyan yasalar, yürüyen merdiven değil, bir köşede duran kanundur. Hainlik ve günahla özgür iradeyi ayrı tutmak gerekir.
Milleti hür iradesinden yoksun koymak, her türlü sapkınlığa kapı aralamaktır.