Bugün sizlere, basına yansımayan çok gizli bir bilgiyi aktarmak istiyorum.
Trump, Beyaz Saray’da âcilen danışmanlarını toplamış.
“Beyler!” demiş. “Her şeye hazırlıklıydım ama bu twit, beni gâfil avladı!”
Danışmanları, Başkan’ı öfkelendiren twiti okuyunca koltuklara yığılıp kalmışlar.
“Turşuyu kurduk, pekmezi kaynattık, salçayı yaptık, patlıcanı, domatesi ve biberleri kuruttuk. Ekmaaamizi de yaptık. 2 çinik bulgurumuz, yarmamız, fasulyemiz de var. Elinden geleni ardına goma! Siz den mi gorhacaaz? Türk, esir olmaz! Ekmaani daştan çıharana sökmez!”
Trump, bir yandan Oval Ofis’i arşınlarken bir yandan da yumruğunu sıkarak bağırmış:
“Biz F16’yla S400’le vakit kaybederken çılgın Türkler, bambaşka silahlar üretmişler.”
Trump, ellerini masaya dayayıp kesin emrini vermiş:
“Beyler, Ortadoğu’yu, dönmemek üzere terkediyoruz! Her şeyi çekerim ama Çekereklileri çekemem!”
Twit için teşekkürler (!) Çekerek Belediyesi!
Sâyenizde kurtulduk.
......
TVİT ATMAYI, YAZI YAZMAYI CEPHEDE SAVAŞMAK ZANNEDEN İBRÂHİM, İSTİKLÂL HARBİ’Nİ ÖĞRENDİ
Yazılarımızın hayra hizmet edip etmediğini çok önemserim. Daha evvel bu köşede Yeni Şafak yazarı İbrâhim Karagül’e şöyle sordum:
“İbrâhim evladım,
Nasıl bir gençlik geçirdiğini bilmiyorum ama kendini, 15 yaşında unutmuş gibisin. Kanın kaynıyor, heyecanlısın. Muhtemelen Diriliş Ertuğrul’u da kaçırmıyorsun.
Lisede târih dersi görmemiş olamazsın. İstiklâl Harbi’ni bilmiyor olamazsın. Antep, Urfa, Maraş müdâfaasını duymamış olamazsın. İzmir’e çıkıp Batı Anadolu’yu yangın yerine çeviren, kadınlarımızın kızlarımızın ırzına geçen Yunanla yaptığımız savaşları okumamış olamazsın.
O zaman amacın ne? Niçin İstiklâl Harbini ve şehîdlerini yok sayıyorsun? Niçin zikretmiyorsun?”
Yazı adresine ulaşmış olmalı ki Karagül, bugünki yazısında bizahmet şöyle yazmış:
“Çanakkale’de karşımızda kim varsa bugün yine onlar var. İstiklal Savaşı’nda karşımızda kim varsa bugün yine onlar var.”