Türkiye geçmiş tarihinde çokça görülmüş olan büyük buhranlardan birini yaşıyor...
Devlet anti demokratik uygulamalarla ne pahasına olursa olsun kendini korumaya almış durumda... Bu durum halkta büyük bir basınç yaratıyor!
Günlük yaşam çok zorlaştı. Asayiş yönünden inanılmaz olaylar medyaya yansıyor.
Ekonomi halkın büyük bir çoğunluğu için çok bozuk. Sadece küçük bir zümre rahat bir yaşam sürüyor!
Türkiye'nin üretimi kendine yetmiyor. Onun için ihracat ithalat dengesi bozulmuş durumda.
Aşırı borç yükü parametreleri çok zorluyor. Dış politikadaki yanlışlar ülke ekonomisinin döndürülmesine olumsuz etkiler yapıyor.
Stratejik sektörler olarak gördüğümüz tarım ve hayvancılıkta bir çöküş var.
Gençleri bir kenara bırakın toplumun bütün kesimleri yarınlardan umutlu değil. Herkes daha iyi bir yaşam umuduyla kapağı yurt dışına atma derdine düşmüş. Büyük bir beyin göçü var.
Sığınmacılar konusunda halkta bir sıkıntı var. Ekmeği paylaşmak yüzünden artık sığınmacılar ağır bir yük olarak görülüyor.
Ahlaki erozyon yüksek seviyelerde seyrediyor. İnsanlar kime inanacağını şaşırdı çünkü çoğunluk kendi menfaatlerini tatmin için konuşuyor ve davranıyor. Kimsenin kimseyi düşündüğü yok gibi duruyor!
İşte böyle zamanlarda toplumların yeni bir hikâye yazma ihtiyacı ortaya çıkar. Şimdi Türkiye böyle bir atmosfer içine girmiştir ve toplumu heyecanlandıracak umut dolu bir hikâye bekleyişindedir.
Türk aydınları, önderleri, akademisyenleri, askerleri, bürokratları, siyasetçileri toplumun önüne zaman geçirmeksizin böyle bir hikâye getirmelidir.
Bu hikâye bizim yaşam sevincimizi desteklemeli ve yarınlardan umut duymamıza neden olmalıdır.
Türkiye'ye iyilik yapmak istiyorsanız bu hikâyenin yazılımına katkı yapmalısınız. Ancak biliniz ki, bu hikâye siz olsanız da olmasanız da yazılacaktır... Önemli olan bu hikayeyi yazacak olanların bizden birileri olmasıdır!
Zaman daralmıştır ve Türk Milletinin vakit kaybına tahammülü yoktur.